ben bu yazarı bir kere gördüm. o sırada sıcak bir yaz akşamıydı. havaya bakıyor, lan hava karardı ama hala pişiyoz leeeyn diye düşünmekteydim. o sırada bir şey gördüm. bir uçak bir ufo tanımlanamayan uçan nesne. otoyolların pilotu. selam naber?
-alpercan doğruyu söyle ben mi daha güzelim, yoksa nezlihancan mı?
-bak şimdi darılma ama yani onun biraz geriye yani,
seninde fena değil ama yanlara vurmuş, herşey ince belle olmuyor.
-ama göğüslerim daha büyük dimi,
-bi' bakıyım ben şöle,
-çok gıcıksın ya,
-deneme, yanılma.
ankara ayazına aldırmadan bizi şehitler yürüyüşü zirvesinde yalnız bırakmayan yakında asker olacak kardeşimiz. yağmur, çamur demeden tee sincan'dan tandoğan'a gelmiştir.
askere gideceğim diye fotoğraf olayına öyle bir sarılmıştır ki harikalar yaratabilmektedir.
benim fikrim keşke herşeyden elini ayağını çekseydi de askere ilişiği olmadan gitseydi.
hipotansiyonun cilvesine maruz kalmış bir şekilde, yatağa mıhlanmış yatıyorum. kalbimin yeri değişmiş kafamda hırçın bir şekilde atıyor gibi hissediyorum. en gıcık olduğu sesleri telefon müziği yapan bünyem, o sinir bozucu melodiyle hoplatıyor beynini. sebebi entry'nin bulunduğu arkadaştır.
- napıyosun?
+ yatıyo gibiyim
- uyuyo muydun?
+ uyumak üzereyim.
- kalk
+ niye?
- kalk. önemli.
+ noldu?
- çok önemli olm. msne gir acilen.
+ tamam!?
o : noldu?
e : oğlum.. çok kötüyüm, çok kararsız kaldım.
o : noldu yav?
e : dur bak yolluyorum.
o : neyi?
o : bu ne?
e : napcağıma karar veremedim. al bunu, photoshop falan yapcan. böyle hüzünlü duygulu bi şey olsun.
o : ...!%&$
<yaklaşık 10 dakika sonra;>
o : al bakalım
e : vaay. işte bu aferin süper.
o : sağol. yatiyim ben madem.
e : kızdın bana dimi?
o : yok, kızmadım.
e : valla mı?
o : valla.
e : çok iyisin mınakoyim.
o : allah belamı versinki öyleyim.