sonunda istediği gibi bir işte çalışacak olan yazar. şu aralar mutlu. hayatı garip bir biçimde yoluna girmeye başladı; kendisi de şaşırıyor. Yukarılarda bir yerlerden Tanrı elini tutuyor; annesi göz kırpıyor; teyzesi gülümsüyor...
annesinin küçük kızı şükrediyor...
yaptığı temaları ve içerisinde barındırdığı kodları incelediğimde , ''css'den anlıyor!'' diyebileceğim bir yazar ve tema yaratıcısı.
Tema yapmak kolay olmasına rağmen *, tema içerisine eklenecek birkaç özellik , temayı kullananlar açısından pek önem arzetmese de temayı yapan kişi tarafından bazen gurur meselesi yapılabiliyor *. mesela, en altta ''buraya entry gir'' yazan yerin altında bulunan ve entry girilen boşluk alan normalde beyaz renktedir. bunu transparan yapıp , etrafına da ''dotted'' *border vermek istiyorsunuz... border rengi de magenta* olacak. içindeki yazı comic sans ms ve boyut 12 px olacak...yani temayı kullanacak kişi ''kardeşim bu olsa ne olur? olmasa ne olur? bırak allah aşkına yaaa...'' diyebilir... işte bu kullanıcı açısından pek bir şey yansıtmıyor olabilir ama temayı yapmaya baş koymuş kişi bunu yapmayı kafasına koymuşsa ve o anda yapamamışsa , kafayı yemesi içten bile değildir. eğer temayı siz yapıyorsanız , bir bakarsınız kendinizi kodlar içerisinde kaybetmişsiniz...
demem o ki , cococabana kendini bu kodlar içinde pek kaybetmiyor galiba...
işi bileceksin işe gitmeyeceksin * güzel temaları için kendisini tebrik eder , çalışmalarının devamını dilerim... *
an itibariyle son derece sabırlı olduğunu keşfettiğim;sorularıma bıkmadan -bıktıysa da çaktırmadı-cevap vermekle kalmadığı gibi,yaptığım türlü odunluğa rağmen odun olduğumu yüzüme vurmayarak aynı zamanda ne kadar nezaket sahibi olduğunuda göstermiş yazardır.aynı zamanda yaşından küçük gösterir birde tersten güler bu yazar.nasıl olduğunu sormayın uzun hikaye şimdi.****
hiç tanımadığım ama hakkında birkaç şey öğrendiğim annesinin aydınlığını dünyaya yaymasını arzuladığım yazar. zira insan böyle günlerde başkalarını mutlu ederek uzaklaşır mutsuzluğundan.
sagopa kajmer'i merak ettim.. sagopa kajmer den aforizmalar başLığına baktım.. en çok bu yazarın entrysi var bu başLıkta.. hemde tanıyorum kendisini.. bir sorayım dedim bu sagopa kajmer denen herifi buna *.. nedir.. ne değiLdir.. bana o kadar güzeL anLattı ki sagopayı dur dedim bir kaç şarkısını indireyim.. indirdim eLeman sağLam çıktı.. benim gibi bir jazz, kLasik müzik, bLues ve rock dinLeyicisine sagopayı sevdirdin ya daha ne oLsun diyorum..
hiç tanışmadığım çok sevgili dostum. uzaklarda bir yerlerde böyle güzel kalplerin olduğunu bilmek gelecek için umut veriyor. dilerim bundan sonra bütün güzellikler onunla olur.
gerçekten de okuduğum yazısından ne kadar büyük mücadele verdiğini görüp, yürekten kutladığım insan. başımız sağolsun hepimizin. cococabana'dan öğreneceğimiz çok şey var.
denebilecek her şey denmiş gibi, yazılabilecek satırlar yazılmış gibi. her ne kadar bir şeylerin hep boş kalacağını bilsekte herkesin söyleyebilecekleri vardır. herkes hislerini kendilerine özgü bir dille anlatır.
hayatın, kimi zaman insanların önüne attığı, aşmasını istediği sorunlar ve bundan kaynaklanan üzüntüler dayanma sınırlarını zorlar. kelimeler yetmez konuşmaya, acıyı dindirmeye. acı aslında hiç dinmez. yaşamdır acının ta kendisi olan. neden tüm şiirler kederli anlarda yazılır ? sahtedir çoğu zaman mutluluklar, gelip geçicidir.
anne, en az kelimesi kadar masum, saygı duyulası, uğruna kul köle olunasıdır.
anne, karanlıkta önümüze çıkacak engellere karşı ihtiyaç duyacağımız el feneri olur yeri geldiğinde.
yeri geldiğinde bir dost, yeri geldiğinde fırtınada sığınılacak bir koydur anne...
tüm ölümlerde birilerinin canı yanar, ama dakikalar sÂdece ölenler için durmuştur, hayat tüm hızıyla, deli gibi akan bir nehir misÂli akmaya devam etmektedir.
ayakta kalmak, annelerin evlatlarından isteyeceği ilk şeydir. ne olursa olsun gözyaşları aralıksız akmamalı.
dışarısı kurtlar sofrası anne
hepsi vahşi,
hepsi yaşam mücadelesinde
onların olduğu dünyada öylesine kırılgan
öylesine hassasım ki
elini bırakma anne
düşerim senin desteğin olmadıkca
göremiyorum önümü,
göremiyorum ne yapmam gerektiğini
öylesine korkuyorum ki
hatalardan, kötülüklerden
sensiz yere düşmeyi öğrendim anne
betonun soğuk,
kirlenmenin pis bir şey olduğunu öğrendim
ama hÂl nefes alabiliyorum
hÂl güneş doğuyor benim için
gönlümdeki güneş batmış olmasına rağmen
savaşacağım anne
pes etmeyeceğim
sen benden bunu beklerdin çünkü...