duman altı bir masada tanıdım onu. ikide birde, kömür var mı üstad diyen bir sürü sikik suratın arasında o kadar mutsuzdu ki. nasıl düştüm buralara der gibi baktı.
dumanları yara yara gidip sadece elinden tuttum. kimse farketmedi bile. sevgilisi bile anlamadı. marx'la ilgili sınıf mınıf diyordu en son hararetle.
ateşli ama vicdan azabı dolu bir gece oldu. sabah yine herkes kendi kurduğu hayali gerçekliğe döndü. cafeye bıraktım onu. hala marx tartışılıyordu. sanırım önemli biri.