özellikle xx anniversary remixx versiyonu çıktığından beri o temiz vokallere doyamadığım için düzensiz aralıklarla birkaç günlük periyotlar boyunca manyak gibi dinliyorum ve bu gece bi "en iyi muse şarkısı" anketinde gördükten sonra yeniden aklıma düşünce bu geceyi (ve önümüzdeki birkaç günü) de kendisine adamaya karar verdim.
youtube'da kaliteli kaydı olan wembley ve roma konserlerinde bulunmaması, bu şarkı ile ilgili belki de tek kötü şeydir.
origin of symmetry'nin 20. Yılı dolayısı ile yeniden üzerinden geçilmiş nefis şarkı. Davullar özellikle kulağa çok daha temiz gelmekte. Son bölümdeki piyano kısmı da anlatılmaz yaşanır seviyesine yükselmiş. Yeni albüm yokken de bunların gelmesi kulakların şenlenmesini sağlıyor tabi.* Ayrıca 6 yıldır unutulmuş, ayıp edilmiş...
şu hayatta belki de yerinin diğer tüm şarkılardan her zaman apayrı olacağına emin olduğum tek şarkı. bir intro bu kadar efsanevi olabilir mi, bir insanın -hele de bir erkeğin- sesi bu kadar üst notalara ulaşabilir mi, hareketli bir melodi bu kadar muhteşem bir şekilde durgunlaşabilir mi, bir şarkı insanı hem üzebilir, hem mutlu edebilir ve hem de sanki saatlerce ağlamış ve rahatlamışçasına birden ortaya çıkan o huzuru tattırabilir mi? 7 dakika daha ne kadar duygu yüklü ve anlamlı olabilir?
iyi ki herkes bilmiyor bu güzelliği, iyi ki yeterince ünlü değil kült olmak için, iyi ki diğer şarkıların gerisinde kaldı. bu büyüyü kimseler bozamayacak ve çalınan her bir notası içimde ayrı ayrı heyecan yaratmaya devam edecek böylece.
tüm vücuduna çam fıstığı dövemeleri yapan çam fıstığı tarikatından korkup, sabahın köründe "ühühühü kibarrrrr çok korkunç bir rüya gördümmm" diya ağlayan * , kafasını ısırasım gelen, candır ciğerdir kendisi.
'for one moment, i wish you'd hold your stage, with no feelings at all, open minded ,i'm sure i used to be so free' kısmında insanı karmaşık duygulara sürekleyen, inişlerine çıkışlarına hasta olduğum, ismi güzel muse eseri. matthew bellamy vokali bu şarkıda resmen zirve yapmıştır.
öss'de uykusuz gecelerinin, pırlanta gibi bir senesinin ve alın terinin hesabını soracak olan güzeller güzeli yazarımız. az kaldı aramıza dönecek diye bilgilendirmek isterim hayranlarını. onun deyimiyle her şey "süfer" olacak.
kömürde (ama kömürde değildi eminim) izmir sandviç toplantımıza renk katan şirin yazar. gelecekte düzenlenecek türlü fast food toplantılarımıza katılacağından şüphemiz yoktur.