maskülen, manipülatif, dejenatif ve biraz da pejoratif olan arabesk kültür öğelerine ve jargonlarına karşı olan yazar.
acılı çiğ köfte yiyince çıkışta yakmaması kaçınılmaz olmadığı gibi, mirim arabesk dinleyenden de medeni bir düşünce tarzı ve yaklaşımı çıkmasını beklemek kat'a olmaz.
günlük hayatta pek kullanmadığımız, hatta anlamını bile sorgulamadığımız kelimeleri girilerinde kullanarak sözlükte kullanılan dili zenginleştiren yazar.
çikitus tractacus ethicus adlı eserinin ilk önermelerini ortaya koyan yazardır. hülasa; ahlakı fenomenolojik olarak açıklama çabalarını gösteren bir felsefedir bu.
maddeler;
-fenomenler ancak duyular aracılığıyla doğrulanabilir ancak bunu yaparken duyusal olmayan akla ihtiyaç duyar.
-aklın önermeleri öznel ve metafizik, beynin işleyişi nesnel ve fenomenolojik'tir.
-her bir biçimsel soyutluğa karşı, bir somut biçimsellik var olmalıdır. (nesnel olan her şeyin, eşit bir öznel iz düşümü olmalıdır.)
-her doğru diyalektik olarak doğrulanamaz, ama "diyalektik" de kullanılabilir bir araçtır. (bilim felsefesine göre geçerli bir önermedir bu da.)
-doğada eğri vardır, büğrü yoktur, büğrü sadece eğrinin ters koordinatta olmasıyla görülür. "hem eğri hem büğrü" tasavvur edilebilir, sentetik olarak da oluşturulabilir, ama doğal olandan türememiştir, o doğal olanla olmayanın bir karmasıdır. ancak doğru vardır, ama yanlış sadece doğrunun yadsınmasıdır. (hülasa, bu noktada biraz metafiziksel önermeler artmakta. ancak ilk iki madde oldukça bilimsel)
kendisini yeni keşfettiğim yazar kişisi. sözlük ortalamasının üstünde olduğu daha ilk gözlem neticesinde fark edilebiliyor. takibe alınmaya değer. iyi yazmalar diliyor ve bizleri aydınlatmaktan asla vazgeçmemesini ümit ediyorum.
biri rahmetli ilahiyatçı yaşar nuri öztürktür azizim, diğeri; türk sanat müziğinde sesin kralı yaşar özel, hülasa; üçüncüsü de siyasetin dobra ismi yaşar okuyandır. üçü de adamın has dibidir.