5 metreli alanda yatay önde top oynayan futbolcu. insan biraz ileriye doğru oynar. gazetecilerden biri fenerbahçeye transferinde mascheranoya benzetmişti oyun stilini mascherano daha fazla ileriye oynuyor halbuki.
fenerbahce'nin kaybettigi 8 nisan 2008 chelsea fenerbahce macindan sonra hic bir fenerbahceli futbolcuyu elestirmedim, elestirmiyorum. hepsinin elinden geleni yaptigina inaniyorum, bu adam haric.
bu adama nedense isinamamistim geldiginden beri bir turlu. appiah'in yeri, formasi uzerinde egreti gibi duruyordu. besiktas macinda 'alisicak' dedik, ilk chelsea macinda 'heyecan' dedik, kayseri macinda 'hatadir' dedik ama yok. bu saatten sonra patrick viera kesilse de kendisi fenerbahcemizin oyuncusu degildir gozumde..
geldiginde 'capa' falan dediler kendisi icin. ulan futbolda capanin ne isi var? capaysa kurek takimina yada yelken takimina transfer etseydiniz. konusmasam daha iyi olucak galiba.
son olarak; yanarim yanarim bu adamin ceyrek final oynayan tarihi kadroda olduguna yanarim..
tayfur havutcu ile hiç bir farkı olmayan, hatta fenerbahçe'nin diğer ön liberolarının daha iyi olduğ aşikar olan topu aldığı yere cerme yada ara durak rolü üstlenen şilili futbolcu.
selçuk şahin ve deniz barış ileriye yönelik koşularıyla, adam eksiltmeleriyle, mücadeleleriyle, hücüma katkılarıyla ne kadar artıysa, takım takır takır top oynarken yaptıkları bir dangalaklıkla tüm dengeleri değiştiren oyuncular olmuşlardır yıllarca.
tanım: 3 gol kazandırıp, 5 gol yedireceğine efendi gibi çapını bilerek oynayan defansif orta saha oyuncusu(dmc). adı üstünde "defansif".
tanım2: olurda fabregas, xavi, banega ayarında oyuncular fenerbahce 'ye gelirse yedek kalmasına kesin gözüyle baktığım oyuncu. selçuk, deniz, kemal varken değil...
deivid'in geldiği günlerde maruz kaldığı eleştirilere maruz kalan biraz sabredilmesi, en azında deivid'e verilen şansın ona verilmesi sonucunda verim alınabileceğini düşündüğüm fenerbahçe topçusu.
fenerbahce yada üst düzey herhangi bir takıma hiçbirşey katamayacak futbolcu.Bu tip adamlar antep, denizli gibi takımalarda iş yapar, 3 metre sağıyla soluna top atan(ulan ardan çıkda bari top direk gitsin), hiçbir hucum niyeti olmadığı gibi savunmayıda beceremeyen hem güçsüz ufak tefek, hemde yavaşşş bir adam.Nerde appiah(ki bence olsa turu biz geçmiştik) nerde deniz, nerde selçuk.
Bula bula brezilyadan bu adamı bulan zico ya teessüflerimi sunuyorum.
Safkan kızılderili görüntüsüne sahip etnik futbolcu. Ama ilk maçlarda izlediğimiz kadarı ile kızılderili mücadeleciliğine sahip değil.
Genel özelliği topu alıp vermesi, garanti oynaması ve belirli bir alanı savunması. Türkiye ligi için pas trafiğinin bir halkası olabilir ama şampiyonlar ligi ölçeği için pek istikbal vaad etmediğini söyleyebilirim. Umarım ilerleyen dönemlerdeki performansıyla Deivid De Souza gibi mahçup eder beni.
Aklımda kalan ve bence tehlike çanı diye nitelenebilecek iki pozisyon ile şilili'yi değerlendirmek isterim.
1. Kayserispor maçı: Takımımız bir korner kullanır. Geride Maldonado bırakılır. Top kaybedilir ve kontraatak yeriz. Mehmet Eren önündeki boşluktan istifade ederek tek başına kat eder, Maldonado Mehmet Eren'i görür ve pozisyon alır. Ancak Mehmet Eren sanki yanında hiçkimse yokmuş gibi ekstra bir hareket yapmadan koşmaya devam eder ve Maldonado'nun yanından geçer topa vurur. Net gol pozisyonunu Volkan kurtarır. Maldonado çabuk görünmesine rağmen yanından geçen futbolcunun deparına karşılık veremeyerek şaşırtmıştır.
2. Chelsea maçı: Alex topu sol tarafa doğru getirir. Topa basar sağa sola bakar. iki mavili Alex'e doğru baskı yapar. Alex pas atabileceği Maldonado'yu görür. Maldonado ceza yayına 5-10 metre mesafededir. Yani kaleye 20-25 metre arası. Topu Maldonado'ya yuvarlar. Maldonado takımın ofansif yanından o kadar bağımsızdır ki, topun kendisine atılabileceğini hesap bile etmemiştir. Top yanından geçer öylece kalakalır. Maldonado toptan kaçan bir futbolcu görüntüsü çizerek şaşırtmıştır.
Genel olarak takımın hücum gücünün bir bileşeni değil gibi görünmektedir. Ayrıca kesici özelliğini henüz göremedik. ikili mücadelelerde çok yumuşak. Didişmiyor, faul yapmayı bırakın omuz omuza mücadeleye dahi girmiyor. Top kapmıyor ve ayağına gelen topları da ileri doğru yönlendirmiyor. Yani takımı oyuna sokamıyor. Böyle olunca da Alex de Souza topu almak için geriye geliyor. Aurelio hücuma katkıda bulunamıyor. Yani dönem dönem Alex'in koruması diyebileceğimiz Appiah, Selçuk, Deniz, Aurelio gibi savaşçılarla kıyaslandığında fazlasıyla yumuşak oynadığı için rakip Alex ve Deivid üzerine çok rahat saldırıyor. Böylece bu ikisi demarke kalmak için takımla birlikte geriye yaslanıp, bal yapmayan arı kimliğine bürünüyorlar.
Dediğim gibi umarım beni yanıltır ve mücadele etmeye başlar. Çünkü bütün bunlara rağmen kendisine olumlu bakıyorum. Zico bu oyuncunun gerek transferi gerekse forma bulması konularında bu kadar ısrar ettiyse yapabileceklerine inanıyordur diye düşünüyorum. Yoksa gökçe göbelek bağlamış ben damat hobbit pasa yemin ediyorum şu maçta yaptıklarını yapardım. Şimdiye kadar gördüğümüz kadarıyla topu ayağında iki saniye tutmadan yanındakine veren futbolcudur.
tekniği olmayan futbolcu. sağlamcı. ama yetmiyor. en azından fenerbahçe'yi kaldıramıyor.. aynı stilde ama daha çabuk düşünüp daha ofansif olan bir oyuncu lazım.
yetersiz topçu. bizim mahallede amatörde bi şükrü abi vardı, bi çuval patatese transfer olmuştu vakti zamanında. onu koy daha fazlasını yapmazsa adam değilim.*
allah kendisinden razı olsun futbolcusudur.
dünkü maçta fenerbahçe'nin resmen el frenliğini yapmış, hiçbir dikine pas vermemiş, futbolu 15 m2'lik alanda oynanıyor sanan, ve bunlarla halatasarayımızın işini kolaylaşıtırıp gönlümüzde taht kurmuş futbolcumsudur. *