Yine aynı yıllarda çocuk tiyatrosu ve özel tiyatrolarda amatör olarak oyunculuk yaptı. l962 yılında Ankara Halkevi'nde tiyatro kurslarına katıldı. Ardından aynı kurumda oyunculuk yaptı. Nüzhet Şenbay, Nurettin Sevin, Suat Taşer, Haldun Marlalı ve Mahir Canova'dan eğitim aldı. Ayrıca Suat Taşer'in yönettiği Öteye Doğru adlı oyunda başrolde oynadı. 1963-1964 yılları arasında Ankara Devlet Tiyatrosu oyunlarında küçük rollerde görev aldı. 1964 yılında Ankara Devlet Konservatuvarına girdi.
1969'da Konsevatuvarın Tiyatro Bölümü yüksek kısmından mezun oldu ve aynı yıl Ankara Devlet Tiyatrosu'nda oyuncu olarak göreve başladı. 1971-1973 yılları arasında Ankara Devlet Konservatuarı oyunculuk bölümünde Cüneyt Gökçer'in asistanlığını yaptı. 1973 - 1982 yıllarında yine aynı okulda öğretim görevlisi olarak diksiyon, mimik, rol ve sahne derslerine girdi.
Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Hepşen Akar'ın kardeşi olan Cihan Ünal, ilk evliliğini manken Sabiha Tarhan ile yaptı. Bu evlilikten Irmak adında bir kızı oldu. ikinci evliliğini ise Mine filminin setinde tanışıp aşık olduğu Türkan Şoray ile yaptı. Bu evlilikten Yağmur adında bir kızı daha oldu. Halen Tiyatro istanbul bünyesinde oyunculuk çalışmaları ve Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Anasanat Dalı Başkanlığı ile Öğretim Görevliliğini devam ettirmektedir. Sanatçı, ingiltere'deki Centre for Performance Research (Giving Voice) ve TODER (Tiyatro Oyuncuları Derneği) üyesidir.
1946'da Kastamonu'da doğdu. Ortaokul ve lise döneminde, Ankara Radyosu Çocuk Kulübü'nde "Radyo Tiyatrosu"nda ve "Arkası Yarın" programlarında çalıştı; çocuk tiyatrosu ve özel tiyatrolarda amatör olarak oyunculuk yaptı.
1962'de Ankara Halkevi'nde tiyatro kurslarına katıldı. Nüzhet Şenbay, Nurettin Sevin, Suat Taşer, Haldun Marlalı ve Mahir Canova'dan eğitim aldı.
1963-1964 yılları arasında Ankara Devlet Tiyatrosu oyunlarında küçük roller oynadı.
1964'te girdiği Ankara Devlet Konservatuarı'nın yüksek kısmından 1969 yılında mezun oldu.Aynı yıl Ankara Devlet Tiyatrosu'nda oyuncu olarak göreve başladı.
ilk defa 1971'de "Damdaki Kemancı" filminde oynadı. Oynadığı ikinci film, Türk korku klasiği "Şeytan" oldu.
1971-1973 arasında Ankara Devlet Konservatuvarı oyunculuk bölümünde Cüneyt Gökçer'in asistanlığını yaptı.
1973-1982'de aynı okulda öğretim görevlisi olarak diksiyon, mimik, rol ve sahne dersleri verdi.
1982'de British Council bursu ile Londra'ya gitti. Dil eğitimi yanında Royal National Theatre ve Royal Shakespeare Company'de çeşitli provalara katıldı. Yine Londra'da iki ay RADA'da (Royal Academy of Dramatic Art) eğitmenlerle birlikte misafir hocalık yaptı.
1983'e kadar Ankara Devlet Tiyatrosu'nda çalıştı. 1987 - 2000 arasında MSÜ Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde rol, diksiyon, mimik ve sahne derslerine girdi.1992'de British Council ve Royal Shakespeare Company'nin davetlisi olarak Stratford'da ses ve nefes seminerlerine katıldı.
Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı olan kardeşi Hepşen Akar'ı geçtiğimiz günlerde kaybeden Cihan Ünal ilk evliliğini manken Sabiha tarhan ile yaptı ve bu evlilikten Irmak adında bir kızı oldu. Daha sonra, "Mine" filminin setinde tanıştığı Türkan Şoray ile evlendi. Bu evlilikten Yağmur adında bir kızı daha oldu.
Halen tiyatro çalışmalarını Tiyatro istanbul'da sürdürüyor. Daha önce Yeditepe ve Hacettepe üniversitelerinde derslere giren Ünal, şimdilerde Kadir Has Üniversitesi ve KKTC Yakındoğu Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü'nde ders veriyor. (19.04.09 - Milliyet)
özellikle 1980'lerin başında çevirdiği filmlerle hatırlanan oyuncu. eğer bir filmin başında mutsuz, eviliği yolunda gitmeyen veya kendini arayan bir türkan şoray , hülya koçyiğit varsa o filmde kesinlikle cihan ünal'da vardır . filmin senaryosu da birbirlerine yasak olan bu iki kişinin ilişkisinin meşrulaştırılması üzerinedir istisnasız .
dördüncü murad dizisini çekerken attan düşerek dördüncü murat'ın tüm karizmasını yerle bir etmiştir. lakin metin akpınar "deliler" oyununda kendisine gerekli cevabı vermiştir:
Dizilerinin bir tanesinde "Padişah 4. Murat" rolünü canlandırmıştır. Halk arasında "Padişah 4. murat" kimdir diye sorduğunuzda, eski amcalar-teyzeler veya dizisini izleyenlerden, "Cihan Ünal" diye bir cevap alabilirsiniz.
Televizyonda ve günlük hayatta genelde sakallı halde görürsünüz. Ancak sakal yoksa mutlaka top sakalı vardır, çok severmiş bıyık ve sakal bırakmasını.
tiyatracu, oyuncu ama biz kendisini özellikle yakın zamanda hande ataizi ile başrolünü paylaştığı skandal tiyatro oyunuyla tanıdık provalar sırasında ereksiyon olan cihan bey namluyu dayamış bizim hande kızımıza! hande basmış çığlığı bizim kibar oğlan cihan beyde tabi sağlıklı bir erkeğim neden şaşırıyorsunuz bu duruma demez mi? handede açmış davayı, basmış tekmeyi gitmiş... eee bir karış iç çamaşırıyla prova yaparsa olcağı bu atalarımız böyle durumlarda der ki; eee hırsız suçluda kapıyı açık bırakanın hiç mi kabahatı yok ...
türkan Şoray ile olan filmleri insanı başka dünyalara götüren aktör. neden kızıyorsunuz ki bu filmlere? gerçek yaşam çok mu farklı sanki? karısını sadece et olarak gören ve onun da duyguları olduğuna aldırış etmeyen ilgisiz, duyarsız, bencil kocalar... dengi dengine çalmayan davullar... yaşamaya mecbur bırakıldığı hayatın ortasında boğulmaya terk edilen; ama her ne hikmetse etraftaki bütün namussuzlukların nedeni ilan edilen çaresiz kadınlar... ve ne zaman, nerede, ne şekilde kapıyı çalacağı belli olmayan aşk. o filmlerin hepsinde duygu var, gerçeklik var, paylaşmak, karşılıklı sevmek, hissetmek var. hiç kimse, başkalarının onun rızasını almadan ayağına taktığı prangalarla yanındakine ya da yatağındakine bağlı değildir. insan sadece kalbiyle bağlandığına bağlıdır. o filmler de bunu anlatıyor işte.
hande Ataizi meselesine gelince, hiç inandırıcı bulmadığımı söylemem gerekir. cihan ünal ki hiçbir zaman sahnede rol arkadaşının orasını burasını elleyecek kadar abazan kalması mümkün olmayan adam. oynadığı filmleri izle zaten anlarsın. karizmatik, yetenekli, duygulu bir insan. hande Ataizi ise bugüne dek bu tür konularda çok da sınırları olmayan, yalnızca skandallarıyla gündeme gelmiş bir kadın. oyunculuk namına ilerleyememiş hatta pek de bir şey yapamamış onca zaman. nitekim çamur atıldı izi kaldı her zaman olduğu gibi...