Geçen gün tesadüfen böyle bir başlığa bir yazarın (kim olduğunu unuttum) yazdığı entryi görmüştüm. işin içine biraz mizah da katarak ayakları ters olduğu için kendine doğru koştuğunu falan yazmıştı. Onu okuduktan sonra 3 saat aralıklı gülmüştüm. Şuan yazarken bile gülüyorum. Kim olduğunu bilmiyorum ama eğer bunu görüyorsan tebrik ediyorum seni sayın yazar. Komedyenlere taş çıkarırsın. Helal.
Edirnekapı Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalan bir öğrenci sabah erken saatlerde hamama gidiyor. Hamamda birkaç kişi yıkanıyor. Çocuk, bir süre sonra çevresine bakıyor, kimse kalmamış; ama yan taraftaki bolümden hâlâ gürültüler geliyor. “Hamamın kapanmasına daha var demek ki.” diyerek yıkanmaya devam ediyor. Yan taraftaki gürültüler giderek artınca merak edip bakıyor. Gördüğü manzara karşısında çocuğun aklı başından gidiyor. Sekiz-on kadar tuhaf adam, birbirlerine su serperek, eğleniyorlar. Adamların ayakları ise ters. Çocuk, korkuyla hamamdan kaçıp merdivenlere yöneliyor. ikinci katın merdivenlerinde düşüyor. Üç kişi, çocuğu kaldınp, “Ne oldu?” diye soruyorlar. O da hamamda gördüğü tuhaf adamlardan söz ediyor. “Hepsinin de ayaklan tersti.” diyor. Bunun üzerine üç kişi birbirine bakıyor ve gülümseyerek, “Nasıl yani, bizimkiler gibi mi?” diye ayaklarını gösteriyorlar. Çocuk, o gün apar topar yurttan ayrılıyor.
Örneğin adamın düğünü var ve dans ediyor, partnerin ayağına basmak imkansızdır. Böylece konuklara ve partnere rezil olma durumu ortadan kalkıyor. Nikah masasında da benzer durumlar geçerli.
ahali: ayağına bas kızım ayağına.
-he oldu amk. Ayağı ta götünde adamın nasıl basıyım?!