izmirdekiler çok eğlencelidir. kazara içinden geçtiğiniz vakit etrafta çukulata rengi bebeler, rengarenk elbiseli, abartılı takıları olan ev kadınları, yine her türlü renge boyanmış evler, hala orjinalliğini bozmamış mahalle bakkalları.. vesaire görebilirsiniz. anlatımdan da anlaşılabileceği gibi neşeli, cıvıl cıvıl insanlardır romanlar. neden toplum dışlar anlamadım gitti
30-40 haneli bi sokakta 15 efes 5 de tuborg bayisi görebileceğiniz takdire şayan muhitlerdir,bu bayilikler kar amaçlı değildir,kamu yararınadır,sahiplerine bir süre toptan fiyata içme olanağı sağladıktan sonra sürece eşin dostun katılımıyla birlikte zarar eden kit tadı yakalanır,fakat bu sosyal kurumun işlevini iyi kavrayamayan dış güdümlü namussuz firmanın alacaklarını istemesiyle ticaret hayatları sona erer,fakat gönüllerde kurdukları taht altından platindendir,ömürlüktür.
tekirdağda aydoğdu mahallesi, keşanda hastahane * mahallesi, malkarada gazibey ve erenler mahallesi olarak trakyanın bir bölümünde yaygın yerleşim yerleridir.
oraya girdiğinzide rahat davranmaya çalışın.ama fazla kaptırmayın.romanlar sizi sizden daha iyi anlayabilcek kapasitede insan sarrafı kimseler olarak karşınıza çıkar.yaşlı gördüğünüz teyze cırlayarak -nearıyon burda hına .odum denyosu -der.kalırsınız öyle götünüzden ter boşanır.sonra yine yaşlı bi roman size öyle bi bakar.-nüfus bilgilerini sayayım mı?- dese yarı söylerek yarı titremekli sesle -gerek yok abi- dersiniz..zannımca bunu yaşamaının kıyısından döndüm,ama rahattım,onlardan biri gibi olmaya çalıştım...