kapitalizmin insana hayatı beklenti çerçevesinde yaşaması için nasıl uğraştığını gösteren bir tablo. oysa doğa bunun tam tersidir. doğa sabretmeyi öğretir. beklenti, paranın çarçur edilmesi neticesinde yaşanan bir uğraş değildir, emek vermelisin ve sabretmelisin. güzelliği plastikada (dış çerçevede) değil, muhteviyatta yakalamak meselesi.
ilk önce paketi iyice bir mıncıklar bu çocuk. sonra bakkalın uyarısıyla artık eline ilk geleni alır ve hemen orada yanındaki arkadaşlarıyla cipsin paketini açar ve o mükemmel tepkiyi verir.
-anaaa olummmm bak bak çarizard çıktı!
+o süper yaaaa!
/değişelim miiii?
-olmaz çarizard çok güçlü!
keşke sadece çocuklar yapsa ve bari ben yapmasam dediğim zımbırtı. ben de yapıyorum evet. bu bir itiraftır. kola içmediğim halde, kapağına da bakıyorum. alsam içebileceğim sanki o bedava kolayı. ama bakıyorum işte.
meraklı çocuğun ta kendisidir. ama yaptığım gözlemler sonucu; eşşek kadar adamlarda bile beleş bir şeyler var mı acaba merakı vardır. en basit örneği, kolayı açar açmaz kapağın altına bakan tiplerdir. bedava 1 litre çıktıysa o ciddi, entelektüel insanın bile gözü parlıyor, büyük bir zafer kazanmış edası ile dolaşıyor ortada bir süre. tekrar deneyiniz veya "nah"mı aldınız yazısı ise üzüntüye sebep oluyor, küfür ettiriyor. insanlığın yumuşak karnı olan beleşe bir şey kazanma arzusu 7'den 77'ye her insanda mevcut.
minik zihinleri kandıran, üzerlerinden para kazanmayı hedefleyen kuruluşların, çocuklar için zararlı olan maddeleri, çocukları heveslendirecek şekilde satmaları sonucu oluşan durum..çoğu çocuk yemek için bile almaz..