etrafınızda kezban düşünceli insanlar varsa sık sık karşılaşılabilecek durumdur. şakayla ciddiyi ayıramamaktır.
kalabalık sayılabilecek bir arkadaş topluluğuyla öğlen saatlerinde buluşulur, önce bir çay bahçesinde "ee napıyosun bu günlerde, tatil nasıl geçti" gibi sorular atlatılır. sonra yemeğe gidilir ve asıl geyik başlar. yemek yenilir, geyikler havada uçar. geyiğin doruk noktalarında cinsel içerikli bir konuya geçilir. geyiği doruk noktasına ulaştıranda bu geyiklerdir. bu konuda espriler, şakalar yapılır. kızlı, erkekli herkez gülmekten yerlere yatar. feci şekilde eğlenilir.
ancak gece sonunda iyi bir bayan arkadaşınızın omuzuna elinizi bile atmak isteseniz. nazik bir şekilde siktir yersiniz. "ben bunla aynı odada yatmam" triplerine girilir."yarın denizemi gitsek" muabbetlerinde "valla bu varken nası olur bilmem" denilir. bunların hepsi şakayla karışık söylenir ancak artık çok geçtir. sapık damgası yemişsinizdir bile. 2 saat öncesinde gülmekten yerelere yatan insandan eser yoktur, çünkü onunu geyiğin bir parçası olduğunu anliyamamıştır. "her şakada bir gerçeklik payı vardır" zırvalarıyla dolmuştur beyni. kendisini en çok düşünen kişinin aynı kişi olduğunu bilmeden. sanırım beyin önemli bir rol oynuyor bu kısımda...
gerçek sapıkları ve cinselliği içlerinde bastırdıkları zaman dışa vurulduğu zaman içlerinde yaşayan canavarın dışarı çıkmasından korkanları ortaya çıkaran insan.
cinsellik konusunda yersiz, zamansız ve en kötüsü berbat espriler yapan kişidir. boşuna kendini avutmasın iyi espriye en tutucusu bile güler, hiç değilse bir şey demez. e sana sapık deniyorsa kusura bakma kuzum sen bayağı bir sıçıp sıvamışın anlaşılan.