soğuk ağaçlar yaprakları buz tozu
fahişeler kırmızı ağzı burnu duman
hiç kimse bilmiyor kaybolduğumuzu
ne polis ne baskın ne haber bir radyodan
tarlabaşı'ndaki yamuk bir oteldeyiz
asansörde küf kokusu koridor kimsesiz
kimliğimiz yakışmıyor başkasını denedik
ben dolu tabancayım o dalgalı bir deniz
camlar sabah oluyor bütün gece seviştik
hala duman tütüyor kalçalarından
en büyük kumar ölmek hiç anlaşılamadan
yoksa deneyecek miyiz bu tatsız kumarı
kim kurtulmuş çiftlerin ağır yalnızlığından
bir öbürünün kazılmamış mezarı
çok gençtik belki ondan bunu kestiremedik