2011 deki bir yazıdan alıntıdır: bu yazar cin görmüş olabilir mi?
60'lı yıllarda şehir dışında panayırlar kurulur, istanbul içinde ise çeşitli meydanlarda bayram eğlenceleri düzenlenirdi.
Bize en yakın bayram yeri ise Kadırga'daki Cinci Meydanı'ydı.
Cinci Meydanı, Kumkapı'yı geçince Kadırga Otobüs durağının arkasında büyükçe bir alandı.
Ata binmek, bisiklet kullanmak, paytonla dolaşmak, sihirbazları izlemek gibi eğlencelerin yanısıra akla gelebilecek her türlü oyuncağın satıldığı bir yerdi.
Herkes bayramda el öperek kazandığı parayı buradaki satıcılara kaptırır, eve beş parasız dönerdi.
Beş para derken sözün gelimi yazmıyorum.
O zaman ortası delik 5 para, 10 para ve 1 kuruşlar kullanılıyordu.
1 dolar 10 lira değildi.
Cinci Meydanı'na gitmeyeli yıllar oldu.
Şimdi ne haldedir diye merak ettiğimi de söyleyemem.
Bilenler, ne demek istediğimi anlayacaktır.
görmedim ama ölmeden önce gerçekten etiyle kemiğiyle canlı canlı bir cinle bakışmak isterim. bir kez geliyoruz şu yalan dünyaya.
(gece uyumaya çalışırken zifiri karanlıkta gözükmesin , öğlen vakti ideal.