izlediğim iki maçındaki futboluna bakıp şahsımdan ne fazlası olduğunu merak ettiğim topçu. ben de oynarım lan o kadar, para falan da istemem, maksat namımız yürüsün.
görevi her gelen topu taca atmak olan defans oyuncusu gibi sürekli 2 metre yanındakine pas veren oyuncu.
ayrıca eller kollar sürekli oynuyor "ona at, buna at" gibisinden.
halı saha maçlarında arada ben de öyle oynarım. prim yapıyor hakikaten. "takımı yönetiyor abi" diyorlar, bir hoş oluyorum.
ön liberonun vazifesi bu değildir.
mehmet aurelio da ön libero. ama "325 devam et" "ticari bekleme yapma" tarzı oynamıyor hiçbir zaman. aurelio'nun ayakları çalışıyor. maldonado'nun elleri.
yaptığımız kötü transferlerden gibi duruyor şu an ki haliyle. afiyetle yerim inşallah entryimi.
edit : görevi kesicilik diyenler için geliyor; kaşar bile kesemez şu haliyle.
al bu adamı koy bir gece klübünün önüne sırıtırsa ben bu işi bilmiyorum arkadaş. tam pavyon fedaisi tipi var bu adamda. onu görünce kulağımda disko disko partizani çınlıyor ya hadi hayırlısı.
kendisinde tam bir meksika'lı uyuşturucu kartel elemanı tipi vardır.. fenerlilerde birden bir rahatlama ve olayları sallamamayaya bağlı form düşüklüğü gözlenirse hemen bu arkadaşın odası aranmalıdır..
(bkz: weed)
oynadığı mevkii itirbariyle görevi ileriye pas vermek olan futbolcudur. zira kendisi takımın orta sahadaki sübabı/köprüsüdür. savunma ile hücum arasında bağlantıyı sağlamaktır. evet, yan ve geriye de oynaması gerekir zira o bölgede oynayan bi' futbolcu, en risksiz, en garanti topları kullanmalıdır. kaptırdığı toplar ciddi sıkıntılar yaratır.
şöyle bi' modern ön liberolara bakarsak;
andrea pirlo: gayet ileri futbol oynayan bi' futbolcu, fazla anlatmaya gerek yok sanırım.
xabi alonso: liverpool'un ataklarını gerrard'la birlikte başlatan futbolcu. son dönemlerde mascherano'nun gölgesinde kalsa da milimetrik pasları ve füze gibi şutlarıyla ünlü.
xavi: barcelona'nın ortasahadaki sübabı. takımın ataklarını başlatan futbolcu.
patrick vieira: inter'in dinamosu. dünyanın sayılı ön liberolarından.
lorik cana: marsilya'nın genç kaptanı. beşiktaş maçlarını izleyenler kendisi hakkında fikir sahibi olmuştur.
bu örnekler daha fazla çoğaltılabilir. zira modern futbolda "x'in görevi sadece bunu yapmaktır" gibi gereksiz talimatlara yer yoktur. özellikle fenerbahçe'de. zira takımın beyni olduğu söylenen alex, sadece ceza sahası ve çevresinde topla buluşuyor, etkili markaj altında siliniyor. topla adam geçmek, oyunu rahatlatmak gibi düşünceleri de olmadığından genel olarak kendisi hakkında beyin yorumu benim özgür futbol anlayışıma göre yapılamaz. işbu sebeple, maldonado'nun yerinde oynayacak futbolcunun topu ileri taşıyabilecek, zaman zaman öldürücü paslar atabilecek, şutlarla kaleyi yoklayabilecek kalitede bi' futbolcu olması gerekmektedir. ne deniz, ne selçuk ne de maldonado'yla bu iş olmaz. ya appiah düzelecek, ya da adam gibi bi' futbolcu alınacak. bu çok belirginleşti artık.
Geçtiğimiz sene Junichi Inamoto'nun Galatasaray'da üstlendiği misyonun bir benzerini, Fenerbahçe'de idame ettiren Şilili futbolcu. Yana atılan toplarda ve geri paslarda oldukça başarılı olduğu bu akşamki maçta gözlerden kaçmadı.
