bu kararı veren zihniyetlerin iktidarda olduğu bir ülkedeki hukuktan öte insanlık skandalıdır.
(ikitidardan kastım sadece hükümet değil,hakim olan zihniyet yani hükümetin yanında töreden beslenen aşiret ağaları, bu yasaları değiştirmeyen meclis ve bu davalarda hafifletici sebep argümanı ile zulmeden suçlu erkekleri kayıran yargı mensupları)
suçun 13 yaşındaki bir sübyana tamamen yüklenmesi yanlış, fakat hukuk okumuş hakimlere avukatlara, askeri eğitim almış yüksek rütbe askerlere öğretilen adalet ile bizim vicdanımızla uyguladığımız adalet arasında dünya ve gökyüzü kadar fark var. bu kişilere öğretilen ve aşılanan kusursuz adalet eğitiminde suç ile ve suçlu ile bağlantısı olan herşey ve herkes suçludur. ve bu kişilerin cezalandırılması kaçınılmaz bir gerçektir. söz konusu kişiler 26 kişi. bu kadar adamın gücü Zeyna'ya bile yetecekken niye 13 yaşında bir kız ?
hadi bunu geç, bu 13 yaşında kız nasıl yakalanır bu kadar adama, parmak kadar sübyanın böyle bir kalabalığın dikkatini çekecek sakin bir yerde ne işi var ?
böyle kriterleri düşünmeden bariz noktalara bakıp yorum yapmak halkın görevidir, ne kadar nefret edilseler, dışlansalarda, öğretilen ve inandıkları kusursuz adaleti uygulamakta askerlerin ve hukuk bilginlerinin görevidir.
Apo gibi yargılanmış bir mafya babasının beratine sevinen bir takım kimsenin bu olaya bu açıyla bakması beni şaşırttı. Olayı bilmeden yorum yapan seyirci vardır, Herşeyi bilip suçluyu suçsuzu ayırt edebilen objektif göz vardır.
(bkz: Polat Alemdar)
"26 erkeğe nasıl karşı koyamazsın bre çocuk" diye çıkışılması gereken çocuktur. ne oluyoruz lan böyle. 26 tane şerefsize karşı 13 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz ardından nasıl karşı koyamaz diye soru yöneltiliyor. adalet sistemi takır takır işliyor maşallah.
bir de dünyanın en büyük adalet sarayı türkiye'de yapılıyormuş. adalet olmadıktan sonra sarayınızı alında sokun bir tarafınıza.
hukuk ile uğraşacağımıza, anayasal haklar-özgürlükler saçmalamaları ile halkı uyutacağımıza, hukuk u işler hale getirecek yasal düzenlemeler ve kanunlar yapmalıyız.
bu tecavüz e uğrayan kızın mağduruyetini, demokratik özgürlük mü çözecek? yada her hangi bir parti-anlayış tarafından atanan hakimler-savcılar mı çözecek?
(#10886641) orasını bende anlamadığımı söyledim işte kardeş. bende aynen olaydan anlamayan kesimdenim. içime dokunanda o, anlatsalarda bilsek. nasıl iştir, nasıl olur. baştada söylediğim gibi tamamen yanlış bir karar bana göre. fakat burası Türkiye.
yargımızın verdiği kararın gerekçesiyle oluşan sorun.
olay neydi bir hatırlayalım. takvimler 2002 yılını gösteriyor. mardin'de 13 yaşındaki n.ç. kadınlar tarafından fuhuşa zorlanmış, bekareti bozulmasın diye de kızı defalarca sattıkları asker, memur, korucu ve muhtar gibi devlet görevlilerine anal ilişkiye girmelerini söylemişti. kızın namusunu koruyacak kadar da düşünceliydi bu kadınlar yani.
olay açığa çıktı, türkiye sarsıldı ve n.ç. de dönemin adalet bakanı cemil çiçek'e bir mektup yazdı ve adalet istediğini bildirdi. hatta şunları yazdı o çocuk:
sayın bakan adım n.ç. 13 yaşındayım. ben daha çocuğum. küçük yaşta çekmediğim acı kalmadı. 12 yaşındayken; babam ve dedem yaşındaki onlarca adam bana 7 ay boyunca zorla tecavüz ettiler. davam hala devam etmektedir. ben bunların hiçbirini hak etmiyorum. gazeteleri her gün takip etmekteyim. her gün bir genç kızın hayatı kararıyor. yeter artık biz çocuklar okumak istiyoruz. oyun oynayacak çocuklarız. ben artık hiçbir genç kızın hayatının kararmasını istemiyorum. o kötü acıyı ben çektim, başka kimsenin çekmesini istemiyorum
o dava ekim 2010'da sonuçlandı. 26 sanıktan 13'ü 15 yaşından küçük bir çocuğun ırzına geçtikleri gerekçesiyle alt sınırdan beş yıl ile cezalandırıldı. bu ceza altıda bir oranında iyi hal indirimiyle 4 yıl 2 ay'a düşürüldü. 11 tanesi yine alt sınırdan beş yıl ceza aldı, bu ceza suçun tekrarlanmasından dolayı altıda bir arttırılarak 5 yıl 10 aya çıkarıldı ardından takdir indirimi ile 4 yıl 10 ay'a düşürüldü. bir sanık eylemin gerçekleşmemesinden ötürü 1 yıl dört ay, bir tanesi de on sekizinden küçük olduğu için 3 yıl 2 ay ceza verildi. n.ç'yi pazarlayan iki kadına alt sınır olan beş seneden bir fazla yani altı sene ceza verildi, bu ceza da suçun tekrarlanmış olmasından ötürü yarı yarıya arttırılıp 9 seneye çıkarıldı.
kadınlarda arttırıma gidilmesinin sebebi olarak bu iki kadının iffetsiz yaşam sürdürmesi gösterilirken erkeklerde bir iffetsizlik bulunmadı. hatta iffetli oldukları için iyi halden indirim uygulandı. cezaların bu kadar düşürülmesinin bir sebebi de davalının yani n.ç.'nin tüm bu süreçten haberdar olduğu, bilinçli ve isteyerek orada bulunduğu, para kazanmak için fuhuş yaptığı sebebiyle alıkoyma suçunun kabul edilmemesi.
şimdi buradaki iki yüzlülük öyle bir iki yüzlülük iki akıl erdirmek mümkün değil. o iki kadına iffetsiz diyorsun, tamam doğru iffetsizler, ama bu eylemin asıl faili olan 26 adamın herhangi biri iffetsiz değil. ki şunu da unutmayalım bu adamlar zorlanmış değil n. yerine bir başka çocuk olsa yine de yapacaklardı.
bir diğer haksızlık da mahkemenin 12 yaşındaki bir kızın bilincini kabul etmesi. bu olmamıştır demiyorum. n. bir şekilde olayı istemiş, kabul etmiş olabilir. kendisine ne yapıldığının farkında olmama ihtimali var. bu iki kadın belki onun da eline iki kuruş para sıkıştırmış, bu para kaynağı kızın hoşuna gitmiş olabilir. ama bu sebepten dolayı bir kıza, tecavüz mağduru bir kıza bu şekilde "fuhuş yaptı" damgası vurmak bir mahkemeye yakışmamıştır hiç.
o yaşında bile adalet bekleyen bir kızı en alt sınırdan cezalarla yıkan mahkeme, bu defa da gerekçesiyle kızı yıkmıştır. kızın avukatlarına "13 yaşında bir kız bu acılara nasıl dayanır?" diye sorduğunu söylüyor avukatları. avrupa insan hakları mahkemesine gidecekmiş. gitsin. nereye gidebiliyorsa gitsin.
sanırım tarihimizin en utanç verici davalarından, kararlarından biri buydu.
bu kararı veren hakimin görevden alınması gerek. zira bu kararın hiçbir şekilde açıklanabilirliği yok. 13 yaşındaki bir kız nasıl olabilir de yaptıklarının farkında ve bilincinde, para kazanmak için fuhuş yapabilir?
hangi hakimin kararı ise merak ediyorum bu hakim savcı avukat cart curt neyse bu herifler-kadınlar gece başını yastığa rahat koyabiliyor mu bunların torunları çocukları yanlarına gelince hiçbir şey hissetmiyor mu?
bu şerefisizler bu kadar vicdansız mı!?
nerede yaşadığımızı hatırlayınca şaşırılmayacak durumdur.
vicdan, akıl, sağduyu bakımından eksik olan insanların bu durum karşısında tepkisiz kalması normaldir.
biraz aklı, vicdanı olan insan, her şeyi geçtim, insan olan insan bu duruma sessiz kalamaz.
Birinin iyi niyetini kötüye kullanma demek tdk ya göre istismar.
onun için cinsel istismar diye bir şey yoktur.
tecavüz vardır.
haberlerde ve sosyal medya da hatta burada bile istismar tercih ediliyor.
türkiye nin dindar genç nesili malum vakıflarda, sanki dinin vecibesi gibi sıraya geçirilip çocuklara tecavüz ediliyor ve bu iyi niyeti kötüye kullanmak oluyor.
haberlerde de duyuyoruz.
kadına cinsel istismar
çocuğa cinsel istismar
hayvana cinsel istismar
eşeğe cinsel istismar
damacanaya cinsel istismar.
bir beden bir bedene yaklaşmış, yapacağını yapmış ise rızası olmadan o tecavüzdür. yaşı küçük olana yapılmış ise sapıklık.
Bu ise babasından hamile kalan 14 yaşındaki kız .
Sonrasında amca ve ağabey de var ve halen tecavüze istismar diyorlar. Antalya da da vardı kızı ve sonra oğlu ile ilişkiye giren ...eşklerleri kesmeyecektiniz efendiler belki bir çifte atma şansı olur ve devirirdi bu dini bütün toplumun tüm insanları. Allah sizi müslüman yapsın emi.