colmar von der goltz

entry8 galeri1
    1.
  1. birinci dünya savaşı sırasında osmanlı ordusunda askeri okullar müfettişi olan alman general.
    1 ...
  2. 2.
  3. 19 Nisan 1916'da Bağdat'ta tifüs nedeniyle ölmüştür.
    asker olmakla beraber yazardırda.
    0 ...
  4. 3.
  5. 19.yy. sonu ve 20.yy. başında görev yapmış alman komutan. osmanlı ordusunda da ordunun ıslahı konusunda ve 1. dünya savaşı sırasında cephede görev yapmıştır. askerliğin teorisine de el atmış ve askerlik konusunda önemli kitaplar yazmıştır. hatta atatürk ve yaşıtı komutanların öğrencilikleri dönemi ve sonrasında bu eserleri okumuş ve fikir oluşumlarında bu eserlerden de etkilenmiş olmaları çok kuvvetle muhtemeldir.

    yaşam öyküsü:

    Colmar von der Goltz (Tam adı: Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz; d. 12 Ağustos 1843; Preußisch Eylau, Doğu Prusya - ö. 19 Nisan 1916; Bağdat), Osmanlı ve Alman ordularından Mareşal rütbesi alan Prusyalı asker ve yazar.

    Doğu Prusya'nın Bielkenfeld (şimdi Rusya'da Ivanovka, Kaliningrad) kentinde doğdu. Kutülamare Kuşatması sırasında tifüs'e yakalanarak Bağdat'ta vefat etmiştir.

    Von der Goltz 1861 yılında Prusya Ordusuna katıldı. Subay olarak değişik birliklerde bulunduktan sonra, 1878-1883 arasında Berlin'deki askeri akademi'de hocalık yaptı. "Silahlanan Millet" adlı kitabını 1883 yılında bastırdı. Haziran 1883'te Binbaşı rütbesindeyken askeri müşavir olarak Osmanlı Ordusuna katıldı.

    1878'de Osmanlı imparatorluğu'nun hezimetiyle sonuçlanan 93 Harbinden sonra, Sultan 2. Abdülhamit Rus Yayılmacılığı'na karşı Osmanlı Ordusu'nun modernleşmesi gerektiğini anladı ve bu yayılmacılıktan etkilenen bir diğer ülke olan Almanya ile işbirliğine karar verdi. Baron Von der Goltz da bu vesileyle 2. Abdülhamit döneminde başlayan Ordu'yu modernleştirme çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla bir Alman askeri heyetiyle istanbul'a geldi. Von der Goltz, askeri okullarda köklü reformlar gerçekleştirip genç subayların yetiştirilmesi için önkoşulları oluşturdu. Ancak bununla birlikte von der Goltz, Türk generallerinin günümüze kadar dayanan, herkesten daha modern yöntemlerle eğitilmiş olma ve en yeni askeri teknolojileri takip etme bilincinin temel taşını oluşturdu. Mamafih, Prusya geleneğinin bir diğer temeli olan askerlerin sivil siyasete karışmama prensibini aşılamakta başarılı olamadığı Babıali Baskını ile ortaya çıktı.

    Ordunun von der Goltz tarafından yeniden yapılandırılmasıyla birlikte Osmanlılar, Krupp ve Mauser gibi Alman şirketlerine ilk kapsamlı silah siparişlerini verdiler. Von der Goltz, Almanya'nın ve Osmanlı Devleti'nin Doğu'daki nüfuzunu garantilemek için Bağdat tren yolunun inşa edilmesini de destekledi. Bu fikir, yeni pazarlar bulmak için tren yollarının yapılmasını destekleyen Alman ekonomisinin çıkarlarıyla da örtüşüyordu. 1888 yılında Sultan II. Abdülhamit, Bağdat tren hattı inşaası lisansını, Alman Bankası Deutsche Bank tarafından yönetilen bir Alman konsorsiyumuna verdi.

    Osmanlı Ordusunun modern silahlar kullanmaya başlaması, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşında hemen semeresini gösterdi. Osmanlı Ordularının Atina'yı tekrar ele geçirmelerine, sonradan bolşevikler tarafından ailesiyle birlikte katledilecek olan son Rus Çarı II. Nikolay'ın Sultan II. Abdülhamit'e haber göndererek, eğer derhal ateş-kes sağlanmazsa Rus Ordularının Erzurum'a hücum edeceğini bildirmesi engel oldu.

    1897 yılında Korgeneral rütbesiyle Almanya'ya geri dönen Goltz Paşa, 1908 yılında tekrar Osmanlı Ordusu'na döndü ve 1911 yılında Mareşal rütbesini alarak Osmanlı ordusunun Kurmay Başkan Yardımcılığına kadar yükseldi. 1. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Ağustos 1914'te Almanya'ya döndü ve işgal edilen Belçika'nın askeri valiliğine tayin edildi. Sivil nüfusun direncinin kırılması görevinden memnun olmayan Goltz, isteği üzerine Kasım 1914'te Sultan 5. Mehmet'in kurmay başkanı olarak istanbul'a gönderildi.

    Mısır'daki ingiliz Ordusuna karşı Osmanlı ve Alman ordularının birlikte hücum etmesi fikrini Harbiye Nazırı Enver Paşa ve Osmanlı Orduları Komutanı Otto Liman von Sanders'e beğendiremeyen Goltz Paşa'ya Irak'taki 6. Ordu komutanlığı verildi.

    Sir Charles Townshend'in komuta ettiği ingiliz Mezopotamya ordusunu 22 Kasım 1915'te Basra'nın kuzeyinde Tesiphon harabeleri yakınında durduran 6. Ordu, 8 Aralık'ta bu kuvvetleri Kut'ül Amere'de kuşatma altına aldı. Bu orduyu kurtarmak için gönderilen ingiliz birliklerini de püskürten Halil Kut Paşa komutasındaki Osmanlı 6. Ordusu, 143 gün süren kuşatma sonunda Britanya imparatorluğu'nun Mezopotamya Ordusunu 29 Nisan 1916'da teslim aldı. Bu olay, ingiliz tarihçileri tarafından kendi tarihlerinin en büyük askeri hezimeti olarak değerlendirilmektedir.

    Mareşal von der Goltz, planladığı zaferi göremeden, 19 Nisan 1916'da Bağdat'ta tifüs nedeniyle oluşan yüksek ateş sonucu vefat etti. Son vasiyeti, bir Türk ve bir Alman bayrağıyla istanbul'un Tarabya semtinde bulunan Alman askeri mezarlığında defnedilmekti.
    Baron von der Goltz, bir diğer Prusyalı General olan Carl von Clausewitz'den sonra Dünya'da eserleri en çok okunan ve referans verilen askerdir.

    (kaynak: wikipedia (bana ait olan ilk paragraf dışındaki bilgiler oradan alınmıştır.))
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Colmar_von_der_Goltz
    0 ...
  6. 4.
  7. ünlü bir alman generaldir. askerlik üzerine kitap da yazmıştır; eserleri ile atatürk ve çağdaşı olan askerler üzerinde etkili olmuş olması da muhtemeldir. ordunun ıslahatı çalışmaları için işbirliği kapsamında osmanlı devleti'ne de gelmiş ve ayrıca 1. dünya savaşı sırasında osmanlı ordusunda görev almıştır. bu esnada ırak'ta hastalanarak hayatını kaybetmiştir.
    0 ...
  8. 5.
  9. istanbul'da almanya büyükelçisi olan kont hatzfeld ileriyi çok iyi gören bir diplomattı. amacı yakındoğuda alman prestijini arttırmak ve ingiliz-fransız etkisi altındaki osmanlıyı kendi saflarına çekmekti. faaliyetlerinin en önemlilerinden biri türkiye'ye bir alman askeri heyet'inin gönderilmesini sağlamak oldu. 1870 yılına kadar istanbul'da bir fransız askeri heyeti bulunuyordu. bu heyet, osmanlı ordusunun eğitimi ve donatımı üzerinde tam bir kontrole sahipti. 1870 alman fransız savaşı sırasında , fransız subaylarına cephede ihtiyaç olduğu için, heyet geri çağrılmıştı. savaş sonunda ve osmanlının 1877 yılında rusyaya yenilmesinden sonra sultan fransızlardan yeni bir heyet göndermelerini istedi. fakat fransız hükümeti bu nezaketle reddetti. alman büyükelçisi bu fırsatı kaçırmadı ve 1883 yılında sultan abdülhamit'i osmnalı genelkurmay'ında çalışacak bir grup alman subayını türkiye'ye göndermesi için kayzer nezdinde teşebbüse geçmeye ikna etti.

    bu davete karşılık türkiye'ye gönderilen alman askeri heyetinin başında işte o meşhur general von der goltz bulunuyordu. 1916'da kafkas cephesinde ölen bu parlak asker, türkiye'de 12 yıl kalacak, türk ordusunu yeni baştan örgütleyecek, yetenekli bir türk kurmayı yetiştirecek, genç subaylar için bir askeri akademi kuracak ve etkili bir yedek kaynaklar planı hazırlayacaktı. goltz'un büyük başarıları ona asker ve sivil bütün türklerin saygısını kazandırdı.zaman zaman askeri danışman olarak türkiye'ye çağrıldı. 1909 yılında genç türkler bile, karşılaştıkları sorunları çözebilmek için ona akıl danıştılar, ona paşa rütbesi verdiler. von der goltz'un kişisel güvenilirliği almanya'nın yıldızını parlattı.
    1 ...
  10. 6.
  11. teselya savaşı sırasında yazdığı bir makalede, ticaret yollarının yön değiştirmesiyle istanbul un önemini kaybettiğini, payitahtın türklerin yoğun olarak yaşadığı anadolu ya nakledilmesi gerektiğini belirtmiş generaldir.
    0 ...
  12. 7.
  13. ""18 yaşında prusya ordusuna katılan ve çeşitli birliklerde görev yapan goltz 1878-83'te berlin askeri akademi'sinde hocalığa kadar yükselir. 1883'te yazdığı "das volk in waffen" (silahlı millet) kitabı almanya'yı her bakımdan birinci dünya savaşına hazırlayan kitaptır. aynı kitap "millet-i müselleha" adıyla osmanlıcaya çevrilir. harbiye'den yetişen genç osmanlı subaylarının en sevdiği kitaplardan biri olur.

    goltz, 1883'te abdülhamit'in orduda reform yapmak için almanya'dan subaylar istemesi üzerine "askeri müşavir" sıfatıyla istanbul'a gelir. o sırada binbaşı rütbesinde ve 40 yaşındadır. 1897 yılına kadar osmanlı hizmetinde kalan goltz paşa bu tarihte korgeneral rütbesiyle almanya'ya döner. ancak 1908'de hürriyet'in ilanından sonra tekrar istanbul'a gelir. goltz paşa 1908'de hürriyet'in ilanına öncülük eden ittihat ve terakki cemiyeti içindeki askerleri de "devrimi londra ve paris'tekiler yapmadı. anadolu kökenli bu subaylara herkes alman subayları diyor" sözleriyle över. goltz, 31 mart sonrası istanbul'a yürüyen hareket ordusu'na da destek verir.""
    (bkz: 100 yılın rövanşı) sayfa 38.

    neyse bizim(!) paşa osmanlı'nın avrupadan çekilip anadolu ve arabistan'a yönelmesini tavsiye eder. başkentinde halep veya şam'a kurulmasını önerir. daha sonra yazdığı bir makalede ise başkentin konya ya da kayseri taraflarında olmasını önermiş.
    1 ...
  14. 8.
  15. Kolağası mustafa kemal arkasına geçmiş ben masonum diyor

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2347599/+
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük