irite edicidir.
geçen karadayı seyrederken içinde 2 defa "bimilyonneden" geyiği/reklamı dönmüştür ve eşşek uzvundaki kelebek, hatta tam tersi; kelebek uzvundaki eşşek kadar yakışmıştır diziye ve senaryonun o anki gidişatına.
yapmayın demiyorum, hobi olarak yine yapın. ama bu kadar değil. görsel olanına alışamadık bir de sözsel olanı tempolu bir dizinin içinde hiç iyi durmuyor.
Halay cekerek dugun salonundan firlayanlarin aralarina aldigi kaldirimda yuruyen kendi halindeki aniden, cevval bir halaycinin ciktigi goruntu cok eglencelidir.
bilenbilir kakakola sömürgeciemperyalsistemin etkili araçlarından biridir. sağlık açısındanda zararları saymakla bitmez.
kakakola ve türevleri reklamı en etkili birşekilde kullanarak adeta reklamın canına okuyarak kendi saltanatını sürdürme gayret ve çabasını herdaim malesef başarmaktadır. kakakola kendisiyle pekte alakalı olmayan her konuyu işler.
ramazan olur kakakola ve türevleri devreye girer, müslümanın dini duygularını hiç utanmadan sıkılmadan hunharca kullanır. ama ne ilginçtir o ramazan iftar sofralarında hiç tesettürlü yurdum insanını göremezsiniz.
hayatın gerçeklerini bir kenara bırakıp, insanları uyutmak amaçlı ortaya çıkmış reklamlardan biridir. insanların duygularından prim yapmaya çalışan reklamdır. her şey güllük gülistanlık, eh tabi ya.
"kızlar da pembe sıçıyor muymuş?" diye sorarlar adama...
adamlar 10 numara mükememel reklam çekiyor, şahane bir şölen hazırlıyor. bazı gerzekler hala daha diyor ki insanların duygusunu sömüren reklam.
sapık mısınız olm? adamlar marka değerinin dibine vurmuş. dünyanın en değerli markası ödülünü senelerce almış ki bunu da aslında reklamlara borçlu, yaptığı her reklamın kaliteli olması için mükemmel olması için nelerini veriyorlardır allah bilir. hala daha nedir bu saygısızlık?
gerçi size ali aağaoğlunun bu değil bu hiç değil reklamı müstehak amına koyim, onu izleyin manda gibi.
kuşkusuz türk televizyonlarında yayınlanan en anlamlı en güzel reklam. yeni bir dünya'ya inanmak için hala nedenlerimizin oldğunu gösteren harika reklamdır.