civilization iv

    6.
  1. "bu turu da oynayayım kalkacam" cümlesini saatler boyu rahatlıkla söyletebilen oyun.
    ayrıca bununla ilgili bir videosu için :

    3 ...
  2. 9.
  3. "sid meier'ın yarattığı oyun asla sadece oyun değildir" lafının canlı kanıtlarındandır bu oyun.

    üçüncüsüyle başlamıştım ben bu oyun serisine. ilk başladığımda hiç bir halt anlamamıştım. "niye bu şehir büyümüyor ya?" "of ne ara settler çıkarabilirim ki ben?" tarzı soruları soran toy bir oyuncuydum. azmettim, öğrendim oyunu. öğrenmez olaydım! kaç gecemi çaldı, sabahın ilk ışıklarıyla kapattım kaç kez bu oyunu. ertesi gün iş güç varmış, okul varmış, hiç dinlemedi. sonunda zorla bir şekilde kendimi durdurmayı başarmıştım.

    dördüncü versiyon çıktığında hemen gidip almıştım, ancak bilgisayarımı çok zorluyordu oyun. ben de "zaten şimdi ben başlarsam bu oyuna yine hayatımı çalar" diyerek silip rafa kaldırmıştım oyunu.

    ta ki d&r'da tüm eklenti paketlerinin dahil olduğu game of the year edition'ı görene dek..

    sene olmuş 2010, bilgisayarım artık rahat rahat kaldırıyor oyunu, ve ben yine geceleri uyuyamıyorum. oyunda dalga niyetine yazılmış olan "wait..please..one..more..turn.." lafını birebir yaşıyorum. her şehrimle çocuğum gibi ilgileniyor, yine worker'larımı oradan oraya koşturuyorum. diplomatik çakallıkların dibine vuruyorum. çılgınlarca savaşıyorum.

    bu anı mahiyetindeki girişten sonra oyunla ilgili ekstradan birkaç bilgi verelim biraz.

    öncelikle civ3'te olduğu gibi bu oyunda da seçtiğiniz ırk/devlet adamı oldukça büyük önem taşıyor. diplomatik ilişkilerinizi seçtiğiniz adama/kadına göre kurmazsanız fazla verim alamazsınız. örneğin bismarck'ı seçip sonra tüm ülkelere mavi boncuk vererek savaştan uzak durursanız bismarck'ın aggressive özelliğini resmen çöpe atmış olursunuz, gereksiz olur.

    şehirlerinizi gruplandırın. sınırlarda asker üretimi daha ağırlıklı, iç kısımlarda kültürel bina üretimi daha ağırlıklı olmalı. başkentiniz ve ikinci kurduğunuz şehir sınırda olmazsa büyük avantajınız var. sadece bu iki şehirle çok güzel para/kültür kazanabilirsiniz.

    ilk dini bulanlardan olmaya çalışın, ve dini bulduktan sonra hemen misyoner üretimine başlayın. eğer başkentinizde kurulmuşsa başka bir şehire daha o dinin temple'ını kurup o şehiri sadece misyoner üretmek üzerine kurun. buradan çıkan misyonerleri sürekli olarak diğer devletlerin şehirlerine gönderin. bir de üzerine civics ekranından organized religion'ı seçerseniz din yoluyla başlangıçta müthiş bir nakit akımı yaşarsınız.

    hangi victory seçeneklerinin açık olduğuna dikkat edin. bu oyunu kazanmanın bir çok değişik yolu var. eğer birleşmiş milletler özelliği açıksa ve siz dünyada yeteri kadar toprak parçasına ve nüfusa sahip değilseniz, çok sevilen bir lider kendisini direkt olarak seçtirerek bir diplomatic victory kazanabilir. bunu yapan siz de olabilirsiniz tabii, ama aşağı yukarı tüm devletlerle ilişkinizin oldukça iyi olması gerekiyor. space victory özelliği açıksa, sadece kendinizi savunacak kadar asker bulundurup deliler gibi research'e abanmanız gerekiyor. zira space victory'nin research'leri oyunun teknoloji ağacının en sonunda, ve oraya sizden önce ulaşırlarsa pek geçme şansınız yok diğer devletleri. bu victory'i almak diğerlerine nazaran daha kolay, ama açıkçası en zevksiz olanı. bunu kapatarak oynamanız daha bir kastırır adamı. kasmak güzeldir. sadece conquest ve domination'ın açık olduğu bir oyunda oynamak kadar insanı delirten ve sadist yapan bir şey olamaz. bu şekilde oyunu kazandığınızda hakkaten bir dünya fatihi olduğunuzu düşünüyorsunuz tabii, o ayrı.

    diplomatik ilişkilerinizi iyi ayarlayın. askeri açıdan dostlarınızı sınır komşusu olmadığınız ülkelerden seçmeniz, olası bir sınır savaşında(ki çok oluyor bunlardan oyunda) savaştığınız devletinin iki cephede birden savaşmasını sağlayacaktır, bu da savaş sırasında müthiş bir avantajdır.

    son olarak savaşırken bonus muhabbetine çok dikkat edin. klasik pikeman atlılara güçlüdür gibi muhabbetlerin yanısıra, helikopterin tanklara karşı %100 daha çok vurması gibi özellikleri bilmeniz, oyun süresince size askeri anlamda büyük avantaj sağlayacaktır. şehirleri istilaya giderken eğer ilk/ortaçağdaysanız mutlaka bir catapult/trebuchet, modern çağlardaysanız da jet fighter/stealth bomber ile o şehrin savunmasını zayıflatın. şehirin o %60lık bonus savunması(daha düşük veya daha yüksek de olabilir tabii) sizin o şehiri almanızı engelleyen tek etken olmuştur büyük ihtimalle.

    sonsöz: bu yazıyı yazarken kafamda sadece "neden bunları yazmakla vakit kaybediyorum da oyunu açıp ispanya ve rusyayla olan savaşıma devam etmiyorum?" sorusu yankılanıyordu.

    varın gerisini siz düşünün.
    2 ...
  4. 4.
  5. inanılmaz derecede yavaş ilerleyen ve insanın hayatını mahveden oyun. oyunun daha önceki versiyonları da böyle miydi bilmiyorum fakat çıldırmamak elde değil.

    tamam eyvallah herşey güzel düşünülmüş, oyunun kurgusu, gerçek tarihe bakarak ilerlemesi buna göre icatlar geliştirilmesi, tarihi ve modern özel yapıların yapımı, büyük bilgin ve düşünürlerin zamanla ortaya çıkması falan filan cart curt hepsi iyi de kodumunun oyunu insanın en aşağı 5 saatini alıyor. eğer oyunu da benim gibi çok iyi bilmiyorsanız süre ile zar zor kazanıyorsunuz. tur hakkı limitli çünkü. sonra isterseniz kaldığınız yerden devam da edebiliyorsunuz fakat herşey daha da uzun sürüyor öyle olunca. yahu aynı anda bir askeri ünite ve bir bina yapılmaz mı aynı şehirde!..

    kaç gündür başıma ağrılar girdi yok o şehrin hastanesi eksik, buranın neden üniversitesi yok, ana buraya fabrika yapmamışım demekten. baktım başa çıkamıyorum sildim oyunu. şimdi hayatıma mutlu mesut devam ediyorum. canım oyun isterse de mario falan oynuycam bundan sonra. son olarak amına koyum senin sid meier. * *
    3 ...
  6. 5.
  7. civilization serisinin en son ve en iyi oyunu.Tabi beyond the sword expansionu ile birlikte en iyi oyun olduğunu kanıtlamış oldu.Tarihi sceneriolariyla beni benden almıştır.Osmanlı devletiyle söğüt'ten yola çıkılır 2000lerde uzayda sonuçlanır macera.Her kültüründe kendine has özellikleri var mesela türkleri alırsanız asimilasyon yapabilirsiniz.Türk sehrinin yanındaki şehir en fazla on turn sonra türklere geçmek istiyoruz diye ayaklanma çıkaracaktır.Teşekkürler sid baba.
    2 ...
  8. 15.
  9. stratejinin kralı diyebileceğimiz oyun. (bkz: beyond the sword) ek paketi zaten efsanedir ve civi civ yapan bu pakettir. Uykusuz geceler, skype'dan sana 5. turda askersiz şehrine saldıran arkadaşa sövmek, düşman ordularının senin asker üretmene 1 tur kala saldırmaları, diplomasi ayağına bazen rakiplerin köpeği bazende rakiplerin efendisi olmak...şimdilik bunlar geldi aklıma.
    1 ...
  10. 1.
  11. insanı bağımlı hale getiren,dış dünyayı unutturan,mükemmel ötesi turn based strategy tabanlı oyun.
    1 ...
  12. 2.
  13. rome total war ile birlikte çıkmış en iyi strateji oyunlarındandır. 24 temmuzda çıkacak yeni eki (bkz: Civilization 4: Warlords) ile oyuna osmanlılar da dahil edilecek dolayısı ile oyunun tek eksiği de tamamlanmış olacaktır. bağımlılık yaratan oyunlardandır.
    1 ...
  14. 12.
  15. kaan kuralın 6 günde 64 saat oynadım dediği oyun
    0 ...
  16. 17.
  17. Tek kareye 500 tane ünite koyulması gibi bir handikaba sahip oyun. Şöyle ki, mesela üzerinize bir adet trebuchet yolladı düşman,siz de karşıladınız. Sonra bir bakmışsınız alttan da 50 tane daha ünite çıkmış.
    0 ...
  18. 10.
  19. strateji oyunu. en azından diyebiliriz. age of empires tarzı gibi ama oyunu anlamak önemli olan, hala anlamış değilim. bir çin oluyorum bir arap ama ortak yön sene 1900' lerde oluyor ve ben hala sopayla, taşla savaşmaya kalkıyorum, anlatın bu güzel oyunu bana sözlük.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük