cinler sadece başı açık kadınlara musallat olurmuş

entry18 galeri3
    1.
  1. hayırlı musallatlar arkadaşlar...

    bildiğiniz üzere salih uzunca bir süredir bu sene başlayacağı anaokuluna gidip gelme amacıyla akülü araba ehliyeti sınavlarına giriyor. aramızda kalsın sanırım biraz spastik olduğu için verdiğim onca rüşvete ve mini etek giyip müfettişlere bacaklarımı elletmeme rağmen geçmeyi bir türlü başaramadı. ben şahsen yıllar önce gazın, frenin, debriyajın ve direksiyonunun yerini gösterip, müfettişin yanağına da bi tane öpücük kondurup geçmiştim yani bu kadar zorlanacak ne vardı anlayamıyorum...

    velhasılı geçtiğimiz günlerde salih son hakkında gazla frenin yerini karıştırınca bebek arabasıyla çarpıştı. allah'a şükür kazada ölen ya da yaralanan olmadı ama geçirmiş olduğu kazanın etkisiyle başını patilerinin arasına alıp kaldırım kenarına çömünce yüzüne gül suyuyla şap şap yaptıktan sonra pamuk şeker yedirip yatıştırdım... kazanın şokunu atlattıktan sonra cumhurbaşkanımız tarafından tahsis edilen yeni evimize doğru yola koyulduk. akşam yemeğini yedikten sonra televizyonda demokrasi nöbetlerinin naklen yayınlandığı bir kanal bulup elimizde gül suyu tabancalarımızla demokrasi nöbetimizi tutmaya başladık. yayını gözlerimizi kırpmadan izlerken başarısız darbe girişimi sonrası namuhterem fethullah gülen kocaefendinin kabarık beddua listesinde olup olmadığımız hakkında siyaset meydanıvari evlerimize ateşler salarcasına bir tartışmaya tutuştuk ama fethullah gülen kocaefendinin el hareketleriyle, abartılı mimikleriyle, ağlaması ve ikide bir yerinden doğrulup takkesini düzeltmesiyle dalga geçip kendi aramızda birilerine benzeterek şakalaşınca olay tatlıya bağlandı. demokrağsi nöbetimiz tüm hızıyla devam ederken televizyon ekranı kararıp, cızırdamaya başladı ve birden fethullah gülen ekranda belirip ne hikmetse takkesinden tavşan çıkardı. neler olduğuna anlam veremeyip birbirimize bakışırken suratı ciddileşti, rengi kızardı, ses tonu kalınlaşıp cızırdamaya başladı, konuşması hararetlendi ve bize doğru parmak sallayarak celb ritüeli yapıyormuş gibi penisilvanya şivesiyle ana bacı sövmeye başladı.

    kanalı değiştirmeye çalışsam da değişmiyor, televizyon fişi çeksem dahi kapanmıyor, evin içinden def sesleri yükselip görünmez varlıklar oramı buramı elleyerek taciz ediyorlardı. dehşet içinde neler oluyor dercesine bakmak için döndüğümde salih'in 180 derece dönük bir kafa, yüzünde şeytani bir gülümseme ve yemyeşil gözlerle bana baktığını gördüm. bu salih'in cinler tarafından dokuzuncu ele geçirilişiydi...

    bu konuların ehli olanların bildiği gibi cinler bir canlının bedenini ele geçirmek için en çok kedileri tercih ederler. zira insan vücuduna nüfuz etmek daha fazla enerji gerektirdiği gibi insanın ruhunu esir alıp bedeni kontrol etmek daha zordur. üstelik insan bedenini ele geçiren cin şayet çok güçlü bir yapıya sahip değilse bedenin kontrolünü uzun süre elinde tutamaz. onun için cinler hem nüfuz etmesi daha kolay hem de insanlara en yakın küçük bedenli canlı olan kedileri tercih ederler. cin ilminin antik çağdaki en büyük üstadları olan mısırlılar da kediler ve cinler arasındaki bu ilişkiyi bildikleri için kedilere büyük bir kutsallık yüklemiş ve kedi canını insan canı gibi kutsal saymışlar, hatta ölen kedileri insanlar gibi mumyalamışlardır. bunun sebebi ölen kedinin sadece bir kedi olmayıp cin olabilme ihtimalidir.

    salih otuzluk dul karılar misali birden üstüme atlayıp şehvetle her yerimi yalamaya başladı. kulağını ısırıp duvardan duvara vursam da bir türlü bırakmıyor, patileriyle seri yumruklar atarak direncimi kırmaya çalışıyordu. sonunda kolumu ısırıp, cama doğru atladı ve camı kırarak dışarıya kaçtı. peşine düşmek için hemen arkasından camdan aşağıya atlayacağım sırada fethullah gülen ayağa kalkıp televizyonun içinden çıktı ve bana doğru gelip başımızdaki takkeleri değiştirdikten sonra ''işte o an da tenasül organlarını çıkarıp başıma işeseler bağışlayın'' deyip ortadan kayboldu...

    belimden kemerimi çıkarıp, pantolonumu indirdim ve emrimdeki cinleri huzuruma çağırdım. hepsini sıraya dizip, diz çökmelerini emrettim ve onca güvenlik önlemine rağmen evi penisilvanya'ya yakınlıklarıyla bilinen yakaza kabilesinin cinlerinden koruyamadıkları için kemerle bir güzel dövdükten sonra zaten bir boka yaramadıklarından siktir çekip hepsini azad ettim.

    iş yine takkeye düşmüştü. önce güzel bir gül banyosu yaptım. üstümde türbe yeşili bornozumla bacak bacak üstüne atıp kahvemi içip falıma da baktım. gözlerimin altına sürme ve hz isa model saçlarıma fön çektim. işte şimdi salih'i cinlerin esaretinden kurtarabilecek maneviyata erişmiştim. gül suyu tabancalarımı fulleyip belime taktım ve sırf artistlik olsun diye gecenin bir vakti güneş gözlüklerimi takıp üçüncü kattan aşağıya atlamadım tabi ki. öyle şeyler filmlerde olur arkadaşlar. bunun yerine ıslık çalıp uçan seccademi çağırdım ve birinci gök kapısına yükselip detaylı bir kuş bakışı harita çizdim.

    penisilvanya'yla yakın ilişkiler içinde bulunan cinlerin karargahını tespit etmemin ardından aşağıya inerken az kalsın f-16 çarpıyordu akoyim, neyse ki yüce cumhurbaşkanımız beni sizlere bağışladı. gecenin karanlığından faydalanmak üzere kamufle olmak amacıyla kara çarşafımı kuşandım ve gizlice karargaha sızdım. içeriye girdiğimde cinler mangal yapıp, soğan közlüyor, salih ise başında sarı peruk masmavi gözleriyle zeybek oynuyordu. ulan yoksa salih'in bedeni cinlerin değil de bir poltergeistin kontrolünde mi diye düşünürken evliya gözlerim az ilerideki demir parmaklıklara takıldı. biraz yaklaşınca içeride çok sayıda orası burası en beteri de başları açık yani türbandan nasibini alamamış çok sayıda kadını bir arada gördüm ve türbansızlık sendromundan karantinaya alındıklarını düşündüm. cinlerle vuruşup salih'i esaretten kurtarmak üzere bir iddia sonucu şeyh abdulkerim el kıbrisi'den hile yaparak kazandığım kılıcı çekip hüloğğğ diye bağırarak içlerine atılacaktım ki salih'in fosforlu kedi gözleri yerimi tespit edip ''ordular ilk hedefiniz aktakke'dir ileri!'' diye haykırıp cin ordularını ''fethullah! fethullah! fethullah!'' nidalarıyla üstüme gönderdi.

    sayıları öylesine fazlaydı ki teslim olmaktan başka çarem kalmamıştı. başımdaki yumoş ekstrayla yıkanmış bembeyaz takkemi çıkarıp asama taktım ve teslim olduğumu bildirmek üzere sallamaya başlıyordum ki aklıma muhteşem bir fikir geldi. hemen koşup cinler tarafından esir alınan türbansız hanım karıları serbest bıraktım ve de hepsinin başına birer türban geçirip onları iman nuruyla irşat ettim. onlarca başı açık kadını o kadar kısa bir süre içerisinde türbanlayınca ilahi bir nur kalkanı oluştu ve de cinler bu kalkana ulaşamadan birer birer küle dönüşmeye başladılar. işte şimdi analarının türbanını laciverde boyamıştım... az önce aslan gibi kükreyerek üstüme saldıran cinler ters ayakları birbirine dolanarak korkudan bir oraya bir buraya kaçışıyor, ben ise önüme geleni kadın erkek genç ihtiyar demeden kılıçtan geçirip ihanetlerinin bedelini ödetiyordum...

    salih'in bedenini ele geçiren varlık bu kıyımı uzaklardan bir elinde sigara bir elinde kulüp rakısıyla izliyor bir yandan da zeybek oynamaya devam ediyordu. biricik hayat arkadaşımı bu elim vaziyette görünce fenalaşıp oracığa yığılıyordum ki aklıma üstad kadir mısıroğlu'nun son buluşmamızdaki sözleri geldi... ''Ey oğul, eğer başın sıkışırsa olur da dara düşersen medet yaaaa üstad diye çağır.'' yaşlı başlı adam olduğundan, uyuyodur falan diye öyle gecenin bir saati çağırmak istemedim ama başka çarem kalmamıştı... cüzdanımdaki vesikalık kadir mısıroğlu fotoğrafını fesinden öptüm ve medet ya üstad der demez manevi duygularım doruk noktalarına ulaştı. sanki o cinninin salih'in içine girmesi gibi üstad kadir mısıroğlu da benim içime girmişti. onu içimde hissediyordum yani... ''lanetullahi aleyhimmmm'' diye haykırıp şak diye yanında bittim o cinin. korkudan altına sıçıp elinde ne varsa havaya fırlattıktan sonra salih'in bedenini terk etti. bir elimle havaya attığı sigarayı, diğer elimle salih'i tuttum. sigaradan bi fırt çekip pis amerikan sigarası diye fırlattım.

    salih uzun süren esaretin ardından iman kaybından ölmek üzereydi. hemen karargahtan çıktım ve de gördüğüm ilk bebek arabasına el koyup salih'i bindirdikten sonra dadidadidadi yaparak camiye götürdüm. rahlenin üstüne yatırıp üstünü örttüm ve saatlerce başında dua ettim. sabah ezanını okumak üzere minareye çıkarken fosforlu kedi gözlerini açtı...

    salih: ne oldu akoyim neredeyim ben?

    etuuu: allah'ın evindesin salih'im. sus bakim kendini yorma, dinlen biraz çok yoruldun bu gece.

    salih: hoh. hoh. lan ağzım leş gibi kulüp rakısı kokuyor. ne içirdin lan bana dün gece?

    etuuu: olanları cidden hatırlamıyor musun?

    salih: en son fetto takkesinden tavşik çıkarmıştı. sonra... ee... hatırlamıyorum valla.

    etuuu: başında sarı peruk haydarinna diye zeybek oynuyordun amk. bi elinde sigara bi elinde rakı, bi dansöz oynatmadığın kaldı.

    salih: sümeyya haşa. yemin et lan anasını skm yine mi akodumun cinleri?

    etuuu: kaç kere geceleri balkondan dışarı işeme dedim, dinletemedim. her neyse hadi biz ne günler atlattık beraber, düşünme bunları. yalnız bir sorum olacak: o cinlerin hapsettiği başı açık kadınlar neyin nesiydi, neden oradaydılar?

    salih: ulan yılların cinekoloğusun, bilmez misin cinlerin yalnızca başı açık kadınlara musallat olduğunu, bilmez misin gözüne kestirdikleri başı açık kadınları ganimet olarak cinler alemine götürüp karıları yaptığını?

    etuuu: ...

    salih'in bu sözleri karşısında şoke olmuştum. meğerse cinler yalnızca başı açıkta kalan kadınlara musallat olur, onları cinler alemine kaçırıp karısı ya da metresi yaparlarmış... bir yaşıma daha girmiştim, işte şimdi her şeyi mantık çerçevesine sığdırmıştım. o an türbansızlığın resmini çiz deseler çizerdim...

    iman naklini gerçekleştirdikten sonra bebek arabasını park ettiğim yerden çıkardım, salih'i oturtup emniyet kemerini bağladım. hiç olmadığımız kadar hızlı ve takkeliydik çünkü, dikkatli olmakta yarar vardı. 100 km hızla evimize gidip öğlene kadar darbeci generalleri hayal ederek adam asmaca oynadık...
    10 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. 4.
  5. Önce bir cinler kendilerini göstersin nereden bulaşıyorlar bu açık saç seven yaratıklar?
    0 ...
  6. 5.
  7. okuyan varsa söylesin. sikecem

    tanım:yalan haber.
    5 ...
  8. 6.
  9. Okumadim bile. He musallat da olmadı bana.
    1 ...
  10. 7.
  11. ilk 3 cümleyi ben de destekledim.

    Sanıyorum cinlerde yobazlık esintisi var.
    0 ...
  12. 8.
  13. şehir efsanesidir.

    nedense hikayeleri anlatanlar hep türbanlı..

    ayrıca geçen burger king den soğan halkası siparişi verdim, gece kanepede onunla uyuyakalmışım başım da açıktı hiç de cin gelmedi, gelirse sözlüğe musallat edeceğim *
    2 ...
  14. 9.
  15. aslında vaktim de vardı, boş şeylere zaman da ayırırım ama okumadım.

    bir musallattır.
    0 ...
  16. 10.
  17. Musallat ol gel bana
    tonikler açarım sana.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1125102/+

    Bir iddia. Cin isteten cinsten.
    8 ...
  18. 11.
  19. Yırtık kotlu kolu dirseğine kadar sıvanmış bir kız açık oluyor hayır okusa anlar aslında.
    1 ...
  20. 12.
  21. hayırlı cinler arkadaşlar.müslüman mı ateist mi olduğunu çözemediğim yazarın bir hikayesi daha.
    1 ...
  22. 13.
  23. hmm ben de diyorum bana neden sürekli musallat oluyorlar diye. erkeğim ama yine de başım açık olduğu içinmiş meğer.
    1 ...
  24. 14.
  25. Özellikle geceleri yalnız kaldığınız anları kolluyorlar.

    Beybi!
    0 ...
  26. 15.
  27. insanların korkularını sömüren dinin bir başka öğretisi. bakın çarpılırsınız kapanın, bakın çarpılırsınız gidin namaz kılın, bakın çarpılırsınız onu yapın bunu yapın ve şunu da yapın.

    işte bu yüzden küçücük çocuklara din zehri bulaştırılmamalı çünkü o çocuklar sonra büyüdüğünde bunlardan korkuyorlar ve gereksiz korku dolanıyor vücutlarında.

    insanları resmen sömürüdür bu. insanları korkutup onlara bir şeyler yapantıran bir dindarlar bide mafya.
    1 ...
  28. 16.
  29. Şaşırtmayan durumdur.
    Başı açık kadın çok afedersiniz bir şeyler için davet ediyordur.
    0 ...
  30. 17.
  31. Ne diyon ya gece gece korkutma bizi.
    0 ...
  32. 18.
© 2025 uludağ sözlük