tak! tak! tak!
once;
upon a time,
i could control myself!
diyelim ki bir süredir it oğlu iti öldürmek istiyorsunuz ancak içinizdeki tarifsiz nefrete rağmen yasalardan ve insan öldürme hissinden çekiniyorsunuz. çözümümüz basit! yalnızca beş şarkıdan oluşan listemizi dinlediğinizde sıra son şarkıdayken yeterli gazı bünyenizde biriktirmiş olacaksınız. fakat cephanemiz şarkılardan ibaret kalmayacak.
suçlu olmak, hele ki kinini kaldırıma kazıyan bir suçlu olmak, o kadar da ucuz bir iş değil. öncelikle cinayetin sokakta işlenmesi çok daha eğlenceli olacaktır. bu yüzden ses sistemi kuvvetli bir otomobile ihtiyacımız var. silah için de benim birincil tavsiyem demir bir sopa. tercihe göre levye yahut bir beyzbol sopası olabilir. bu tarz bir silah tercih etmemizin sebebi cinayeti daha keyifli ve hissedilir kılarak, kurbanımızın uzun süre acı çekmesini sağlamaktır.
bütün techizatı sağladıktan sonra, listede verilen şarkıları sırasıyla ve her gün yalnızca birisi olmak kaydıyla sınırsız defa dinleyebilirsiniz.
ne oldu şaşırdın? buraya hemen sivilceli zırtapozlar gibi black metal şarkılarını listeleyeceğimi filan mı sandın şaşkaloz? korkma lan! black metal de var, sivilcesine kurban! ilk gün kısık sesten başlayarak yavaş yavaş zirveye taşıyacağımız şarkımız bu! bu şarkıdan alacağımız ilham geçmişi hatırlamak ve eskiden kendimizi nasıl kontrol edebildiğimizi zihnimizde canlandırmaktır a dostlar! önceden karar verince yapardım lan ben! diyerek gaza gelmeye yönelteceğiz bu şarkıyı. eddie vedder abimizin tonlamalarına hayran kalmayı da unutmayacağız elbette o sırada. şarkımızı maksimum beş defa dinledikten sonra gün içinde kendi kendimize mırıldanarak bilincimizin en derin köşelerine yerleştireceğiz.
dedik ya; gaza ihtiyacımız var. o gazı da, shagrath sağlayacaktır mümkün olduğu kadar. mutlak surette cinayete engel teşkil eden bir diğer unsur dini değerleriniz olabilir. öyleyse bu dini değerleri önce kafanızda bitirin! en azından; -cinayet günah hocaefendi! -tevrat, öldürmeyeceksin diyor! gibi cümleleri duymayacağım sizden. adam olun, dinleyin lan şu şarkıyı. kedi yavrusu gibi mıymıymıy ağlamayın oturduğunuz yerde. adam öldüreceksiniz lan! boru mu? coşturacaksın içindeki şeytanı, dolduracaksın kini ve nefreti kafanın tam ortasına! bu şarkımızı da aynı şekilde günde beş doz alacaksınız. ancak mümkün mertebe güne yayıp, dinlemediğiniz zamanlarda kendi kendinize bildiğiniz, başardığınız kadar tekrar edin. üçüncü güne hazırsızınız!
şizofreni, bir katilin olmazsa olmazıdır! james hetfield saygıdeğer bir abimizdir, bilirsiniz. şu enfes şarkıda öyle bir konuşturur ki vurguları, aklınız yerinden oynar alimallah! ben? kim? neresi lan burası? diye diye kafa son seste davul olacak elbette! öyle bir ruhsal karamsarlığa itmeli ki bu şaheser seni, o sözünü ettiğin cinayeti işlerken başka biri olmalı gözlerinden bakan. öyle bir kaybetmelisin ki kendini o sözlerle; bir sapık katil olduğuna inandırmalısın bedenini. günlük sınırlamaları artırdığımız bu evre, dönüm noktasıdır, cinayetimiz için. yedi ve on arası bir dinleme sınırı getirilebilir. fakat boş zamanlarınızda; bulaşık yıkarken, yemek yerken yahut yaparken, internette gezinirken şarkıların tümün bilinç altınıza itmeyi unutmayın. son gün lazım olacak!
ve bir dönüm noktası! birazdan meydana gelecek kazadan söz eden bu şarkıdan daha güzel bir seçim olabilir miydi? öldürmeyi planladığın adamı getir gözünün önüne! kaçacak hiçbir yeri olmadığını tekrarla defalarca. kafasına, sırtına, suratına vurduğun darbeleri hayal etmeye başlayabilirsin artık. brian molko haykırdıkça, enginlere sığmayacak, taşacaksın. ben, karanlıkta dahi seni bulur, şah damarını ellerimle parçalarım diye bağıracaksın en yürekten bir biçimde. kafasını kaldırımın köşesine vurduğunu düşleyecek kendini kaybedeceksin! ve bu orgazmik eseri de maksimum on dinleyişte damarlarına işleyeceksin.
yavaş! hemen dinlemek yok öyle. bugün büyük gün ve ağır ağır baştan alacaksın. önce o ses sistemi kuvvetli arabana bineceksin, seçtiğin silahı -ki daha önce tavsiyemiz olmuştu- yanına alacaksın ve bu şarkıların bulunduğu cd zımbırtısını takacaksın. sesini sonuna kadar açıp, yukarıdaki sıralamayla şarkılarımızı dinleyeceksin. kurbanımızın geçmesi muhtemel olan bir yere pusuyu kuracaksın. ufukta kendisi göründüğünde yavaşça son şarkıya geçip sesini sonuna kadar açacaksın. kapıyı ağır ağır açıp bir videoklip edasıyla ineceksin arabadan. elindeki silahı sallaya sallaya üstüne yürüyeceksin kurbanın! şarkıyı o da duyuyor mu?
gözlerin dönsün aniden, vur şakaklarına! öyle bir vur ki; edsel dope o orospu çocuğunun kafasına düşen yıldırımın gürültüsünü duysun! yere düştüğünde bir an olsun acıma! her seferinde daha güçlü vur! kafatasının ezilip pelte kıvamına geldiğini görene kadar vur. bağır, haykır nefretini! kus bütün kinini kanı kokuşmuş ite! dola saçlarını ellerine ve kaldırımın köşesine yapıştır kafasını! topukların ömrün boyunca vurduğun en kuvvetli darbeleri indirsin suratına! öldür o ölümü herkesten çok hak eden onursuz piçi!
--------------------------------------------
lütfen denedikten sonra; -hocam çok işe yaradı öldürdüm gavatı! -sağol hacı amına koydum ibnenin! minvalinden mesajlar atmayınız. ben affederim, kanun affetmez. direkt polisi ararım ona göre! sözlüğe filan da yazmayın başardım deyu! alırlar aşağı adamı mayk!
no remorse-metallica
anlatılana göre bu şarkı çıktığı zamanlar seri cinayet işleyen bir çete cesetlerin yanına bu şarkının nakarat kısmını yazıp koyuyorlarmış:
no remorse no repent
we don't care what it meant
another day another death
another sorrow another breath.
bir kaç gündür kafamda dönüp dolaşan şarkıdır. hayır biryerlerden de duymadım sanırım. lan yoksa?! şarkı da şarkı değildir sadece giriş mevcut. sözleri ise;
i kill your mother
i rape your future
you know im just a murderer (buraya kadar fısıldıyaraktı)
you know im just a murderer (bu kısım da deli gibi bir brutal vokal). *