Jack ölmüştü artık ve bir daha asla geri gelmeyecekti. Maria ve Robert hiç bu kadar mutlu gözükmüyorlardı. sokak lambasının altında el ele tutuşarak uzaklaştılar oradan.
Koğuştaki yatağımda,gözlerim açık fakat hiçbir şey görmez haldeyken,uzun ve kopkoyu geceler boyunca bunları neden yaptığımı düşündüm.işte yıllar sonra gerçeği görüyorum.bu yaşamda hiçbir şey beni kendine çekmemişti,ölüm dışında.öldürdüklerim aslında kendi ölümümün bir provasıydı.
Velhasılı kelam birader:
Deniz çatladı, aşk çatladı,
Çatılarda damar damar,
Yaz bir bakarsın çiçekleriyle geldi, bahar bir çıktı...
Ben bu teknede bir ıskarmoz oldum, bir pupası karayel vurdu
Onu gördüm, farbalalı başında tafta kurdele,
Bir kaleskadan indi, bir kontrdans.
Borsalino şapka...
Bir adam...
Sonra kardeşim...
3 belalı kurşun...
Agatha christie tarafından zaten yazılmış olandır.
"...daima kimsenin içinden çıkamayacağı esrarengiz bir cinayet işlemeyi arzu edip durmuştum.
fakat şimdi şunu anlamış bulunuyorum ki, hiçbir sanatkar şaheserini sadece kendi görerek tatmin olamaz. sanatkarı asıl tatmin eden şey eseri değil, onun meydana getirdiği takdir ve alkışlardır.
bütün insanlar önünde şunu itiraf ediyorum ki, ben de ne kadar zeki ve kurnaz olduğumun herkes tarafından takdir edilmesini isteyen bir zavallıyım..."
Edit: en sonu en güzel diye okumuşum. Nasıl başardıysam..
Sorsalar evet bir katilim, onlara göre, onların tanımlarına göre. Kendimi öldürdüm, bu beni katil yapar çünkü can aldım, sizin tanımınız. Ben sadece kurtuluşa adım attım, ona koştum, bakın şimdi yokum. Bakın şimdi kurtuluştayım.