ilk hatırladığım tecrübemin biz edirne'de otururken ve 5 yaşındayken yoğurt almaya gönderildiğim zamandı. o zamanlar bakkallar açık yoğurt satardı, evet. alıp da geri gelene kadar o yoğurdu sallaya sallaya sallaya çorbaya çevirmiştim. çorba yoğurt olmuştu o.
mahallenizde sigara içen yaşlı nüfus fazlaysa ve sizde sessiz sakin efendi bir çocuksanız yandığınızın resmidir.
eviniz bakkalla yaşlı amca evlerinin arasındaysa evinize gelir sizi bumerang gibi bakkala gönderir geri dönmenizi beklerler.
zaten yabancı değilsiniz diye bahşişi de umursamazlar bu amcalar.
hastalıkta sağlıkta da dinlemezler.
leğende çimmiş olmanıza aldırmadan bakkala gönderirler.
ömür boyu evin en küçüğü olarak kalacağınız için kıçınız kadayıf olduğunda da sürecektir.
bir vakit geldiğinde çekirdekten yetişmiş kapıcı hissi bile taşırsınız. düzenli olarak daireleri ziyaret edip bir isteğiniz var mı diye sormak refleksler arasına girebilir.
işin enteresan tarafı bacak kadar çocuk olduğunuz o dönem markete gönderilirsiniz tek başınıza ancak karşıdan karşıya geçmek için bir koça ihtiyacınız vardır.
-git iki ekmek 1 süt al.
-tamam.
-karşıdan karşıya tek başına geçme. şükrü amcaya*söyle geçirir seni. geri gelirken de ünal abiye*söyle. camdan bakıcam sakın yalnız geçme.
daha felaketi bacak kadar oluşum sürdü hatta hala bacak kadarım da, bu olay ilk okul bittiğinde bile sürdü. illa ki karşıya birileri geçirdi. caddelerde ilk özgürlüğümü kazandığımda karşıdan karşıya geçmekle kalmadım ben de arabaların arasında bisiklet sürdüm. oh canıma değsin. annem camdan baktıkça kalbine indi ama bastırılmış duygularım patladı napiyim. markete-bakkala çakkala, en pisi çöp atmaya gönderirken iyiydi di mi?
il gidişte aileden birinin sizi göz ucuyla balkondan takip ettiğini bilseniz dahi inanınlmaz bir büyüdüm duygusu sarar! Bakkaldan geri elde zevkle sallanan bir poşetle dönülür. Lakin bir süre sonra sıradan olur. Hatta yazın bahçede tam da oyuna kaptırmışken kendini bağıran hadi yavrum bakkala sesi ne üzücüdür! Tek teselli süpriz bir max dondurma parası olabilir...
cocukların sinirlendiği ve hayatı boyunca kendinden küçüklerinden cıkaracağı durumdur...
bu aile büyükleri tarafından yapılan bir hata olarak kabul edilmesi gerekmektedir...
cocuklar bu konuda büyük ızdırap cekmektedir.... düşüncesi ise sadece ben kölemiyimdir...
evin en küçük çocuğuysanız sürekli başınıza gelen durumdur. anne neler alacağınızı bin defa söyler siz her tekrarlayışta yalnış söylersiniz, anne pes etmez tekrar söyler. nihayetinde bakkal yolu görülür. zipirwoman: bayadıy amcaaa, bayadıy amcaaa annem mu* kaday taze, çıtıy ekmek istedii.
liseye başlayıncaya dek en ulvi görevinizdir (günümüzde yaş sınırı aşağı çekilmiş olabilir). asla kaçarı yoktur. giderken de arkanızdan 35 tembih vurulur.
'parayı kaybetme kırarım kafanı'
gunaydın günlük, yine bir pazar sabahı ve ben yatağın içindeyim. kardeşimin de şu anda benim gibi yatağın içinde uyuma numarası yaptığına adım gibi eminim. birazdan babam gelicek ve "kalkın eşek sıpaları" diye bizi uyandırıcak. ilk uyanma belirtisi gösteren kişi ise yine her zamanki gibi kalkacak, üzerini değiştirecek ve bakkakala gitmek zorunda kalacak, normal şartlarda giderim ama soğuk havalarda bunu yapmaktan nefret ediyorum..sıcak fırına girdiğim zaman gözlüklerimin camları buharlanıyo ve bakkalcı* benle dalga geçiyor. heh babam geldi..