Son yarım saatindeki sevişme sahnesi dışında vakit kaybı. Bi de övülmüş. illuminati var demek ki arkasında. Zaten oyuncuların hepsi ya yahudi ya mason.
berbat bir günden sonra, kafa dağıtmak için izlediğim filmdi. ama daha beter oldum, 2 buçuk saat ağladım resmen. konusu, oyunculukları, müzikleri çok güzeldi. nicole kidman ı normalde sevmem, ancak varlığı rahatsız etmedi. jude law ne güzel bir oyuncusun sen! o savaşı, çektiği acıyı o kadar güzel yansıttı ki ağlamadan duramadım. insanlar çok vahşi çok acımasız, ve bu filmde yeterince dolgun yansıtılmış. savaş temalı filmleri hiç sevmem, lakin izlerken bir dakika bile sıkılmadım, boktan bir günün ardından izlemek pek akıllıca değildi ama buna değerdi.
--spoiler--
inman ın vurulduğu sahnede aşırı üzüldüm. ada'nın inman'ın yüzünü öperek ağladığı sırada, sanki benim sevdiğim ölmüş gibi hissettim. ada'dan daha çok ağladım, tabi karakteri canlandıran jude olunca insan üzülmeden edemiyor* --spoiler--
diyelim ki film kötü, öykü kötü, hadsiz uzun... peki ya o bittikten sonra boğazınızda kalan yumruya ne demeli. bence anlatılmak istenen öykü değil, seyirciye geçirilmek istenen his.
gereksiz uzun film. tamam arka fonda amerikan iç savaşı ve bu minvalde savaşın acımasızlığı, kan gözyaşı ve değişen hayatlar önde ise hülasa bir aşk öyküsü. ama bunca uzatmak neyin nesidir bilemedim. güzel hikaye, başarılı oyunculuklar ama izlerken bayıyor bu film insanı.
ha bir de şöyle bir fesatlık doğuruyor bu film izleyende. bizim geçmişimizde de onca savaş varken bunları arka plan edinen başarılı aşk öykülerimiz, hayat hikayelerimiz neden beyaz perdeye taşınmaz. neden bizim savaş filmleri belgesel olur hep.
Genel olarak iki kişinin savaş sırasında ayrı kalmaları, kavuşmayı beklemekle geçen yılları anlatır film. Adamımız öyle namusludur ki, sevdiğinden başka kimseyi düşünemez. Acı sonla bitmese idi eğer, fevkaladenin fevkinde diyebilirdim kendi adıma.
jude law'ın oyunculuğunun her zamanki gibi tavan yaptığı bir film. bugün izledim kanaltürk'de. gayet güzel bi film. bazı kısımlarda kopukluk var gibi yada bana öyle geldi anlamadığım bölümlerde oldu. flashbackler filan.
diyalogları ve ada'nın mektupta yazdıkları ile etki bırakan film:
ada: " önce günleri sayarak başladım sonra ayları artık dönmeniz umudu dışında hiç bir şeyi saymıyorum! "
---
inman: " bu hiç doğru gelmiyor. keşke sadece durmak yeterli olsa hiç konuşmadan. bak,gökyüzüne bak, ne renk? ya da bir şairin uçuşu ya da uyanışın ve birini çok düşüdüğün için kemiklerinin ağrıması! ne diyorsun buna?..."
---
ada: " sevgili bay inman... geriye kalan bir parça cesaretim varsa o da senin için, seni yeniden göreceğime olan inancım sayesinde. bu yüzden sana olabildiğince açık söyleyeceğim; eğer savaşıyorsan, savaşmayı kes, eğer yürüyorsan yürümeyi kes bana geri dön. senden istediğim bana geri dönmendir. bana geri dön..."
---
ada bir kitaptan okur: " ona olan aşkım ağaçlardaki yapraklar gibi, kış nasıl ağaçları değiştirise zaman da aşkımı değiştiricek. ona olan aşkım yer altındaki kayalara benziyor, görünür zevklerin kaynağı ama gerekli, her zaman aklımda olacak..."
---
ada: " aşk, nerdesin? her zaman ki gibi sana ulaşma umudu olmadan mektup yazıyorum. her zaman ki gibi bekliyorum!"
---
ada: kaybettiklerimiz bize geri dönmeyecek, toprak eskisi gibi olmayacak, çok kan aktı. kalbim iyileşmeyecek... tek yapabileceğimiz geçmişle barışmak ve ders almaya çalışmak. artık seni düşünmemeyi başardığm günler ooluyor, çifliğin ihtiyaçları kalbimin acısının önüne geçebiliyor. yılın bu zamanı her yerde hayat yeniden doğuyor. sanki yeniden eve, bana dönüyormuşsun gibi her yerde seni buluyorum. bu paskalya gününde bizi balckcow'da görebilseydin yolculuğunun her adımına değdiğini anlardın.
senaristlerin beslendiği en büyük iki konu olan aşk ve savaşın çok güzel biçimde harmanlandığı film. baş rollerinde jude law ve nicola kidman oynuyor ve rollerinin hakkını da veriyorlar. kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
oskar hevesiyle gereğinden uzun olduğunu düşündüğüm film. Gayet güzel oynanmış, yönetilmiş, özellikler müzikleri çok iyi güzide bir filmdir. Ama biraz daha kısa olsa sanırım daha da güzel olurdu.
jude law'ın yardım istediği dul kadının önce onu adunlukta yatırması ardından içine sinmeyip yatağına alması akabinde kadının yatakta "kocam öldükten sonra elime erkek eli değmedi" şeklinde jude law ın elini tutması ve jude law ın sarf ettiği o cümle filmlerdeki unutulmaz sahnelerden biridir.
Orijinal bir konu değil. başroldeki iki oyuncu [Kidman - Law] da pek hoşlaşmadığım kişiler zaten, Zellweger değişik ve güzel bir oyunculuk çıkarmış bence, sanırım Oscar da almış filmdeki rolüyle, yakışır.
Orijinal değildi ama inceden verdiği mesajlar iyiydi, pek güzel anlatılmasalar da.
inman ( jude law) ve ada ( nicole kidman) daha yeni tanışırlar ve birbirlerine ilk görüşte aşık olurlar. tam mercimeği fırına vereceklerken savaş çıkar. inman doğru askere. inman bu savaşın içinde neden yer aldığını sorgular kendi içinde ve sevgilisine dönmeye karar verir. yolda bir maceralar, bir maceralar.
bu arada cold mountain kasabasında babasıyla birlikte yaşayan ada, babası ölünce bir başına kalakalır. tam bu noktada renee zellweger çıkar karşısına, elinden her iş gelen, hamarat, erkek gibi güçlü ve çevik hizmetçi rolünde. ( aslında tam olarak hizmetçi sayılmaz. ada ona hizmetçi demez de dedirtmez de. ama dışarıdan bakılınca öyle gibi görünür.)
asker kaçaklarını evinde saklayanların acımasızca öldürüldüğü bir atmosferde inman, askerden kaçarak sevgilisine ulaşmaya çalışır.
ki bu ulaşma sahnesi gülünç. inman yolda gidiyordu, karşısına sevdiği kadın çıkıverdi. pehh, ne güzel izliyordum bu karşılaşma sahnesine kadar. sonra film gözümde inandırıcılığını, cazibesini kaybetti. elbette sevenler kavuşsun ama sanki''film de bayağa sürdü, hadi artık şunları kavuşturalım.''diyip, daha fazla uzatmadan noktalama gayretindeymişler gibi geldi.
Amerikan ic savasini anlatan 2002 yapimi,basrollerinde nicola kidman ve jude law'in oynadigi film.Ic savasin basinda soguk dag bolgesinin erkekleri savasa katilmak zorundadir. savasa katilanlardan biri de Inman(jude law)'dir. Arkasinda onu bekleyen ada(nicola kidman)'yi birakmistir.Ada savas ilerledikce inman'dan haber alamaz ve buyuk bir merak icerisinde onun gelecegi gunu bekler. inman ise ada'ya ulasmak icin buyuk bir savas verir ve ulasir... bu film ile renee zelweger en iyi yardimci kadin oyuncu oscar odulunu almistir. Harika bir drama...
zaman israfı bir film. sırf gözüm şenlensin diye izlenecek bir seyirlik. o kadar bütçe, dev aktörler ama sıfır etki. bir de çok uzun sürüyor. sündüre sündüre.