kadınları cinsel bir obje olarak görüp, onları ihtiyacı doğrultusunda "aşk" kisvesi altında kandırarak cinsel aktiviteye sürüklemek yerine, karşılıklı duygusal bağın olduğu bir cinsel hayatı tercih eder.
hali hazırda bir sevdiceği olmamasından dolayı cinsel hayatı da stand-by evresine girmiştir.
eş cinsel olmak demek cinsel hayatı olmamak değildir zira aksine top dediklerinizin cinsel hayatı, karşı cinse istek duyan insanların cinsel hayatından renkli. nereden biliyorum.. hayır yanılıyorsunuz eş cinsel değilim.
bir çok insanın * beyninin çalıştığı yer belli olduğundan asla anlayamayacakları insandır. bu tarz insan işine bakar. zamanı geldiğinde cinsel hayatı da olur. sadece zaman gerekmektedir.
esnaf rıza'dır.
hayatı unları ve makarnaları yanyana dizmeye çalışmak, birazda şeytanlık olsun diye ketçapları makarnaların üzerine koymak ister.
kefen parası yatağın altındadır, tarağı arka cebindedir.
eğilince çatalı gözükür, mutludur, bizdendir.
inandığı bir şey için cinsel hayat yaşamamayı seçmiş insan da olabilir.. papazdır.. ne bileyim rahipdir.. kardinaldir.. bazı imamlar da bu yolu seçmişlerdir.. bildiğim kadarıyla fetullah gülen de böyledir mesela.. kısacası hayatla ilgili gerek sosyal gerek dini bir seçimdir..
normal midir? tartışılır..
cinsel yaşamı delikanlılıkla ilişkilendirmek normal midir? o da tartışılır..
konuyla alakası olmamakla birlikte çağrışım;
psikanaliz yaptım yer misiniz?
bir de;
cinsel hayatım çok aktif, buradan kaldırabileceğim tüm kızlara selam olsun..
zamanı gelince onun da cinsel hayatı olacaktır. o yüzden bu konuyu pek kafasına takmayan bir insan modelidir. gerçi türkiye'de erkeklerin her 2 laftan biri cinsellikle ilgilidir. bunun sebebi de doymamışlıktır. yani cinselliğin rahat yaşanamamasıdır. çoğu erkek ilk deneyimini ya eşşekle ya da genelevde yapmıştır. bu durum bizim millet için bir tabudur, aşılamaz asla.