kızıl saçlı, entel görünümlü, ağzında piposuyla çöpleri karıştıran çöpçü, köpeğine kırmızı ışıkta durma ve yeşil ışıkta geçme eğitimi veren abla, 2 gay 1 lezbiyenden oluşan ev arkadaşı grubu, girişten 2 kat aşağı inilen ahır benzeri ama 2000 tl'ye kiralanan ev, pazar sabahı kimono giyip bigudi takmış halde bakkaldan alışveriş yapan erkek gibi türkiye'nin başka hiç bir yerinde göremeyeceğiniz insanlara ev sahipliği yapan semt.
o merdivenleri çıkmasını kabul ederek yaşayacaksın orada. nefes nefese yaşayacaksın yani hayatı, soluk soluğa. heyecan verir cihangir bazen nefesin kesilir bazen nefes olur. her geçen gün yeni birilerini kucaklar, alır koynuna. yaşamasını bilerek yaşanılası yer.
Eski halini bilmem de, 3-5 ay önce, akşamdan kalma halimle, üstümde yırtıklı tshirtüm, soluk picamam ve arkadaşın kapı önü terlikleriyle sabah bakkala gidip bana iki bira bi de malbuş dediğim zaman hayatımda görmediğim saygıyı gördüğüm semt. Artık adam beni ne sandıysa, oyuncu mudur, senarist midir ne boktur filan dedi herhalde içinden. Halimiz itten beter, keyfimiz paşada yok anasını satim.
nefis bir wax poetic şarkısı. bir de feci şekilde sky dog parçasına benziyor. onun gibi bir ağıt bu da; mavidir her yer, mavidir...
(köprüye bakıyorum)
bütün öykü anlatıcıları uyandığında sokaklarda kimse yok,
sessiz sedasız yüzüne dağılan şehrin istanbul uluorta soyunur,
sessiz sedasız sabaha karşı ve güneş sonunda sıkılacaksın doğuşundan,
kendini fark edip aynalarda kıracaksın tek tek geçmişinde ne varsa,
yıldızlar kadar uzak diye anlatır çocuklar,
henüz ölmedik bilmiyoruz der günler,
(mavidir her yer mavidir)
dinlesen anlayacaksın usul,
(yitirirken izleri hüzünlü şehrin)
bütün öykü anlatıcıları birbirine karışsın diye,
(hepsi)
su altında kanat çırpan üveyik,
dinlesen anlayacaksın usul,
(mavidir her yer mavidir)
kaçamaz beton olsa şehrinde istanbul,
insan bulanla yarışır,
bırakmaz karışsın renkler birbiri ardına bütün bu çiçekler güzelliklerden payını alamayanlar gibi,
(bırakamaz)
bırakmaz payını alanlar güzellikten,
hiç inanmaz inanmaz inanmaz hiçbirimize inanmaz
(mavidir her yer mavidir)
hiçbirimize inanmaz hiçbirimize,
bakma liman olduğuma sen benim derinlerde mavimde nelerim gizlidir gizemlidir,
gecelerim gündüzlerim,
senin gibi neler gördüm,
(mavidir her yer mavidir)
aşka bak kaçana kaçtım,
(kaçtım)
onbin yıldır pervane gezdim,
(gezdim dolaştım)
içtim şarabını mestanelikte,
(içtim içtim)
içtin mi kaçırdın mı,
(bulamadım dost)
ipek yolu üstündesiniz ya,
(buldum)
dost, dost, ipek yolunun üstündesiniz ya,
(işte orda)
gençsiniz aklınız var,
aşkı kavradınız artık,
(aldınız)
geçiniz geçiniz geçiniz geçiniz,
(giydiniz)
tam zamanında geldiniz,
tam zamanında,
tam zamanında geldiniz,
tam zamanında,
uyurgezer,
uyurgezer,
(mavidir her yer mavidir)
gerçek kimdir,
kim doğru söyler,
hangi şehirde,
hangi şehirdedir,
kim burdaydı,
(geldi mi)
mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi,
(ilk sahibi nerde?)
mal da yalan mülk de yalan var biraz da sen oyalan
(insan o insan, insan kalırsa kalır, mavidir her yer mavidir, döndüm, mavidir her yer mavidir)..
bana anıları hatırlatan bir semt. canımı acıtır bu semt... sokaklarının kokusu gelir bazen burnuma bir garip olurum... ve ''o'' artık cihangir' de yaşamıyormuş... gidip boş boş gezmeye gerek yok buranının sokaklarında artık...
çocuklukta sık sık akraba ziyaretine gidilen yer. önce akrabalar terk etti. sonra kafe işgaline uğradı.
o zaman da çok sevmezdim, şimdi de sevmiyorum. beton yığını bi yer.
he orada doğup büyüyüp sevenleri anlarım, hatıraları vardır da, mesela elin bilmem nerelisi neden sever anlamam.
seven sevsin anlamam da gerekmiyor da, ne bileyim, bi hoş.
taksim'e yürüme mesafesinde olmasına rağmen o kargaşadan son derece uzak, güzel kafelere ve şişman kedilere ev sahipliği yapan mahalle.
gidin kafelerinde saatlerce oturup huzur bulun, kedi sevin, bazı aralardan uzaktan deniz falan gözüküyor. istanbul'un çok güzel bir bölgesi, bence seversiniz.