Kendilerinin de ateist olma durumu haricinde, nedense Hangi dine mensup olursa olsun anlayamadigim ailelerdir.
Dinin bir hayat felsefesi, subjektif olarak bir " dogru yol " oldugu dusunulurse, bir aile en degerli varligi olan yavrusunu nicin secim safhasinda biraksin ki. Madem emin olunmus o yoldan, madem budizm, hinduizm, islam, katolik vs dininin dogru olduguna inaniliyor ve disindakiler yanlis secim oluyor, edinmis olunan din ile kurtulusa erilecegine inaniliyorsa nicin cocuk yol ayriminda koyulsun ki? Anlamsiz efendim. Sonradan isterse baska inanca sahip olamaz demiyorum ama cocuklarini camiye kiliseye goturen aileleri guclu buluyorum, dogru ya da yanlis ama savundugundan emin insan cok az gercekten.
inanç denen ritüele uzak yaşayan insanların çocuklarının beyninin bu zırvalıkla yıkanmasını istememesi ve varoluşçuluk felsefesine yakın yetiştirmesidir.
bazı kesmin bunu kendine dert edinmesiyle, dinde zorlama yoktur ve islamın hoşgörü dini olduğu söylemlerinin uygulamada geçerli olmadığını gösteren ifadedir.
benim babam ben bildim bileli ateisttir. hani öyle hava olsun diye ya da benim gibi inançsız geçinip en ufak bir karanlıktan gelen seste inanmadığı bütün dinlerde dua eden biri değil. ( ki 50 yaşına geldi amk, ne olduğunu bilsin yani )
allahla ilgili herhangi bir dilekte bulunması gerektiği zaman bile, inandığın yaratıcı yardımcın olsun diyen, sosyal normlara uymak adına da yeri geldiğinde allah razı olsun falan diyen biridir.
benden daha fazla diğer dinlere ve inanlara saygılıdır. ramazanda asla ve asla dışarıda ağzına lokma koymaz, içkisini bile mahalle bakkalından almaz, ya da otobüslerde falan rahatsız olma potansiyeli gördüğü kapalı insanların yanına oturmaz.
ama gel gelelim ateisttir..
şimdi ben babamın kitaplarını okuyarak başladım, kitap okuma alışkanlığı edinmeye.
din ile ilgili kitaplarının arasında kuran da vardı da, turan dursun gibi, dini sorgulayan kitaplar çoğunluktaydı.
ben de bir şekilde onun okuduklarından yola çıkarak dini inancımı oluşturmuş gibi oldum. en azından temelini böyle attım. daha sonraları babamın ya da okuduklarının yanlışları olduğunu gördüm belki ama özetiyle babamın okuduklarını okuyordum.
bu sadece din için geçerli değil aslında. mesela siyasi kitapları da, belli bir ideolojiye aitti ve ben uzun zaman ( ki küçük yaşta politize olan çocuklardandım ) yine babamın kitaplarını okuyarak kendime bir ideoloji benimsedim. daha sonradan bunu da düzelttim ama temel yine aynıydı.
yani demek istediğim şu; bilmeyerek de olsa anne babalar çocuklarını bu konuda etkiliyor.
bir çoğumuzun anne babası bizlere kitap alırken " ya ben sosyalistim ama dur bizim kıza da bir turancılığın özü kitabı alayım " demiyor.
belki onlar da farkında değiller ama, çocukların da ister istemez dini inançları, siyasi görüşleri, hayat felsefeleri, film seçimleri anne babanın zevkleri doğrultusunda filizleniyor.
sözüm ailesiyle taban tabana farklı düşünen arkadaşların dışınadır tabi.
21. yüzyılda doğru olandır. dinlerin çağı bitmiştir görüldüğü üzere, artık kitleleri uyuşturmaktan başka bir işlevi yok. çocuğunuzu kendi başına bırakın, manevi bir eksiklik hissederse zaten kendisi bir dine yönelecektir. hakim dinin islam olması nedeniyle de bu tercihini muhtemelen islam'dan yana kullanacaktır.