öyle olsa yurtdışında yaşayıpta evlenmeden ilişkiye giren herkes ( ki hemen hepsi giriyor) deli gibi evlenmezlerdi. sanırım yabancı erkeklerin evliliğe ne denli meraklı olduğunu bilmeyen yazar başlığı. saçmalık. ha sevgiyi sikinde taşıyorsa orasını bilemem.
yani şimdi sen her gün şeftali yenmez, arada yenidünya falan yemek gerekir diyorsan, demezlermi ki adama bende her gün patlıcan yiyemem arada muzda isterim diye.
evet cinsel ilişkiye girmiş erkeği sevmekten bi farkı yokttur.ama biz erkekler farklı büyüdük be patron.yani kültür olarak biraz farklı.neymiş kızoğlankız ile evlenecekmişiz.bu beynimize hücum etmiş.oysa biz de biliyoruz geçmişe takarsak mutlu olamıcağımızı.ama ne yapalım huylu huyundan vazgeçmez ayağı.aşktan,mutluluktan çok bekaret önemliymiş gibi..
Asıl zor olan sevmemektir. Çünkü insanın duygularının en çok açığa çıktığı zaman o zamandır. Onun içindir ki kerhaneden orospularla evlenen bir sürü insan vardır.
seven sever. ama genelde (özellikle lise, üniversite ve iş bulmaya kadar olan süreçte) bir kadınla ilişki kurulduktan sonra kadın erkeğin gözünden soğur. hatta nefret ettirir. bilimsel bir kanıtı yada çözümü yoktur. ama öyledir yani.
ergen öküz:
-anaa bu cinsel ilişki ne güzel bişeymiş lan bak gene canım istedi ama aynı kızla olmaz hacı yeni tatlar denemek lazım. gibi tepkiler verir. ancak bunlar daha erkek değil, öküzdür. o bakımdan erkekler diyerek genelleme yapılmaz. erkek adam böyle tepki vermez çünkü. önceden ne kadar seviyorsa, sonra yine öyle sever.