georgia da kız suya atlar üvey abisi kurtarır kızı eve getirir ve kızı çırılçıplak yatırırlar vucut sıcaklığı düşmeye başlayınca da o da soyunur ve yanına yatar.
gene aynı çizgi filmde kız gemilerde çalışmaya başlar erkek kılığında bir gün denize düşer ve kız olduğunu onu kurtarmaya çalışırken gömleğini yırttıklarında anlarlar.
yaa işte böyle çizgi filmlerde vardı biz küçükken.
kahramanların boşlukta kaldıklarında aşağıya bakıp bizlere el sallamadan-ya da o anki duruma bağlı başka bir atraksyon da olabilir- işareti yapmadan düşmemesi.
çizgi film kahramanları, bir zemin üzerinde koşarken, birden boşlukta uçmaya başlamışsa, boşluğa düştüğünü farkedene kadar havada koşmaya devam eder. farkettiği anda dibe çakılır.
elbette hiçbir şey olmaz.
silversten kedisinin ve bir farenin olduğu bölümlerde, fare deliğe girer ve profesör manyağının, büyüten iksirini içer. kedi, fare kavramları birbirini şaşırır akabinde.
-üzerine dağın başında bile olsa mutlaka ama mutlaka piyano düşer.
-bir hayvansa birkaçyüzbin kez tüylerini kaybedip bir sonraki sahnede yeniden kazanır.
-bütün hayvanlar konuşur kimse yadırgamaz.
bana en enteresan geleniyse şudur;
-mickey mouse bir fare olup konuşabilirken, köpeği pluto konuşamaz ve köpek rolündedir. *** neden mickey ve minnie hayvan olup konuşabilirken, pluto konuşamaz? onun canı can değil midir? ayrıca minnie ve mickey fare olarak bir köpeğin yanında gayet de büyük durmaktadır, yoksa bunlar ninja kaplumbağalar gibi transformasyon mu geçirmişlerdir çizgi filmin en başında?*****
kahramanımız yol kenarında durmaktadır. sağına soluna bir araç geliyor mu diye bakar, ufukta hiçbir araç görünmüyordur. kahramanımız yola adımını attığı gibi...olaylar gelişir.
kahraman futbolcumuz topu alır, koşmaya başlar, bütün çizgi film süresi boyunca sahada koşar ancak saha bir türlü bitmez. ilginçtir ki saha yuvarlaktır. rakip kale en son görünür.
bahsedilen çizgifilm türü genellikle japon çizgifilmleridir.kahramanın şaşırınca veya utanınca gözleri kısılıp alnından bir damla ter akar,ağzı hangar gibi açılıp gülerken eli mutlaka ensesine gider.acıkan kişi önündeki tavuğu sadece kaburga kemikleri kalacak şekilde bir saniyede silip süpürebilir.ağlarken gözyaşları şelale gibi akar,ve duygulu bir konuşma yapan kahramanın gözbebekleri mutlaka titreşir.*
