zararları, faydalarından çok daha fazla olan garip bi biyolojik olgu.
tüm hayvanlarda var ama en boktan şeklini insanlar yaşıyor bunun. bu durum biraz da bozulan beslenme ve yaşam şeklinin tetiklediği hormonal bozulmanın bi sonucu bence. vahşi insan topluluklarında bu denli arızalı bir cinsellik anlayışı yok çünkü.
Herkesin sevdiği bir konu. Kadın Erkek. Herkes yalnız kalınca, kadın erkek evli bekar farketmez. Oturur porno izler. Sonrada ahlak ayağına yatar. Kim inanır. Elbette kadir inanır.
vücudun cinsellik için işlev gören belirli merkezlerinin aktivasyonunu yöneten tüm algılar ve çapalamalara tabi yorumlar bütünlüğü.
bana göre bir ağ gibidir ve programlanabilir niteliktedir. genelde öfke çağrışımlarıyla kirlenmiştir. cinselliğinizi sevgiyle ya da öfkeyle programlayabilirsiniz.
sevgi, öfke, şiddet, şefkat, nefret, hiddet ne varsa cinsel merkezinizi harekete geçiren uyaranlarla birleştirildiğinde bu ağa eklenir, cinselliğiniz kodlanır. eğilimleriniz bu şekilde belirlenip size öğretilenler ve bedeninizle, kimliğinizle ilgili her sözcük bunda etken olup gelecek sizin de büyük bir bölümünüzü oluşturur.
ülkemizde gerektiği değeri görmediği için insanların büyük bir kısmı mutsuz.
tecavüz oranının bu kadar yüksek olması, kadının şiddet görmesi ve olması gereken kimliğinden uzak kalışı doğrudan bu konunun tabu oluşuyla alakalıdır.
altında din baskısı yatar.
halbuki allah düşün diye güzel bir organ bahşetmiş.. ne bileyim.
sürekli merak edilen, yaşanınca ne yani bu muymuş? denen şey.
o yüzden ne yapıyoruz ?sırf tipe, vücuda, paraya bakıp öyle mal gibi kalmıyoruz. cidden hayat "arkadaş" ı olabilecek insanlara vakit harcıyoruz. karakter arıyoruz.
bi yerden sonra sacma bi eyleme haline geliyor. gerek duymuyor insan. ve ya karsına cıkanlar isteyemiyor. sevişmenin temelinde ruhların birleşmesi oldugunu düşünürsek, bos bos bi çok birleşmenin üstüne de normal.
sanılanın aksine pek bir numarası yoktur.
sözlüğün %90'ı liseli ve abazan olduğundan şöyle izah edeyim.
ilk sevişmemden sonra durdum ve kendi kendime "ulan bu muydu yani, daha fazlası olmalı" dedim.
zira o kadar pompalanmıştı ki "sevişin ya, seviş moruk, sevişmiyon mu? seviş bence yaşa yani, sevişmiyosan yaşamıyon" diye.
lan dedim ya bir şeyler yanlış ya da abartmışlar.
sonra daha da boka sardı, artık sıkıcılaşmaya başladı karşımdakine bir şey hissetmediğimden.
gelelim şimdiye, onca boktan ilişki sonrasında yeter dedim.
yeter artık istemiyorum.
son bir yıldır hayatıma giren çıkan yok, arada uğrayan oluyor ama ilerlemeden gönderiyorum.
sanırım gerçekten bir şeyler hissedip karşımdakini arzulayana kadar da böyle devam edecek.
kapalı kapılar ardında yaşanılması düşünülmesi gereken durum. bunu demek , cinsel duygularınızı hep bastırın demek anlamına gelmiyor tabii. ama madem bu ihtiyaç, yaşama geliş aracı vs vs adına ne diyorsanız artık ne ise, toplumun ahlak kurallarını çiğnemeden yaşanmasında, fiziki ve ruhen sağlığı vardır. misal; arabanın elektronik bir düğmesini, açık unutup bıraktığınızı varsayın, bir süre süreklilik arz edeceği için bir devresi yanacaktır. bu tip dürtülerde öyle, sürekli sürekli bir şekilde içinden çıkamazsanız yakarsınız bir devrenizi. aptala bağlarsınız.
Yemek içmek gibi basit ve doğal birşey olduğu savunulan, aslında hiç alakası olmayan olay. Dünyada en özel şekilde yaşanması gereken belki de tek şey. Kendinize saygınızın ve kendinize verdiğiniz değerin bir dışavurumu. istek kısmı yemek içmek kadar basittir, ama bu isteği ne şekilde sonuca ulaştıracağınız dünyanın en karmaşık problemidir.
Seks insanların aslında en çaresiz noktasıdır. Ve yine seks bu yüzden insanların en çok rol kestiği alandır.
insanlara küfür ya da hakaret etmeyen ama "naber lan cinsellik" diye seslenen bir abim vardı. böyle söyleyince seviyeli gibi geliyor ama yavşağın tekiydi.
insani bir eylemdir, insan denen varlığın muhtaç olduğu bir eylemdir, gelişimini insandan daha üst bir seviyeye çıkarmış olan varlıkların -bu varlıklar bilinçsel olarak insandan daha üst seviyede olduğu için gelişimiyle insandan daha üst seviyeye çıkmıştır- bu eylemi sadece üremek için kullandığını düşünüyorum çünkü varlık bir kez evrimleşip gelişmeye başladığında yani o tadı aldığında nihai amacın bilinci tanrının seviyesine kadar çıkartmaktır bu durumda da kendisinden daha aşağı da veya bilinç olarak daha zayıf daha geri varlıkların ihtiyaçlarına her evrimleştiğinde ve gelişimini biraz daha ileriye taşıdığında daha az muhtaç olacağından cinsellik sadece üremek ile aynı seviyeye gelecektir bu sadece cinselliğe değil duyguya duygusallığa karşı da bir bağışıklık kazanacak ve tek önemli olan şeyin gelişme, evrim, savunma, bilgi ve iyi kavramlarının olduğunu bilecek ve bunları önceleyecektir.
Evlilik öncesinde kadın erkek kimsenin başvurmaması gereken günümüz modern dünyasında insan iradesinin güçlüğünün ölçülebileceği sayılı alanlardan biridir. Sadece zevk eksenli düşünülmesi insanı id'ine köle eder. Aşırı bastırmakta Süper Ego diktası oluşturur. Biraz üzerine düşünüp orta yolun bulunması gereken sorunlardan biridir.
aşırı derecede abartılan bir şey ve cinsel hayatı olmayanların ağzından düşürmediği şey. gerçekten de insan bu tür şeyleri çok yapınca artık bir önemi kalmıyor ( elbette düzenli yapınca) ve hayatta başka şeylerin olduğunu da fark ediyorsun. ancak maslow'un hiyerarşisinden yola çıkacak olursak fiziksel bir ihtiyaç olduğu için ve insanlar bunu karşılayamadığı sürece sürekli bunu konuşacak ve en alt tabakadan asla çıkamayacaklardır ve hayatı her zaman meme, vjina veya bir penisten ibaret göreceklerdir.