başrollerinde adam sandler in olduğu, ona kate beckinsale ve christopher walken ın eşlik ettiği harika film. filmde fantastik öğeler, komedi ve dram ile birlikte işlenmiş. güzel bir iş ortaya çıkmış.
hayatın yoğun temposunun içinde kaybolup giderken neler kaçırıyoruz ? işte bu soruya güzel bir cevap filmi olmuş. aldığı puanın fazlasını hak ediyor. mutlaka izleyin.
insana ''ulaannn!!!'' tepkisi verdiren film.
bence geerçekten çok başarılı bir senaryo ve oyuncu kadrosu vardı.
farkındalık seviyesini artıran bir film aynı zamanda.
zamanınız kısa, hayatınızdakilerin kıymetini bilin ve şansları ertemeleyin sayın yazarlar.
şans'ı ertelememek konusunda bir başka film ise; yes man.
bence bunları arka arkaya çakın ve overdose olun. sonra da gidip sevdiklerinize sarılın. öyle işte.
adam sandler ve kate beckinsale'in başrollerini paylaştığı harika bir film. kesinlikle çıktıktan sonra insanın hayatına birşey katan filmlerden. the cranberries'in linger şarkısını insanın diline dolar bir kez daha. mümkünse kankayla izlenmeli.
komedi filmdi diye izlerken insanı ağlatabilecek kadar duygusallaştıran bir film. hani insana çok sağlam kahkahalar attırmıyor ama izledikten sonra "iyi ki izlemişim" diyorsunuz.
en çarpıcı yerleri bana göre.
1. çocuklarının düğününde linger eşliğinde dans ettikleri sahne ki harbiden az kalsın ağlayacaktım. (hangi kafayla izlediysem amk.)
2. efsanevi diyalog;
- will you still love me in the morning?
+ forever & ever babe...
adam sandler abinin oynadığı, gözü kapalı seçilip izlenebilecek olan 2006 yapımı komedi filmidir. kadro, oyunculuk performanslar ve görsellik güzeldi. herşeyden öte, adam sandler oynuyor, yetmez mi ?
fantastik bir aile komedisi.
--spoiler--
ancak şunu belirtmek gerek adam sandler in kendini aştığı film diyebiliriz. orjinal dilde izlendiğinde her zaman ki gibi çok daha güzel olan iyi bir film.
--spoiler--
notum :7/10
hüzün dolu bir adam sandler komedisi.
"hayır görünenlerde şer, şer görünenlerde hayır vardır" diyor ya bakara suresi'nde aynen o durum var. "zamanı saran bir kumanda"... duyulduğunda ne kadar güzel ve heyecanlı geliyor. ancak bir de bu işin sonuçları var, hayır gibi görünen bu kumandanın bir de gerçek yüzü var.
aslında film, insanların "bir makinem olsa herkesin ne düşündüğünü duysam", "keşke geçmişe-geleceğe gidebilsem" tipi uçuk ve fantastik isteklerinin/dileklerinin düşünce aşamasında, tahayyül ederken güzel olduğunu ancak gerçekten bu uçuk isteklerimiz yerine geldiğinde hayal ettiğimiz gibi bir orgazma erişemeyeceğimizi gösteriyor.
komedi diye izleyip ağlayarak bitirilen film. 100-120 dakikalığına sadece güleyim eğleneyim diyosanız izlemeseniz daha iyi. hele ki aileden uzakta olunca çok daha içlendirir, uçağa atlayıp yanlarına gitmeyi bile düşündürür. derslerin büyüğünü çıkarabilirsiniz izlerken; bu yüzden izlenesi.
Michael Newman (Adam Sandler) güzel Donna'yla (Kate Beckinsale) evlidir ve çiftin iki harika çocuğu vardır: Ben (Joseph Castanon) ve Samantha (Tatum McCann). Ama genç adam onları görmeye pek fırsat bulamaz çünkü şirkete paha biçilmez katkısının, nankör patronu (David Hasselhoff) tarafından bir gün fark edileceğini ve böylece ortaklığa terfi edeceğini umarak uzun saatlerini iş yerinde geçirmektedir.
O konuma geldikten sonra karısına ve çocuklarına bol bol vakit ayıracaktır. En azından kendi kendine böyle söyleyip durur.
Michael bütün bir geceyi ayakta geçirdiği için o kadar yorgundur ki hangi kumandanın televizyonu açtığını bir türlü bulamaz ve sinir olur. Bunun üzerine, evdeki bütün elektronik araç gereci kontrol edebilecek mükemmel bir uzaktan kumanda bulmaya karar vererek, Bed, Bath & Beyond'un arka bölümüne girer. Buradaki egsantrik tezgahtar Morty (Christopher Walken) ona kesinlikle hayatını değiştirecek, deneysel, türünün tek örneği bir kumanda verir.
Morty şaka yapmıyordur. Kısa süre sonra, tek bir düğmeye basarak her aleti kontrol edebilen Michael evinin hakimi olur.
Ne var ki, kumandanın başka, daha şaşırtıcı özellikleri de vardır. Bir şekilde evin köpeği Sundance'in havlamasını kısabilmekte, hatta daha da şaşırtıcısı, karısıyla kavgasını ileri alabilmektedir.
Michael yeni oyuncağına bayılır ama biraz da ürker. Kendisine bu gizemli aleti satan Morty'yi tekrar ziyaret etmeye karar verir. Morty, Michael'a tam olarak istediği şeyi verdiğini söyler: Kendi evrenini kontrol etmesini sağlayan evrensel bir kumanda aleti. Michael'ın şaşkın bakışları arasında, Morty aletin akıl almaz marifetlerini sergilemeye başlar. Bu marifetlerden biri, Michael'ın hayatının öncesine ve sonrasına istediği hızla seyahat edebilmesidir.
Michael istediğini elde etmesine olanak sağlayan bu güçlü alete çabucak bağımlı hâle gelir.
Ama farkına bile varmadan, Michael kumandayı programlayacağına, kumanda onu programlamaya başlar. Paniğe kapılan Michael artık ne kadar uğraşsa da, hangi olayı yaşayacağına hangisini atlayacağına kumandanın karar vermesini engelleyemez. işte ancak o zaman hayatını iyisiyle, kötüsüyle, çirkiniyle gerçekten takdir etmeye başlar.