cinnet mustatili

entry10 galeri0
    1.
  1. sıradan bir hatırat değil, bir hasbihal. bir babanın, manevi evlatlarıyla dertleşmesi.
    4 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. necip fazıl'ın yılanlı kuyu olarak tanımladığı zindanda başından geçen olayları anlattığı hatırat.
    1 ...
  5. 4.
  6. cezaevinin bunalımlı atmosferini, hapiste yollarının kesiştiği mahkumların kişilik analizlerini harika anlatmış üstat (bkz: necip fazıl).
    1 ...
  7. 5.
  8. üstadı tanımama vesile olmuş kitaptır.
    0 ...
  9. 6.
  10. bugün başladım okumaya. 56. sayfaya kadar soluksuz geldim. cezaevlerindeki karakterleri, yaşadığı ikili ilişkileri, ve ruh analizleri ile muhteşem bir hatırat. dinlenip devam edeceğim.

    soru şu: 1970 ler cezaevleri ile günümüz cezaevleri arasındaki uçurumun, insan haklarını kavrayamamış bir düzenin getirisi mi olarak yorumlamak gerekir, yoksa ekonomik ve sosyal yapının zayıflığı mı?
    0 ...
  11. 7.
  12. ''üstad necip fazıl’a dair ilk okumalarımı yaparken karşılaştığım ve onunla hemhal olarak tahayyül ettiğim o anıları hiçbir zaman unutmayacağım. cinnet mustatili anıları…
    cinnet bildiğiniz üzere aklı kaybetme veya çıldırma anlamlarına gelir. mustatil ise dikdörtgen demek.
    hapishane için aklı kaybettiren, çıldırtan dikdörtgen tabiri kullanılmış.
    o zamanlar fikirleri üzerinden mahkum edilenler tek kişilik hücrelerde tutuluyordu. yalnız başına kalan necip fazıl bu süre içerisinde yaşadıklarını bir araya getirdiği esere bu sebepten cinnet mustatili ismini veriyor.''
    0 ...
  13. 8.
  14. beni hapishane müdürü çağırtmış.
    kalem odasına deliğim var ama, geçidim yok...
    oraya geçmek için avluya çıktım.
    sultanahmet'ten gelen azılılar içinde eroin tüccarı bir tanesini görmiyeyim mi?
    eskiden ben sultanahmet tevkifhanesindeyken, o da oradaydı. konuştuk:
    - ne âlemdesin, iyi misin?
    - eyvallah ağabey, sen nasılsın?
    konuşmamız şöyle devam edebilirdi:
    - demek yine içerdesin! sebep?
    - malûm ya, biz baş döndürücü zehir satıcılarıyız!
    sabıkalılardanız!
    - ha evet; bizimki de şöyle: bizim sattığımız şifa da, onu zehir sananların başını döndürüyor!
    desene ki, ikimiz de baş döndürmekten sabıkalıyız!

    necip fazıl kısakürek - cinnet mustatili
    0 ...
  15. 9.
  16. 25 Aralık 1952
    bu bir fırın hayatıdır... kendisine davâ adamıyım diyen bir insan davâsı çapında pişmeye borçlu değil mi?

    necip fazıl kısakürek - cinnet mustatili
    0 ...
  17. 10.
© 2025 uludağ sözlük