biyonuk topçu. adamın kollarının civatalarını iyi sıkıştırmamışlar sallanıp duruyor, denge kurmakta zorlanıyor. dinamo kiev maçında kendi kendine attığı müthiş çalım ve topu gözden kaybettikten sonra attığı müthiş saltolarla izleyenleri büyülemiştir. çoğu fenerbahçeli olan kahvehane ortamında müthiş bir gülme efekti yankılanmıştır ki bu kendisini ne kadar sevdiğimizi ona sunma biçimimiz olarak kabul edilebilir. et nolur maldonado etmezsen nolur.com'a gir bak seni ne kadar seviyoruz.
dikine oynamayı nedense bi türlü futboluna yansıtamayan, sürekli yanlara oynayan , ayağında fazla top tutmayan, tuttuğu zaman kritik hatalar yapabilen fenerbahceli futbolcu.
geçirdiği sakatlık dolayısıyla fenerbahçe'den ayrılmak zorunda kalıp, sakatlığı geçtikten sonra gittiği klübünde yıldız olmasını dilediğim futbolcu. nooolur ya... bi git ya... hatta giderken josico'yla selçuk'u da götür ya...
kendisine hiç şans verilmeden medyanın baskısıyla gönderilmek istenen oyuncu(ydu). medya ne dedi peki? maldonado sisteme uymadı. peki hangi sisteme uymadı maldonado? zico zamanında alındı, sistem için uygun değil dendi. aragones geldi, sisteme uygun değil dendi. peki hangi sistem uygun? dün gördük ki, futbolcu kendisine şans verildiğinde, güvenildiğinde iyi oynuyor. yani bi adamı böyle harcamak doğru değil.
hayir, adam komik bi$ey de soylememi$ ama her tarafta bi dunya transfer harekati varken gunu maldonado'nun aciklamalariyla karsilamak garibime gitti. *
fenerbahçe'nin 23 ağustos 2008 antep maçında ki en çok mücadele eden oyuncusudur. sanırım bu yıl ön libero transfer edilmeyecek. maldonado da aurelio'yu unutturacak.
dünkü antep maçında fenerimin ayakta kalıp bişeyler yapmaya uğraşan tek futbolcusuydu. (bkz: şaşırdım bebeğim) hele son dakikalarda bi şut attı ki sormayın. direği yaladı top. o şut girseydi önlibero da almazdı fenerbahçe yönetimi.
riskziz futboluyla takdır toplayan bir adamdı. lakin bu arkadaşın risksiz futboldan anladığı sürekli yan pas ver ayaığına gelen her topu yanında ki arkadaşına ver şut çekme yan pas ver pres yapma yan pas ver olsa gerek.
cm'de fm'de hatta arjantin'de iyiydi bu adam. fener de zaten genç sıfatından çıkmış yetenekli gibi duran ama kimsenin almadığı adamları* sevdiğinden almıştır. ne garip haldir ki, adam oynayamamıştır hatta şimdi anadolu takımlarına yönelmiştir. bu adam arjantin'de kalsaydı belki ingiltere görürdü ama türk futbolunda kalmıştır.*
hakkında yapılan onca kötü yoruma katılmadığım futbolcu. bence en azından bi sezonluk krediyi haketmekte. [kezman denen adamı 3 yıl, serkan balcı denen adamı 2 yıl, ali güneş denen adamı 3 yıl izlemiş biri olarak ] şans hakettiğini düşünmekteyim. ne bileyim sanki bişiler yapabilcek bi adam gibi duruyo sahada. ama aragones tarafından mtk budapesti maçının kadrosuna alınmamış. umarım dedenin kararı doğru çıkar da bana bu entryi yemek düşer. bakalım zaman göstericek.
gaziantepspor ile adı anılan futbolcu. yıllarca samuel jansın isimli kara kütüğe tahammül edebilen bu ülkede, banderas tarzıyla daha sıkı tutunabileceği görüşündeyim.
1. ligde oynayan her takimin kadrosunda kendisinden en az bir adet bulundurdugu topcu. o yüzden de aragones'in durumu hemen sezon basinda fark etmesi de gayet normal!
(bkz: tehlikenin farkinda misniz?)
bu adami dusununce nedense 27 kasim 2005 galatasaray fenerbahce macinda stephen appiah'in nobre'ye yaptigi asist geliyor aklima. * sonrada bu adamin chelsea macinda kendisine pas atilmayacagini dusunup onunden gecen topa bakisi, galatasaray macinda kornerden ceza yayina gelen topa vurmak yerine 50 metre gerideki edu'ya verisi, henuz antremanlarda dahi 5 metreden uzun pas atmamis olmasi..
sukurler olsun ki luis aragones tarafindan mtk budapeste macinin 18 kisilik kadrosuna alinmamis; artik ucak bileti bakmasi gereken futbolcudur. bir de gidisiyle birlikte saglam bir stephen appiah donerse..*
ayrica ne kadar gereksiz bir bilgi olsa da sezon oncesi fb tv'de yayinlanan ''kamp gunlugu'' programinda ali bilgin bile konuk edilirken; kendisi konuk edilmemistir. sesini duyamadik daha.. *
saçlarına iyi bakmazsa ileride dökülecek oyuncu. zaten uzun, bir de çok sıkı bağlıyor falan, sanki biraz da yağlı gibi parlıyor, uyarayım dedim. cuidar de su cabello, senor maldonado! hell yeah.