türkiyede hakmıdır baskımıdır tartışılması gereken konu. şimdi efendim kızlara diyorum ki neden sevişmiyorsun ? bazıları böyle bir terim türetmişler kullanmak haksa kullanmamakta haktır diyorlar. a benim cancağızım o hakkı kullanmamayı kendin mi seçtin yoksa , kadını ikinci plana itenler yaptıkları baskıyı sirinleştirerek bu adı mı verdiler? kadının kendini tanımasına izin veren bir ülke olsak haklısın diyeceğim ancak ergenlik döneminde büyüyen memelerini saklamak için kambur yürümeye alışmış düşük omuzlu kızların sayısı bunun böyle olmadığını gösteriyor. bir çok genç kadının cinselliğin acı verici bir şey olduğunu, tek taraflı bir aktivite olduğunu düşündüklerini ve bunun nedenininde çevresel baskılar, aileden duyulan saçmalıklar olduğunuda biliyoruz durum böyle olunca bu hakkı kullanan kızlar biraz tırsıyormuş gibi geliyo bana. e ne yapalım siz erkekler bizim yaşam alanımızı kısıtlıyorsunuz hede mede diyebilirsiniz ancak sorarım size hangi ülkede erkekler kadınlara sizleri çok ezdik , alın şu kadar hak demiştir?
şöyle bir bakınca baya tepki aldığını gördüğüm hede. üstelik tepkiler sadece başlığa değil, götveren olmuşuz, ergen,abazan 31 ci genç olmuşuz falan filan. şimdi klavye başından bunları yazmak kolay tabi, hemde hiç tanımadığınız, yüz yüze gelme ihtimalinizin olmadığı birine rahat rahat sallarsınız. beni sözlükte bilen bilir diyemeyeceğim çünkü doğru düzgün muhabbetimin olduğu 1 yazar bile yok, ne burası kasıyor msn versene muhabbetlerine girmişimdir, ne hatun yazar avına çıkmışımdır.
başlığa dönecek olursak;
modernlemenin yolunun yataktan geçyiğini düşündüğümü sanıyor bazıları. savunduğum şey haydi kızlar yatağa değil, kadınlara cinsel özgürlüktür. öncelikle "sikmek" kelimesini kullanan adamın bu konuda düşünceleri önemsiz benim için. sikemk ata erkil bir eylemdir ve kadını bizzat aşşağılayan değerleri temsil eder. ne kadar sansürlerip s.kmek diye yazsanızda , kullanılan kelime düşünce yapısını ortaya çıkarıyor. bahsetmek istediğim şey şudur efendim. benim için kemalistlerde neredeyse dinciler kadar gerici bir kesimdir. lakin modern ve çağdaşlık kelmelerini üzerinde taşımaya çalışan kemalist kadınların bir çoğunun hala ev kızı modunda olduğuda bir gerçektir. leninin bir sözü var kadının özgürlüğü kendi vücudundan başlar diye. buna katılan biriyim ve kemalist çevredeki kadınların kızların genel olarak türbanlılardan pek farkı olmadığını gözlemleyebiliyorum. kadın yazarlar bile bana karşı gelirken , senin altına yatmak diye bir terim kullanıyorlar, bu baştan yenilgiyi kabullenmek değilmidir? altına yatmak, sikilmek, vermek bu kelimeler genel olarak türk toplumunun kadına bakışını yansıtır. benim bahsettiğim şey ise özgürce , millet orospu diyecek , ailem kesecek, müstakbel kocam dövecek korkusu olmadan sevişmek. sevdiğin biri ile bir paylaşım,bir ihtiyaç. sex, sevişmek kelimelerini duymak bile o kadar büyük bir travma yaratıyorki bazılarında terbiyesizleşmeye, belden aşağı vurulmaya başlanıyor. kadınların anlamadıkları şey sikildikleri sürece sikilmeleri sadece yatakta olmayacak. iş hayatında sikilecekler, okulda sikilecekler, evde sikilecekler.cinsel özgürlük , sevişmek ve sikmek hep birbirine girecek , onlar için aynı şey olacak. yaşadığın yerde cinsel özgürlüğün olsun, istersen kendinin turşunu kur. ama bana korkudan cinselliğine ket vuranların , türban özgürlüktür diyenlerle bir farkını söyleyin hele lütfen.
türkiye kocası tarafından tecavüze uğrayan kadınlarla dolu bir ülke, töre cinayetleri ve daha bir çok münferit olaya değinmiyorum bile. sadece bu örnek üzerinde gideceğim. ne önemli şeymiş şu namusta, bekar kadına tecavüz edilince kadın için ölüm fermanı çıkarılıyorda, kocası tarafından tecavüze uğrayınca kimse sesini çıkartmıyor.daha düne kadar tecavüzcü ile mağdur kadınlar devlet ve aile eli ile evlendirilmiyor muydu? aradaki tek fark imza ya da yüzük müdür? bu kadar mı değersiz ruhlarınız. bu kadar mı sindirildiniz. eğer öyleyse neden sadece baskılarsa , isteyipte yapamıyorsanız bekleyin kocanız siksin sizi, sevişmesin sizinle sadece siksin.