cinsellik konusunda yabanci izlenimler

entry1 galeri0
    ?.
  1. Kanada'da müzikçi bir ailenin kızı... Ülkesinde müzik öğreniminin en üst kademelerinden geçerek, alaturkanın ve Türk müziğinin de inceliklerini öğrenmek için kalkmış istanbul'a gelmiş. Hem Türkçe öğrenmiş, hem de kanun çalmasını...
    Tatillerde bir kız arkadaşıyla, tarihsel ve turistik yerleri geziyor...
    ***
    Geçenlerde de Bursa'ya gitmişler. Anladığım kadarıyla Muradiye'deki bir müzeyi gezerken; iki görevli, ortalıkta pek kimsenin bulunmamasından yararlanarak, kızlara baka baka mastürbasyon yapmaya ve kızların üstlerine doğru koşmaya başlamışlar...
    Kızlar da, bağıra çağıra kaçmışlar.
    Şimdi tanıdıkları yabancılarla Türklere, bu garip serüveni anlatıp duruyorlar...
    ***
    Uluslararası bir sigorta şirketinin önde gelen yöneticilerinden biri... Üçüncü Dünya'yı yakından tanıyan, dünya ekonomisini günü gününe izleyen, iyi yetişmiş önemli bir uzman...
    Londra'dan kendisine misafirliğe gelen Uzak Asya kökenli bir kız arkadaşıyla, iznik'teki Yeşil Cami'yi gezmeye gitmişler.
    Camideki turizm görevlisi:
    - Buyurun size minareyi göstereyim, demiş; genç uzmana da, önden çıkmasını söylemiş.
    ***
    Uzman, geleneklerimize göre minareye erkeklerin önden çıkmaları gerektiğini sanmış ve çıkmış önden...
    Görevli, minarenin içinde Uzak Asya kökenli kıza saldırmış. Kız ne yapacağını şaşırmış. Bir rezalet çıkmaması için de bağırıp çağıramamış. Zor bela nefes nefese tırmanmış merdivenleri...
    Ama yine de hemen bir şey söylememiş uzmana.
    ***
    Sadece minareden indikten sonra, erkek arkadaşının görevliye bahşiş vermeye kalkmasını engellemeye çalışmış.
    Sigorta şirketinin yöneticisi ise:
    - Sen bilmiyorsun, burada âdet böyledir; adam kibar davrandı, bahşiş vermek gerekir, diyormuş.
    Sonunda kız anlatmış başına gelenleri.
    ***
    Camiden çıktıktan sonra da, çok iyi ingilizce bilen iki genç yaklaşmış yanlarına ve tarihsel mezarlıkları gezdirmeyi önermişler.
    Uzman dostum:
    - Çocuklar belki iyi niyetliydi ama, diyor; minarede olup bitenleri öğrendikten sonra, mezarlıkları gezmeyi gözüm kesmedi...
    Elimle de hayır işaretleri yaparak!
    - No, no, no... dedim.
    ***
    Hollanda basınından genç bir karı-koca...
    Türkiye'deki cinsel yaşamı öğrenmek istiyorlar. Niye kahvelerde hiç kadın yok? Kız-erkek arkadaşlığı yasal mı, yasaklı mı? Fuhuş piyasası gizli mi, serbest mi?
    Kadın özgürlükleri güvence altında mı, değil mi?
    ***
    Bu konuya neden bu ölçüde merak sardırdıklarını öğrenmek istedim.
    Anlattılar...
    22 yaşlarında bir gençle arkadaş olmuşlar. Arkadaşlıkları ilerleyince genç, kız arkadaşı olmadığından, o yaşa kadar hiç kadın tanımadığından yakınmış ve tanıdıkları yabancı kızlar varsa, kendisine tanıtmalarını rica etmiş.
    ***
    Karı-koca Hollandalı gazeteciler, çok şaşmışlar bu duruma.
    22 yaşında bir erkeğin, bu ölçüde cinsel ilişki dışında yaşamasının doğal sayılamayacağını; bu durumun özel bir olay mı, yoksa sık rastlanan "toplumsal bir gerçek" mi olduğunu saptamak istiyorlar...
    Bu konularda yazılmış bilimsel yayımları soruyorlar.
    ***
    Dünyanın küçülmesi, toplumlar arası ilişkilerin genişlemesiyle birlikte; toplumların cinsel yaşamları da, ilgileri ve dikkatleri çekmeye başladı.
    Benim izlediğim kadarıyla yabancı turistlerin en şaştıkları görüntü; kahve, lokanta, gazino gibi yerlerdeki erkek bolluğu.
    Kulaklarına çalınan, turistlere karşı yapılmış bazı saldırıları; kadının toplumsal yaşama yeterince karışmamış olmasına bağlamaya uğraşıyorlar.
    Yanıt olarak, bu konuları psikolog ve psikiyatrlarla konuşmalarını öneriyorum.
    ***
    Başından minare serüveni geçmiş olan Uzak Asya kökenli hanım, öyküsünden üzülmüş olabileceğimi düşünerek:
    - Bütün Akdeniz ülkelerinde erkekler, kadınlara karşı külhanilik etmeyi severler. Napoli sokaklarında da, Madrid'de de erkekler; kadınların orasına burasına dokunmadan geçemezler yanlarından, diyor. Ancak kadını aşağılamayan bir şirinlikte yaparlar bunu. Yani çapkın şakacı bir kıvraklıkta... Minaredeki adamın saldırısı çok daha başka türlüydü... Şaka falan gibi değildi... Korktum ve yadırgadım...
    işi alaya vurmaya çalışıyorum:
    - Böyle şeyleri tren rayları üstünden, kapı arkası, uçak, hatta tabut içine kadar, çeşitli garip yerlerde denemeye kalkanlar olmuştur. Ama minare... Bakın bu, aşkta süper nonfigüratif bir sürrealizmi simgeliyor. Kolay kolay rastlanacak bir olay değil. Belki de görevliyi minarede böyle şeylere alıştıran bazı kimseler gelip geçti oradan. Bilinmez ki.
    ***
    Ekonomi uzmanı, olgun bir arkadaş:
    - Neyse ki mezarlığı gezme önerisini reddettik, diyor. Türkiye'yi tanıyalım derken, sade unutulmaz değil, anlatılmaz anılara da sahip olacaktık yoksa...
    Söyleyecek pek bir şey olmadığı için, gülümsemeye çalışmakla yetiniyorum.

    çetin altan
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük