dolores'in yaşlandığı gördüğümde gözümden yaş aktı. "sikeyim böyle filmi, dolores nasıl yaşlanır lan." dedim. dolores'in ve adam sandlar'ın yaşlanmış hali fena değildi de kate beckinsale' in makyajı maymunlar cehennim'in deki kadına benzemiş. götüme benzemiş kate beckinsale. hayır makyajda yüz geriltilir de bunlar bokunu çıkarmış. burun 180 derece nasıl döner abi (tamam lan abarttım biraz)? kanımca filmin en vurucu 2 tane sahnesi vardır. 1. adam sandlar'ın kumandaya basıp kate dondurup ilk tanıştığı güne gitmesi. barda the cranberries çalıp peçeteye "sabah kalktığımda hala seni seviyor olucağım" yazması. bir diğeri de en son sahne de adam sandler'in kate beckinsale'in yeni sevgilisine orta parmağını göstermesi. bak 2 sahne dedim ama yazarken aklıma bir güzel sahnesi daha geldi. dolores'in düğünde linger'ı söylemesi. sonuç olarak fena bir film değil. güzel bir komedi, aşk filmi olarak arşive katılması gerekir.
ilk 50 öpücük gibi sandler filmleriyle kıyaslandığında vasatın altında bir film (kıyaslamadığımızda vasat) daha ilk kareden son kareyi tahmin etmek çok kolay eğlendirmek bir yana kasvetle kavuran paraya acımasam ne işim var burdalık bir film. kate beckinsale in güzelliğine diyecek yoktur elbette.
gulduruken dusunduren degil de, guldururken aglatmayı basaran ender filmlerden biri oldugunu düsündügüm film. eger basarısız bi cumartesi randevusundan donduyseniz, ve gercekten yalnız hissediyosanız mutlaka izleyin, adam sandler veya kate beckinsale den biri olursunuz, mutlu olursunuz ya. *
ben mi fazla sinirlerim bozuk diye ağladım, yoksa film mi ağlatıyordu cidden... karar veremedim. click adam sandler filmlerinden pek haz etmeyen bir bünyeden bile şakır şakır gözyaşı ifrazatına neden olabiliyor. komik bir film değil, yani birkaç sahne dışında güldüğümü hatırlamıyorum. ancak filmin sonlarına doğru hüngür şakır ağladım. üstelik sonunu tahmin ede ede... ya bir film de kötü sonla bitsin kardeşim. hep aynı klişe. bu arada bir katil uşak demediğim kaldı. neyse izlenip görülmesi gerekiyor.
komedi ve trajik öğelerin Birarada kullanıldığı filmlere karşı her zaman antipati Beslediğimden Beğenmediğim film. arkadaşım, Bir film ya komedi filmidir ya da dram filmidir. sen, filme, komedi filmi yazıp aralarda komediden çok dram örnekleri verirsen sinemaya gülmek için giden adamın hakkını yemiş olursun. artısı, film komik de olamıyor, köpek ve oyuncak ördeğin sevişme sahnesi hariç. Başlarda ve film arasında 'sıkıldım ulan' dediğimi hatırlıyorum. felsefeyi aktarım tarzı da çok çocukça olmuş doğrusu. Bir de yanılmıyorsam, filmin nasıl sonlandırılacağı konusu Bayağı tartışılmış. çünkü, film Bitti derken Bitmiyor, Bitmiyor derken Bitiyor. ama Ben hiç anlamıyor neden. vasat film ulan.
--spoiler--
michael: şeyim yaşlandıkça büyüdü sadece bilmenizi istedim.
anne: daha küçülemezdi zaten.
baba: ufak bir şekere benziyordu.
michael: eveeet.gelin de nefesinizi açayım.
--spoiler--
öncelikle beğenmediğim ama bunun yanı sıra üzerinde konuşmaya değer olduğunu düşündüğüm bir filmdir.
*****
yorumlardan genel olarak "hocam zenci dedin hayvanlı çıktı" tarzı forum geyiklerine benzer bir şaşkınlık seziyorum.
itiraf edeyim ki ben de bir komedi filmi beklerken didaktik bir dramayla afallatılacağımı beklemiyordum.
bunun yanında filmin bu kadar kötü, senaryo fikrinin de bu kadar iyi olacağını da tahmin etmemiştim.
hatta olayın çekirdeğine ininceye kadar geçen sürede "kapat bsplayer'ı da football manager'a akalım" teklifiyle kendimi kandırmak üzereydim.
filmi izlemeye devam etme konusunda beni ikna eden tek şeyse kate backinsale'di.
--spoiler--
ancak otomatik pilot zamazingosu başlayınca bir "kariyer köleliği" eleştirisi ile karşı karşıya kaldığımı anlayarak kendime geldim.
--spoiler--
bana bu tip mesajlar veren (ve aslen kapitalizmin atar damarında çekilmiş olan) hollywood filmleri ne kadar riyakar gelse de click'in kariyer konusunda emekleme aşamasındaki bendenize bir hayat muhasebesi yapma fırsatı vermiş olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
--spoiler--
film bana/bize, otomatik pilota alınmayla birlikte kariyer köleliğinin fırsat maliyetini hesap dışı bırakmış olacağımızı ve maalesef bunu iş işten geçtikten sonra anlayacağımızı gösteriyor.
--spoiler--
bir filmden ve hatta böyle "kötü" bir filmden kapsamlı yaşam felsefesi çıkarmak istemem, ayrıca huyum da değildir, ama burada biraz derine bakmak gerekiyor sanırım.
kim ne yorum yaparsa yapsın, bittikten sonra insanı oturduğu yerde, hayata dair bazı şeyleri sorgulamadan bırakmayan filmdir.
bazı filmler vardır, kurgu, oyunculuk, senaryo herşey süperdir. ama film bittikten sonra gerçek hayata döndüğünüzde, güzel filmdi dersiniz hayatınıza devam edersiniz.
bazı filmler vardır, dört dörtlük değildir. görsellik, oyunculuk, kurgu içinize sinmez. ama film bittikten sonra hayatınızı sorgularsınız. size bir şey katmıştır.
ikinci seçeneği tercih ediyorsanız bu filmi izleyin.
izlenmeyi sonuna kadar hak eden film. hele ki baş karakterle hayatınız benzeşiyorsa.
film boyunca kelebek etkisi tadını aldığımı da belirtmeliyim. eğlendiren, dinlendiren ve bir şekilde sizi dürten özgün bir senaryo.
--spoiler--
en can alıcı noktanın adam sandler'ın babasıyla hayattayken yaptığı son konuşma olduğunu düşünüyorum. başa alıp "i love you son" ı defalarca dinlemesi ise çok dokunaklı.
--spoiler--
"aile önce gelir"
diyerek ailenin iş-güçten ve herşeyden önemli olduğunu vurgulayan filmdir.
--spoiler--
herşeyin başından beri rüya olduğunu hatta adam'ın nerde uyuyakaldığını filmin en başından tahmin etmek mümkündür. zaten her click'lediğinde yeter artık uyansın eski haline dönsün diye içten geçirmemek elde değildir.
--spoiler--
son zamanlarda çıkan klasik amerikan komedi filmi gibi görülen ancak sonlara doğru onlardan ayrılan, hayatta daha önemli olan kavramlara -özellikle aile gibi- daha fazla zaman ayrılması gerektiği mesajını veren eğlenceli bir film.
sonlara doğru hüzünlendiren, film sonunda mesajın başarılı şekilde verildiğini anladığınız güzel bir film.
Fantastik bir adam sandlar filmi. Vermek istediği mesaj çok açık zaten ve bunu yalın bir dille anlatıyor. Ancak yine de çok etkilenmemek gerekir ve özellikle iş hayatınızda büyük idealleriniz varsa sevgilinizin asla görmemesi gereken bir film. adam sandler ise her zamanki gibi çok doğal.