Bunlardan birisini görmüştüm.
Yayladaki eve geldi. Tütün içmekten ve dişini fırçalamamaktan dişleri sararmış, saçları kızıla yakın sarı, kirli sakalları ağarmaya yakın, ağzındaki dişlerin çoğu dökülmüş yaşlıca bir adam.
Rivayete göre bu adam cinlerle irtibat kurabiliyormuş ve onlardan malumat alabiliyormuş.
Geldi, dev ceviz ağacının gölgesine oturdu. Su dolu bir kap istedi verdik.
Kağıda arapça harflerle bir şeyler yazıp suya attı.
Su giderek sararmaya başladı ve kağıttaki yazılar silindi.
Ne için baktırmıştık hatırlamıyorum. Yıllar evveldi.
Bi tanesi bende bir erkek tarafından yapılan dört tane ayrı büyü olduğunu bi tanesi de bana musallat olan bi cin olduğunu söylemişti ahah.
Hiç gitmedim, arkadaşımın ısrarı üzerine tanıdığı kişi uzaktan bakmış.
Üstelik 700 TL istemiş bozmak için hahahasiktir ordan. işten Ayrıldım iç huzuru bulamadım diye hemen yapıştırın büyüyü musallatı amk.
Bu işi gerçekten emek vererek yürekten yaparak insanlara yardım edenler var. Onları tenzih ediyorum onların dışındakilerin alayı kolpacı.
anadoluda seksin meşrulaştırılmış hali. başkasıyla basılsa satırla doğranacak kadınlar hacı hoca adı altında cinsel ihtiyaçlarını gideriyor. anadolu irfanı kadınların başka ortamda başka şekilde seks yapmasına razı değil.
dün internette gördüm bir aile cinci hocaya hem 20 bin tl para veriyor hem de 19 yaşındaki kızlarıyla beraber olmasına ses çıkarmıyorlar. Adam hem para alıyor hem genç kızla yatıyor. Gram üzülmedim. Memleket ne halde ya.
Birkaç yıl önce bir arkadaşı, kafayı yediği düşüncesiyle ailesi zorla cinci hocaya götürdü.
olay da şöyle:
Bu eleman sürekli ya alkol ya ot içiyor. Bir gün ikisini karıştırıp kafa iyiyken geceye doğru eve gidiyor. Tam eve girecekken bir bakıyor; köpeği bunu melül melül izliyor. Bu da köpeğin haline acıyıp biraz gezdirmeye karar veriyor.
Evleri zaten ormanın yakınında olduğu için içeriden tasmayı getirip köpeği ormana gezmeye çıkarıyor. Baya bir geziyorlar, 2 saat sonra falan su sesi duymaya başlıyor. Az ilerleyince tepelik bir yerde bir çeşme görüyor, su içtikten ve köpeği de suladıktan sonra bu biraz soluklanmak için çeşmenin yanına çömeliyor ve orada uyuyakalıyor.
Gün doğumuna yakın bir uyanıyor; köpek yok! bunun elinde boş tasma, köpek kaybolmuş. Tasmayı da koparmadığı için köpeğini çaldıklarını düşünüyor, kafası da hala iyi olduğu için öfkelenip hırsızların peşine düşüyor. Saatlerce elinde tasmayla hırsız arıyor dağlarda ama hiçbir şey bulamıyor.
Öyle perişan halde evine dönüyor. Annesi de o sıra bahçede hamur yoğuruyormuş. Oğlunu o halde görünce telaşlanıyor. “Nerden geliyon sen, ne bu halin” diyor. Eleman perperişan “gece köpeği gezmeye çıkardım, dağda çaldılar” diyor.
Annesi bir süre öylece bakıyor oğlana. Sonra o yüreklere su serpen cevabı veriyor; Oğlum sen köpeği üç ay önce sattın ya!
Eleman orada anlıyor vaziyeti ama çıkıp millete kafam iyiydi, halüsinasyon görmüşüm, boş tasmayla dağlarda gezmişim, diyemiyor haliyle.
Hal böyle olunca iş büyüyor. oğlana cin musallat oldu diye konu komşu devreye girip cinci hocaya götürüyorlar.
Artık bu da musallat ayağına yatıyor konu kapansın diye.