cinsel özgürlük

    28.
  1. türkiyede mi? dilediğince 31 çekmektir.
    13 ...
  2. 26.
  3. cinsiyet ile ilgili düşüncelerini rahatça paylaşabilmeyi ve söyleyebilmeyi sağlayan özgürlüktür.
    ayrıca unutulmamalıdır; bir kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünü engelleyene kadardır.
    10 ...
  4. 30.
  5. delicesine aşık olduğu erkek tarafından kabul edilmeyen kadının iyi bildiği kavram. iyidir, hoştur.
    9 ...
  6. 29.
  7. türkiye'de sikişme serbestisi diye bilinir maalesef.
    8 ...
  8. 27.
  9. 5.
  10. bedenim bana ait sadece ben söz sahibiyim kendi üstümde diyebilmektir. toplumsal yargılara kulak asmadan özgürce istediğini yapmaktır. bizim ülkemizde olmayandır zira olsa bile kadına .rospu gözüyle bakılmaktan öteye gitmeyendir.
    4 ...
  11. 23.
  12. çiftlerin birbirine olan sorumluluğunu yerin dibine sokan anlayıştır.

    tamam insanlar özgür olsun illaki ama özgürlüğün bokunu çıkarmak beraberinde insanı insan yapan değerlerden uzaklaştırır.

    cinsel özgürlüğümü yaşıyorum diyerek önüne gelenle yatan bir insanın ormandaki herhangi bir hayvandan ne farkı kalır?

    bu kadın içinde erkek içinde geçerlidir, lafım asla kadınlara yönelik değil.
    4 ...
  13. 10.
  14. sevilen kişi ile olduğu müddetçe olması gerekendir. ama one night stand'ler, fuckbuddy'lik müessesesi falan insan ahlakına aykırıdır. desteklemem. cinsellik, aşkla güzel. geri kalanı hayvanlık.
    5 ...
  15. 7.
  16. düşünce özgürlüğünden, eleştiri özgürlüğünden kendisinden öncelikli daha birçok özgürlüğe nazaran çok daha ateşli savunulmaktadır ülkemizde. kafamızın nereye çalıştığına güzel bir örnek..
    3 ...
  17. 15.
  18. --spoiler--
    bir zamanlar parlak tüyleri, rengarenk kanatları olan bir kuş varmış. uzun lafın kısası, bakanları neşeye boğarak göklerde özgürce uçmak için yaratılmış bir hayvanmış.
    günün birinde kadının biri bu kuşu görüp ona kapılmış. ağzı hayranlıktan bir karış açılmış olarak, kalbi deli gibi çarparak, gözleri heyecandan parlayarak kuşun uçuşunu seyretmiş. kuş, onu yanına çağırmış ve ikisi birlikte nefis bir uyumla uçmuşlar.. kadın kuşa tapıyor, onu kutsal sayıyor, yüceltiyormuş.
    ama günün birinde düşünmüş kadın: "belki de uzak dağları keşfetmek ister?" korkuya kapılmış. aynı duyguyu başka bir kuşla yaşayamayacağından korkmuş. ve kıskanmış- kuşun uçabilme yeteneğini kıskanmış.
    kendini yalnız hissetmiş. "ona bir tuzak kurayım" diye geçirmiş içinden."bir dahaki sefer, kuş tekrar gelirse, artık gidemesin."
    kadın kadar aşık olan kuş, ertesi gün tekrar sevgilisini görmeye gelmiş. ne var ki tuzağa düşmüş ve bir kafese hapsedilmiş.
    kadın her gün gelip, kuşu seyrediyormuş. vurgunmuş ona ve onu gösterdiği arkadaşları,"ne şanslı bir insansın!" diye haykırıyorlarmış. ne var ki, tuhaf bir değişim başgöstermiş: artık sahibi olduğundan, kalbini çalmasına ihtiyaç kalmadığından, kadının kuşa olan ilgisi sönmüş. uçamayan, hayatının anlamını dile getiremeyen hayvancık sararıp soluyor, parlaklığını yitiriyor, çirkinleşiyormuş- ve kadın da karnını doyurup kafesini temizlemekle yetiniyormuş.
    günlerden bir gün kuş ölmüş. kadın son derece üzülmüş buna ve o andan itibaren onu aklından çıkaramamış. ama kafesi hatırlamıyormuş bile; onu ilk kez, mutluluk içinde bulutlarla yarışırken gördüğü gün varmış sadece zihninde.
    kendini iyice dinlese, kuşun onu heyecanlandıran tarafının dış görünüşü değil, özgürlüğü, hareket eden kanatlarının enerjisi olduğunu fark edermiş.
    kuşun yokluğunda, hayatı da anlamını yitirmiş ve ecel kapıyı çalmış.
    "niye geldin?" diye sormuş kadın, ölüme.
    "tekrar onunla birlikte göklerde uçabilesin diye" diye karşılık vermiş ölüm. "her seferinde gidip gelmesine izin versen, ona olan sevgin ve hayranlığın iyice artardı; ancak şimdi, ona kavuşmak için bana muhtaçsın."
    --spoiler--

    paulo coelho- on bir dakika
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük