dillere destan olmuş efsanedir. neymiş efendim cocacola nın sırrını sadece iki kişi biliyormuşmuş. bu iki kişi birlikte bir yere gidecek olsalarmışmış aynı taşıta binmezlermişmiş. bak bak bak... bunun nedeni ise eğer bir kaza durumu falan olursa en azından sırrı bilen bir kişi kalsınmışmış.
diğer bir efsanesi ise coca cola'nın kakoinden türediğidir. coca kelimesi kokainden gelmekte olup yamulmuyorsam meksikaların uydurmuş olduğu bir efsanedir.
kolanın gizli formülü falan yoktur. ülkemizdeki üretilen cocacola ile yabancı ülkelerde üretilen cocacola arasındaki en büyük fark bizde mısır şurubu kullanılmasıdır***. bağımlılık yapma olayı ise kafeinin bir etkisidir, çay bağımlılığımdan bir farkı yoktur.
***inanmayan varsa istediği gıda mühendisine yada beslenme uzmanına sorabilir.
eksileyen acur'a: daha doğrusunu biliyorsan söylede bilelim!
- mehmet bak güzel tükür..geçen parti mallardan şikayet geldi..esansında bi değişiklik var demişler.
- tmm abi iyice tükürüom ben, rahat ol sen.
- hooğğğkkk tühhh....olm akşam napıyon..kaçalım mangala filan burdan çıkışta.
- bana uyar abi, yalnız sen önden git ben arkadan taksiyle gelirim mekana.
- niye lan olm.
- abi mazallah yolda bi kaza olur, ikimizin birden başına bişey gelse kim tükürcek bu kolalara...efsane biter.
bir de coca cola nın kimseye açıklamadığı formülünü antalya dan açılan bir dava sonucu açıklamış olduğu söylentisi vardır ki, şu kötü günlerde güldürmüştür beni şerefsiz.
bu coco cola nın yapımında bir bitki kullanılıyomuş. bu bitki tarlada iken içinde en çok bulunan hayvan fareymiş. bitki toplaması sırasında farelerde üretim tesisine kadar gidiyormuş ve burda hala bitkilerin arasında kalan fare veya başka canlılar küçük öğütücülerden geçerken paramparça oluyormuş, bizde fare kanı filan içiyomuşuz...
dilden dile dolaşan efsanelerdir. bir efsane de şöyledir:
öncelikle coca cola'yı içiyoruz. üstüne de naneli olips yiyoruz. 1 dakika içinde olips patlıyor. büyük ihtimal de midemiz deliniyor.(evde denemeyiniz)
zamanında ayranın sırrınıda iki kişi bilirdi, bir gün savaştan dönen yiğitlere susuzluklarını gidermeleri için sırrı bilenlerden birisi ayran yapıp verdi. yiğitlerin çok hoşuna giden bu içeceğin sırrını sorduklarında cevap alamadılar. daha sonra aradan uzun seneler sonra bir zat 'ulan bildik yoğurtlu su bu' demesi üzerine ayranın sırrı çözüldü. ve inanıyorum ki bir gün coca-colanında sırrı çözülecektir.
(bkz: coca cola şifresi)
coca-cola şirketi'nin ceo'sunun yanında çalışan birisi, coca-cola içeceğinin gizli tarifini öğrenmek için inat etmiş, ama hep kendisinden saklanmış. bir gün gizli bir iş çevirerek ceo'nun kasasını açmayı başarmış ve orada coca-cola içeceğinin tarifinin yazılı olduğu kağıdı bulmuş, ama o kağıtta çalınmasına karşı bir önlem olarak tarif özellikle eksik yazılmış. sonra o adam pepsi şirketi'ni kurarak o tarifi kullanmış. bunun için de coca-cola ile pepsi içeceklerinin tadı farklıymış.
güneş kremi niyetine sürüp yapış yapış gezen birinci derece bir yakınım var, ne dediysem vazgeçiremedim, daha bronz olunuyormuş. yok yine de seviyorum akrabalarımı.
coca cola özütünün amerika'dan getirilmesi, türkiye'de üretilmemesidir.
yanılmıyorsam bir yıl önce falandı. coca cola özütünün yapıldığı yerde çalışan bir kişinin, işten çıktıktan sonra formülü pepsi ye satmaya çalışması haberi vardı. hatta haberlerde bile konusu geçti. pepsi ise bunu açıklayarak, şaibeli durumlara mahal vermemiştir.