"halk eşektir, köledir. ancak kendi hayatları ve bizim hayatlarımız için üretmeye yarar, yönetmekse bizim işimizdir. halkı önce eğitelim ki, demokrasi "herşeyin bizim dediğimiz, bizim düşündüğümüz gibi olması" rejimi haline gelsin. demokrasiyi de kendimize benzetelim."
şeklinde olan, ibrahim kaypakkaya'nın "yeni bürokrasi" olarak adlandırdığı cumhuriyet elitlerine ait totaliter düşünceye saçma bir sağlama yapma çabası.
çok fazladır. şuan bu başlığı açıyordum bir arayayım dedim ve bu konuda yalnız olmadığımı hissetmek beni mutlu etti.
demokrasi çok tehlikelidir dostlar öyle böyle değil. hele ki cahil bir toplumda önünü alamazsınız bu tehlikenin. ülkenin buyuk çoğunlugu aç kendisine 3 kuruş verenin kölesi oluyor kolay kandırılıyor yonlendiriliyor. aslına bakarsanız bu cahli nüfusun yogun oldugu her ulkede gecerli bakınız libya. ancak zamanında çok partili sisteme geçişte acele edilmeseydi böyle olmayacaktı. tabii hangi birine yetişeceklerdi diyeceksiniz ancak eğitim bence 1. planda olmalıydı ülkenin geleceği için çünkü iyi eğitilmiş bir toplum ataturkun yarıda bıraktığı diğer işleri devam ettirebilecek doğru insanları seçebilirdi ancak bu şekilde olunca ataturk yapacağını yaptı sonrası hüsran.
bu düşüncenin altında faşist diktatörya hayalleri yattığı için hastalıklı olarak algılanabilecek yaklaşım. gelişim için bir yerlerden başlamak gerekir, tc. nin en büyük yanlışı serbest cumhuriyet fırkasının kapatılmasıdır.
misakı milli nedir hiçbir fikri olmayanların götünden uydurduğu önermedir. çok partili ve demokratik hayata çoktan geçmiş bir milletin cumhuriyetin kurulmasına müteakip demokrasiden uzaklaştırılıp bütün demokratik reflekslerini kaybetmesine sebep olmuş bir zihniyetin ürünü olan olan düşünce şeklidir. cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan yanlışlar sebebiyle türkiye demokrasiye 70 sene sonra kavuşabilmiştir.