Cildiniz çok yaglaniyorsa kükürtlü sabun ile yikamanizi önerebilirim bu konuda. Ergenlik döneminde çok sıkıntı çekmiştim, bir cilt uzmanına danismistim. Antibiyotik filan da vermişti fakat kullanmadım, sadece günde iki kez yüzümü sabunla yıkadım. Sonra yağ ağırlıklı besin tuketmedikce sıkıntı yaşamadım.
yaptırırken işkence gibi gelen ama sonrasında pamuk gibi yumuşak ay gibi parlak bir cilde sahip olmanızı sağlayan bakım türüdür.
önce yarım saat su buharının altında beklersiniz. cilt uzmanı gelir metal dişçi aleti gibi bişeyle varsa siyah noktalarınızı kazır. canınız feci yanar. uzman gayet sevimli bir şekide "en zor kısmı atlattık" der sonra bir maske uygular. siz yüzünüzdeki serinlikle rahatlamışken maske kurur. uzman gelir ve yüzünüzü soymaya başlar. az önce yaşadığınız acının kat kat fazlasını yaşarsınız. kurban bayramında derisi soyulan koyun gibi hissedersiniz. tek farkınız onun ölü sizin canlı olmanızdır. "ya yüzüm kıpkırmızı olduysa" korkusu başlar. sonra uzman yüzünüzü süngerle nemlendirir ve bir maske daha uygular. bu yaklaşık 10 dakika durur ve yüzünüzden silinerek çıkar, sonra nemlendirici uygulanır. siz bitti sanarken uzman, bir aleti fişe takar "bu radyo dalgaları yüzünüze canlılık katacak" diyerek bilmem kaç voltluk elektriği yaklaşık 10 dakika boyunca uygular. elektrik her değdiğinde 10 iğne batmış kadar acır yüzünüz. bu kez de içinizde "ya ağzım gözüm bi tarafa kayarsa" korkusu vardır. bu da bittikten sonra bakım yağı sürülerek yüz masajı yapılır. bitse de gitsek havasına girersiniz ama o masaj bi türlü bitmez. son olarak tonik uygulanır nemlendirici sürülür ve cilt bakımı biter. "cilt bakımına mı yoksa işkence kampına mı gedim yeaa bidaha hayatta gelmem buraya" diye düşünürken aynada ay gibi parlayan yüzünüzü görür ve kendinizi uzmana ne kadar aralıklarla gelmeniz gerektiğini sorarken bulursunuz.
Bunu bu saate bıraktığım için çok sinirliyim şuan.. Üşeniyorum, erteliyorum..
Neyse kızım kalk.. Bahtın, kaderin kötü bari cildin güzel olsun.. Ya Allah bismillah.
güzellik salonlarında yapılanı tamamen bir deforme etme işlemidir. seneler içerisinde toplamda iki kez cilt bakım seansına girip bakım yaptırdım, ikisi de yüzümü fosur fosur kabarttı. cildinizdeki gözenekleri ne kadar oymaya çalışırsanız cildiniz size o kadar çok tepki verir. ergenlik döneminin başından itibaren cildinizi kendinize uygun, alkolsüz, temiz içerikli bir temizleme jeliyle her gece ve her sabah temizleyin. ardından her seferinde cilt tipinize uygun, cam şişede muhafaza ettiğiniz ev yapımı bir tonik tarifini uygulayın. ardından da yine temiz içerikli, cilt tipinize uygun gece ve gündüz kremlerinizi düzenli olarak kullanın. iyi uyuyun, bolca su için, haftada bir kez evde toz şeker ya da türk kahvesiyle peeling yapıp ardından yine evde yaptığınız taze ve doğal bir maskeyi uygulayın. bütün bunları düzenli yaptığınızda, 26 yaşınızda size zorla broşür veren 20 yaşındaki üniversite öğrencisi kızdan da sizi güzellik merkezinde dermapen'e ikna etmeye çalışan kadından da daha genç ve güzel görünürsünüz. hatta bazen yüzünüze bakınca broşür vermekten vazgeçenler bile olabilir.
40lı 50li yaşlarda matur bir cilt yerine genç bir cilt isteyenlerin 20li yaşlarda yapmaya başlaması gerekendir. Ben başladım. Ürünler de bakımlar da çok pahalı ama olsun. Bu aslında şimdiden ziyade geleceğe yatırım.
Ve tavsiye, parası olan kore cilt bakım ürünlerine yatırsın. Çok çok Güzel ürünleri var ama allahsızlar, o kadar pahalı ki. Sad.
Uygun fiyat arayanlar da dermoskin ve herbaderm düşünebilirler.