buradaki civil kelimesi, yunanca "civitas" kavramından gelmektedir.
civitas, medeni olarak geçer türkçe'de. ancak buradaki "medeni", diğer tüm "medeni"ler gibi, "çağdaş" anlamına gelmez; "şehirle ilgili" anlamındadır.**
buradan hareketle civil engineering, "medeniyet mühendisliği" ya da "şehirle ilgili mühendislik" olarak çevrilebilir türkçe'ye.
ama inşaat mühendislerini yalnızca 5-10 katlı bina yapan, demir-çimento çalan insanlar olarak gören zihniyet bu kavramı kavrayabilir mi, bilemiyorum.
yollar, köprüler, karayolları, demiryoları, baraj, gökdelen,havaalanları.... gibi insanlığın medenileşmesi için herşeyi yapan, memleketimizde inşaat mühendisi olarak anılan mesleğin dünya literatüründeki anlamıdır. bu mesleği ilkokul diploması olmayan müteahitlerin yaptığı 3-5 katlı binalar sanan insanlara şiddetle duyurulur. yaşadığınız girdiğiniz çıktığınız herşeyi civil engineer lar yaptı.
inşaat mühendisliğinin dünyanın ilk mühendisliği olduğu aşikardır.insanların barınma ihtiyacını karşılamak için evler inşaa etmişlerdir daha sonra insanlar çevreleriyle ilgilenmeye başlamıştır.bunun sonucunda ulaşım,sağlık,eğitim yapıları,dini yapılar ortaya çıkmıştır.düşünüldüğünde bir kentin sahip olması gereken yapılardır.bu yapılar geliştikçe kent de gelişir.bu sebeptendir ki inşaat mühendisliği civil engineering olarak geçer.yani medeniyet mühendisliğidir.gittiği yere medeniyet götürür.hepimiz biliyoruz ki eğer ülkemizin doğusunda da bu tür yapılar artarsa çağdaşlaşma da hızlanır.inşaa ile çağdaşlaşma doğru orantılıdır.