insanin aklina, bu kadin daha 2009 yilinda gerizekaliymis simdi de ayni dedirden cümle.
insan hic mi degismez. fakir edebiyati yapip, milyonlar kazanan kapitalist hatun. (gözü olanin gözü ciksin) sundugu proglamlarda giysisi, makyaji, takisi, çakısı da cok abartili.
aceba pazar kiyafetleri giyen birini görüncede, üzülüyormudur. bebekte kahvalti yaparken belki ekmegi olmayan insanlara?
samimiyetsiz kari ehmm pardon kadin. ne olcak.
bir kahkaha attıran açıklama. esra hanım, insanların neden arabası yok diye ağlamayın lütfen. çünkü araba bu topraklarda lükse giriyor. bizim gibi yapın. karnını doyuramayanlara üzülün, evinde bir tas sıcak çorba kaynamayanlara üzülün, çoluk çocuk herhangi bir sağlık sigortasına sahip olmadan büyüyenlere üzülün, kimsesizlere üzülün...
nasıl bir yerdesiniz ki artık neye üzüleceğinizi de kestiremiyorsunuz. emin olun şu an ben de size üzülmeye başladım. para insanı ne hallere düşürüyor. baksanıza; hassasiyetiniz bile ilginçleşmiş.
"pis fakirler nasıl da ayakta acınası bir halde yolculuk edebiliyorlar? ter kokuları birbirlerine karışmış bir halde hemde... ıyy çok iğrenç. ama yine de cipimde giderken üzülüyorum lan bunlara. bir ikitanesini alsam mı acaba yanıma. ama yok yok şimdi bu pis fakirler ter kokuyorlardır. ıyy, şoför bas gaza şu otobüsü geç daha fazla dayanamayacağım kalbim parçalanıyor gördükçe..." gibi bir düşüncedir büyük ihtimalle.
görgüsüz bir tv ünlüsünün beyanatıdır.
binme o zaman o arabaya
neyin ajitasyonunu yapıyorsun sen bana.
ekleme; oğlum ben görgüsüz beyanatına kızıyorum yoksa
bana ne ne b.ka binerse binsin. ama öyle otobustekileri
görünce ağlıyorum dersen keserim bak.
servet düşmanı değiliz yoksa.