Ben de dahil tüm liberalleri umutlandıran AKP hükümetinin yediği son bok. Aslında ne son olur ne ilk ama Avrupa Birliği, fikir özgürlüğü, fikri açıklama ve fiiliyata geçirme özgürlüğü diyerek liberal kesimi tavlayan akp nin aslında işine gelince özgürlükçü işine gelmeyince yasakcı olabileceğini gösteren olaylardan bir tanesidir bu. peşinen söylüyorum ben akp karşıtı biri olmadığım gibi tayyib in efendi icraatlerinin hakkını verebilecek kadar da objektifim.
bazı şeyler o kadar masum ki. çocuklarımızı koruyoruz kisvesi altında her bir sikimi denetleme aşkıyla yanıp tutuşan iktidarları çok gördük gerçekten. bu hükmetmek, iktidar olmak nasıl birşeyse yönetememeyi bir zaafiyet sayıyor sanıyorum. çocuk böyle korunmaz. devletin asli görevi çocukları korumak falan değildir. ben de o zaman diyorum ki çocuklarını korumak için devlete emanet edecek kadar dangoz olan ailelere sansür getirilsin. çocuğu anne baba korur devlet değil. devlet çocuğa verip başka bireyinden alamaz. çok müzdarip olan aileler çocuklarının programlarına filtre programlarından birini yükleyebilir. yüklesin de, bazı siteler(örneğin uludağ sözlük) cidden çoluk çocuk için değil. ama bunu devlet kendi eliyle yapmaz. özgürce pornografik içerikli siteye girmek isteyen kişiden bu hakkı devlet ne hakla alır? youtube dan diyelim ki atatürk e küfredilen videoyu izleyip bunun hakkında yorum sahibi olmak isteye kişi bunu neden yapamıyor? o küfrü görüp kendisinin de mi bir küfür patlatası gelir?
dünya dan ne kadar küçük düşmüş göründüklerinin farkında değiller..
çin de bazı programlar var ailelere veriliyor, internete girdiklerinde onu çalıştırmazlarsa suç işliyorlar polisler gözaltına alıyor o insanları. en sonunda varmaya çalıştığımız şey bu mu? özgür türkiye hayalimize ne olacak? çok çok değişik alanlarda çocukları ve insanları korumak adı altında baskı yapılıyor.. bu işin sonu hayır değildir.
çimlere bok atan bir insanla sigara atan bir insan aynı cezayı alıyorsa bu işin adı çevreyi kirletmeyi engellemek değil sigara içeni baskı altına almak demektir.