bir döneme damgasını vurmuş televizyon kanalı. sadece maç yayınlarıyla değil gece kuşağı ile de ilgi çekiyordu. hatta bu açıdan cine 5 üyeligi olanlar parmakla gösterilir ve o kişilere imrenilerek bakılırdı. nasıl bakılmasın ki. sen gece yarısı cine 5'te karıncaların arasından yakaladığın iki memeyi yanyana getirmeye çalışırken üyeliği olanlar işi bitirip sigarasını içerdi.
pazar aksamlari ilk kez yayinladigi filmi persembe aksami da dublajsiz alt yazili yayinlardi. zamaninda cok izlemisligimiz var. gündüz mesela 15:00 sulari civari bi filme takildim miydi birakmasi zor olurdu. ne bilim baska kanallarda izlenmez gelirdi filmler. ama cine5'in öyle ayri bir tadi vardi zamaninda. ne de olsa 90'li yillara ait olan bir sey. gerci kanal hala var ama kimseyi kesmedigini herkes biliyor.
playboy tv devrinden sonra bir süre fantasy kanalı ile geceleri yayın yapan kanal. sonra fantasy devri de kapandı ve cine 5, kanal 6 ya da hbb seviyesine düşen bir kanal hüviyetine büründü.
edit: decoder inin sevimli, sarı çipli, beyaz bir anahtarı vardı.
şifreli maçlar yayınlarken, bir çok kişinin radyo dinleyerek kendilerini izlemelerini sağlamışlardır. göz karanlığa 10 dakika gibi kısa bir sürede duyarlılık gösterip, bazı cisimleri çözdüğü gibi şifreyide çözmeyi başarmıştır.
birkaç aydır yayımlamakta olduğu beyaz diziden bozma filmlerle insanı sinir eden televizyon kanalı. haber servisinde de metin yazarı diye bir şey yok galiba. spikerler öyle ağızlarına geldiği gibi konuşuyorlar. bizi kimse izlemiyor düşüncesi bir rehavet mi verdi nedir? ben izliyorum merak etmeyin.
ayrıca eskiden atv'de şok diye bir program vardı. korcan karar (ki şimdilerde kendisi atv haber spikeridir) yapımıydı, orada sprey sıkılan ayna sayesinde cine 5'in şifresinin çözülebileceği gibi bir haber verilmişti ve tanıdığım herkes inanıp denemişti bu sprey olayını, cine 5 o kadar kaliteli ve değerliydi gözümüzde.
babamın gazeteden gördüğü ilanla rezervasyon yaptığı tatil köyünün inşaatının devam ettiğini gördüğümüz an dumur olduğumuz odalarında klima bile bulunmayan yegane tatil köyünde babamın acaba odalarda CiNE 5 VAR MI die sorduğu komik an.
bilkentte geceleri açık olan kıraathane tarzı tek mekan.öğrenciler ders çalışmak, tıkınmak, muhabbet vs gibi amaçlarla giderler.sabah 5 buçuğa kadar açıktır.
zamanında gece yarılarının, 3 dakikası şifresiz, geri kalanı görüntü seçmekle harcanan zamanların nedeni olan, playboy tv denen illeti hayata sokmuş, en çok da, sayım yapıldığı günün gece boyunca şifresiz oluşunu hatırladığım, tmsf aldıktan sonra kendi izinde, yavaş yavaş kenardsn köşeden giden kanal. önceleri ise erol aksoy'un elinde iken, bir elitlik sebebi sayılır, veletlerin arasında ise,
- bak olm, biz de cine 5 var, geceleri babam, olduğu odayı kitliyo.. sordum niye diye cevap vermedi ama vardır bir bildiği.. diye geyikleri az dönmemiştir. ayrıca bir dönem, digiturk'un görevini üstlenmiş, evde izleyeme imkanı bulamayıp da kıytırık maçlar için bile, zorttirik mahalle kenarı kahvehanesine gidenlerden de bir güzel ayarlar almıştır...
artık tamamen şifresiz yayın yapan kanal.türkiye'de şifreli maç yayını ilk yapan kanaldı.aynaya parfüm sıkıp karşına koyarsanız çok net izleniyor gibi birçok efsane vardı zamanında bu kanal hakkında.bir dönem göz doktorlarının en önemli ekmek kapısı olan kanaldır...
trt kuşağının ardından çocukluğu magic box a denk gelen kitle için mihenk taşıdır. rtük ün uygulamaları sonucu kırmızı nokta ile gösterilen yayınlar durdurulunca ücretli tv kanallarının bu işi göreceği fikri hasıl oldu ve bu kanal kuruldu. ilk başta gece yarısından sonra yayına verilen erotik filmlerde bir rivayete göre teknik olanaklarının sadece görüntüyü sansürlemesinden, bir diğer rivayete göre ise de milleti "ulan duymuyor musun sesleri alak lan olum" diyalogları ile dekoder adı verilen şifre çözücüyü pazarlama stratejileri gerçekleşmiştir.
1990'larda ergenliğe adımlarını atan kitleden bu seslere bakıp gözleri ile nasıl çözeceğini hatta uzun bakınca ve renk ayarları yapılınca tv deki kontrast yerinden mümkünmüş izlemek gibi efsaneleri dolanırdı bu kanalın.
gözlükçüler derneğinin artan numaralı gözlük satışlarından ötürü erol aksoy a plaket verdiği de söylense de seslerin şifrelenmesini aksi halde yayını keseceğini belirten rtük ün kararı bu kanalı olumsuz etkilemiş ve şifreli maç yayınlarının ihalesini de star grubuna kaptırınca 1990'ların sonlarına doğru epey zora girmiştir yeni dekoder satışında ve bir süre sonra iktisat bankasına el konunca grup şirketleri ile birlikte tmsf ye devri gerçekleşmiş ve günümüze dek gelmiştir.
küçüklüğümüzün kanalıydı.Eve bir decoder almıştık 30-40 kişi maç izlerdik.Birde o zamanlar galatasaray hep şampiyon olduğu için daha bir zevkliydi cine 5 izlemek.Tabi sonra teleon bastı parayı maçları cine5'in elinden aldı.Fakat teleonda şifreleme sistemi b.ktan olduğu için muazzam bir zarara uğradı ve klüplere olan borcunu ödeyemedi.Sonra bir devre arası digitürk maçları satın aldı ve günümüze kadar devam ediyor.Son ihalede sansui free tv maçları almaya kalktı ama digitürk bastı parayı gene aldı maçları.Artık bir 10 senede bırakmaz.Benim anlamadığım böle kalitesiz bir lig için neden bu kadar para verdikleri.Ben evde açıyom tv'yi izliom premier ligi,la ligayı çok daha güzel.Bizim maçlarıda sonra veriolar zaten hem bide radyodan dinliyorum.Boşverin almayan digitürk falanda gene şifresiz versinler maçları