kol kanat gerilecek, yurt dışlarında burslarla kendisini sergileme fırsatı verilecek, okunmuş şekerlerle defilelere yollanacak kızdır. el uzatana büyük sevabı vardır.
nasıl ki karnımız acıktığında yemek yeme ihtiyacı hissediyorsak, cinsellikte böyle birşey.
sadece erkekler acıkmaz. kadınlar da cinsel birleşimlerden en az bir erkek kadar zevk alıyor ve hoşlanıyor. fakat bu dürtüyü dışa vurmak, yansıtmak sadece erkeklere özgü bir davranış biçimiymiş gibi bir kadın böyle bir hareket sergilediğinde yadırganıyor, ayıplanıyor ve dışlanıyor. kategorize edilip, etiketi şakk diye yapıştırılıyor alnının çatına. öyle ki kaşar diye nitelenebildiği zamanlar yok değil.
bu zihniyete göre bir kadın bir erkeği arzulayamaz, bir kadın sevişemez. ayıptır, günahtır, ahlaki yapıya terstir. yada ne bileyim yolludur bu kadın. ortak bir nokta varıdr ama; düşücelerin hepsi illa ki olumsuzdur. işin garip olan yanı, bazı istek ve arzularını bastırmak zorunda kalmış kadınların cinsel kimliklerini saklamayan, isteklerini dile getirebilen, ne istediğini bilen, istediğini alan bir kadını acımasızca itekleyip yaftalamasıdır.
kendisi bir kadın olmaktan öte insan bile olamamıştır zira. duyguları, arzuları, istekleri yoktur. olmamalıdır. kadın ya o bakımdan.
cinsel kimlik ve cinsellik farklı şeylerdir. bunun ayrımı iyi yapılmalıdır. insanlar cinsel kimliğini açıkça sergilemezse absürd olmaz mı? örneğin bir kız, kız gibi giyinmiyor, kız gibi davranmıyorsa... ya da bir erkek, kız gibi davranıp, kendisini kız gibi şekillendiriyorsa; budur dejenere olan.
(bkz: kadın, erkek, gay)
kadın ciselliğini sergilemek derken!! normal insanlar gibi doğal davrananlar içinse kast edilmek istenen gülmek bile ziyankarlık olacaktır.
aşağılanarak sergiye konmuş karpuz sınıfına sokulmak istenen güya bu teşhirci kızlarımız; bazı ikiyüzlü su terelerinden çok daha düzgün kimliğe sahiptirler.
sergilemeyen bölüm: ahan da bakın ben ne mazbut bir hatunum. kadınlığımı da belli etmem. öyle de namusluyum ki diyerek düz insan olarak yaşayan bu su yılanları; etraflarındaki normal kızlara her türlü çamuru da atmaktan çekinmezler. çünkü sözde bu sergici kızlar onlar için büyük tehlike arz etmektedir. gözlerine kestirdikleri avlarına ulaşmalarını zorlaştırmaktadır. o zaman ne yapılmalı çamur atılmalı! sataşılmalı! kendini erkekleri tavlamak için sergiliyorsun diye itham edilmeli! "dervişin fikri neyse zikride o olur" hesabı. herkesi kendi gibi erkek avcısı zannneder bu yeraltı sürüngenleri. ama kendileri mazbutluk kisvesi altında her haltı yerler. sinsi sinsi erkeklere yanaşıp envayi çeşit kalitesiz tavlama numaraları çekerler. kendilerini acındırıp ucuz taktiklerlerin her türlüsünü uygularlar. hiç sergileme yok ama bu arada. haşa mazbut ağırbaşlı onlar cinsiyetinide belli etmez. marifet orda ya. aslında vermek istediği kuyruk acısı ile patlamaya hazır mesajı ben mazbutum ama herifi de ben kaptım. nah kaptın salozspor. kuş formundaki kıytırık aklı ile sümsük egosunu şişirecek güya. züğürt avuntusundan başka birşey değil. sonunda eline ne geçer koskoca bir hiç. kendi gibi kalitesiz olan taktik bombası elinde patlar. havasını alır, avcunu yalar en iştahlısından.
eeee güzelim konumuz sergilemek madem. evet sergileme herzaman şansı yüzde% daha da artırır.
öyle olmasa mağazalara vitrin yapılmazdı değil mi???
bu işlerin piyasası böyle maalesef, acı ama gerçek...
kendini sergilediğin vitrinin yoksa; kalıyorsun sonunda işte öyle el elde baş başta...
yeni avlanma taktikleri geliştirilmeli! mazbut avcılar için! artık bunlar iş yapmıyor bayatlamış...
özgürce ve bol sergili günler diliyorum en bi cinsel kimliklisinden...
cinsel kimliği beden sanan insanların algısına göre teşhirci kız olsa gerek...
cinsel kimlik, yalnızca et ve düzüşmek değildir arkadaşlar; cinsiyet ve cinsellik yeterince karıştırılmadı mı daha?
örneğin annelik, kadın cinsel kimliği içinde yer alır. hepimizin annesinin bir cinsel kimliği vardır. cinsel kimlik, bir kadını kadın yapan, bir erkeği erkek yapan, bir eşcinseli eşcinsel yapan bileşenlerin bütünüdür.
evet, her insan kendi cinsel kimliğini özgürce sergileme hakkına sahiptir. ben bir erkeğe etek giydirmeye kalksam, onun kendi cinsiyetini özgürce sergilemesini engellemiş olurum. o bu kimliğini pantolonuyla, sakalıyla, kaslarıyla sergileme hakkına sahiptir. yani herkese erkek olduğunu beyan eden davranışlar bütününe doğal olarak sahiptir.
yani kadının kadın gibi görünme hakkı cinsel kimliktir. bunu mini etekle ya da kara çarşafla yapıyor olması da sergilenen/saklanan cinselliktir. bir kadın, uzaktan baktığında erkek sanılmıyorsa, kadın olduğu anlaşılıyorsa; zaten cinsel kimliğini* sergiliyordur.
bir kadının yalnızca kadın olduğu için aşağılanmasına karşı çıkan tüm insanlar, kadının cinsel kimliği için çabalamaktadır, kadın işçi hakları, kadının eğitim hakkı, hep bu cinsel kimliğin içinde yer alır.
kadının cinselliğini zaten herkes yeterince üstüne vazife edinmekte; keşke bir o kadar kadının cinsel kimliğini de vazife edinseniz... doğurma esnasında ölen annelerde dünyada derece sahibi olmasak örneğin... aile içi şiddette dereceye girmesek...
ah, cinsiyeti cinsellik olarak görmeyi, kadını et olarak görmeyi bir bıraksanız, hepsi hallolacak ya...?!
veren memnun, alan memnun şeklinde söyletir insanı,
hayat okadar kısa ki, insan ömründe, okunacak o kadar kitap ve izlencek onca güzel film bulunuyor ki, buna sınırlı hayatımız yetmiyor,
soruları ve sorguladıklarımı içime yükledim de,
hayat sex ve paradan ibaretti.
şimdi yeniden ve yineleyerek sordum, kirlenmiş olan hayattı,
sevişmeye ait tüm bayat kokuları yok etmek bizde aslında,
tekrar tekrar, farklı tende farklı boyun kıvırmalarla,
özgür ve ruhu bozuk bi' sorguda ki kız gibi,
sevişerek ve gülerek...