Cem yılmaz yine olayları zekice yorumlamıştır. Emerikin filmleriyle taşak geçerken adam soğuktan kaçıyo var mı böyle bişey demiştir. Emerikin bi filminde de millet koca tsunami dalgasından koşarak kaçmaya çalışıyolardaı new yorkun ortasında hey allahım.
insanlar gülmek için ne bekliyor bilmem ama kahkalarla gülmeme hatta yerlere yatmama* sebebiyet vermiş gösteri. özellikle 2012 filmini ti'ye alış şekli baya güldürmüştür. kesinlikle izlenilesidir.
fimlerinde kullandığı kişilerin aynı insanlar olduğunun sorulması üzerine giriştiği açıklamayla harikalar yaratmıştır e haliyle adam cem yılmaz zaten gülmeye meyilliyiz o adama demiyelim şahsen kendini sürekli geliştiriyor adam sadece söz sötlemekten öte görselliğide iyi kullanmasını öğrendi mesela zaman içinde neyse asıl konuya dönersek
-hepsi demedim hepsi demedim. (tolga özgüven) işte kahramanımız.
+bi dakka öyle teori yok görücez pratikte;
+birinci film deee ozan güven olmaığına göreee - ikinci filmimize geçiyoruz - ozan güven yok gora da var hokkabaz da yok arog da var yahşi batı da var.
+çoğu filmde var sözünüzü kabul ediyoruz geçerli. doğru.
-peki bunun özel bi sebebi varmı?
+var, ilişkimizi gözden ırak yaşamak için flim çekme kılıfıyla olabildiğince çok görüşmek. *
ihtarnname :
bu dvd'de çok aşağılanıyorum . bana cmylmz kimdir diye soruyorsunuz ben bilmiyorum diyorum .iş hayatında evde itilip kakılıyorum. hakkımı istiyorum kısaca bana 10 bin euro verin
--spoiler--
-olm gauss, gerizekalıymış ya!
--spoiler--
(bkz: jaw siki)
üniversiteye giden gençlerimizin okula sadece eğlence makara kukara karı kız için gittiğini gösteren bilmem kaç üniversite bitiren cem yılmaz soru-cevap olayıdır pardon sadece cevap olmuş bu. adam gibi soru sorabilen bir insan evladı yoktu. anlamış oldukki bu öğrenciler tırttır. adam soru soruyor salak yanındakine bakıp aptal gibi gülüyor. sanki yanındakine sormuş soruyu. genel kültür bilgisi denen şey zaten yok. cem yılmaz fazla kaçmış oraya. şahan ya da ata daha iyi giderdi. en azından espri seviyeleri aynı. yani belin altı.
cem yılmaz'ın bir önceki dvd kayıtlarındaki performansına benzer bir proje beklentisi içine giren insanlar için büyük hayal kırıklığı olacaktır. "keşke daha güzel sorular sorulsa" idi, dedirtsede; fakat yine de güldürüsü var olan, kaliteli bir iştir.
okula yıllık yirmi bin küsür lira para verip daha soru dahi soramayan ve güya türkiye'nin en taşaklı üniversitelerinde okuyan aklı bir karış havadaki üniversite gençliğinin gerçek yüzünü ortaya koyan gösteridir.
Bi 15, artik 16 yasinda bile olabilir, yasindaki kiz ile molekuler biyoloji ve genetik bitirmis olan cocugun konusma tarzi ile sesinin guzelligi icin; sadece o bolumler seyredilebilir, gerisi fasa fiso dedigin yapim.
--spoiler-- cem yılmaz'ın "şairlerin sanki bizim yaptığımız * şeyleri yapmıyormuş gibi davranmalarına da tavımdır." gibisinden yaklaşımı ile benim de oldum olası aramın düzelmediği şiir konusuna bir açılım getirmiş çalışmadır.
--spoiler--
bir bölümü izledim. ilk 1 saatlik kısmı kadarını.
çok gereksiz yere ahlaksız sözlerde ve el işaretlerinde bulunmuş.
yani tamam komik olabilir ama açıkcası bu kadar abartıya kaçmadan da güldürebilecek potansiyele sahip bir insanın böylesi haraketlerle güldürmesi hoş değil be.
