iran'ı devrim muhafızlarının baskıcı ve yıldırıcı politikaları tarafından ezilen, özgürlüğüne düşkün, zengin bir aileye mensup, eşcinsel bir aşık güzüyle anlatan, maryam keshavarz'ın 2011 yılında yazıp yönettiği farklı bir iran filmi.
film genel hatları itibariyle içe dönük bir toplum olan iran'ın, geleneksel yapısına aykırı yaşayış biçimlerini, farklı olan ve bu farklılıklarını günlük hayatına aksettirmek isteyen insanların yaşadığı "dramı" anlatmaktadır. dram ne kadar sahici bir dramdır orası tartışılır, amma filmin benim özellikle hoşuma giden üç bölümü var ki, bunlardan ilki para.
para her yerde paradır. paran varsa, iran'da da yasa ve siyasi otorite tarafından kayrılırsın, küba'da da kral sensin.. içeri giren zengin kızımın babası nüfuzunu kullanarak kızcağcızını tereyağından kıl çeker gibi dışarı çıkarırken, aynı suçla içeri giren bir fakirse, amerika ve israilin ajanı olarak özgürlük mahkemelerinde yargılanmak üzeredir. sonu malum, muhtemelen idam edilip devletin bekasına dua edilir.
ikinci noktaya gelirsek; bu en tiksindiğim noktadır.. iktidar sahiplerinin, "muktedirlerin" yoluna kayış. kaybedecek ne kadar çok şeyin varsa, o kadar çabuk girersin bu yola. kendince doğruladığın yoldan gitmiyor ve sahip olduklarını korumak adına, yanlışlığına iman ettiğin yolda yürümeye başlıyorsan, artık sahiplik el değiştirmiş ve kazandıkların sana sahip olmaya başlamıştır. belki de filme yedirilmiş en iyi düşünce budur..
üçüncüye gelirsek; irili ufaklı tüm devletlerin, kendilerini yüceltmek için düzenlediği basit olduğu kadar mide bulandırıcı oyunlardır. kullan at ve yapıştır yok et.. filmde bir üniversite öğrencisinin bir kaç genç tiple beraber giriştiği sütlü devrim hazırlığına şahit oluyoruz. suçları milk filminin seslendirmesini yaparak devrim karşıtı, anti-devrimci bir örgüt kurmak. hemde amerika ve israilden aldığı direktiflerle. sonuç olarak parasız pulsuz bu saf tiplerden bir kaçı idam edilir, kalanı baba parasıyla devrimsel hareketlere devam eder..
son olarak filmde sürekli ağlamaklı, sümüğünü çeken biz eziliyoruz. baskı ve şiddet altında inliyoruz mesajı öncekilerden farkı ve başarılı bir şekilde verilmiş. peçesiz sokağa çıkılamaz, kadın erkek dolaşılamazın yerine; süperlüks, minili dekolteli, içkili, seksli, uyuşturuculu bir hayatın halihazırda yaşandığını anlatması ve bunu sonucunda gördükleri muamelenin aşırı abartılı ve acıklı olmaması güzeldi.
sonuç itibariyle, yaşadığınız ülkenin sistemi er veya geç sizi paçanızdan yakalar ve kendi tarafına katar. paçayı kurtaran da direk dubai'ye uçar ama yalnız..