az kitap okuyan birisi değilim, aksine kitap kurdu bile sayılabilirim ama bu kitabı okurken yoruluyorum. tekdüze bir mekanda geçen entrika istanbul'un yalılarında geçmiyor arkadaş. marquez de başka isim yokmus gibi aileyi komple aynı isimle yazmış. jose arcadio buendia, jose arcadio(bundan iki tane var), jose arcadio segundo, arcadio, aureliano buendia, aureliano jose, aureliano segundo, amaranta, amaranta ursula, renata remedios, remedios, remedios moscote...
remedios orospu, ursula candır. kadın anam benim. zibilyon tane zorluğa hastalığa göğüs germiş hayalperest kocasına rağmen aileyi bir arada tutmuş kadın gibi kadındır ursula iguaran.
çoook acayip bir kitap. başka ne denir bilmiyorum. 1982 nobel ödülü titr i kapakta basılı duruyor, buda daha okumaya başlamadan beklentiyi arttırıyor. ama marquez amca beklediğim her şeyi fazlasıyla sundu bana.
--spoiler--
karısı ile beraber yurdunu terkeden bir adamın (jose arcadio buendia) macondo adlı yere yerleşmesi ve orada bir yerleşim yeri inşa etmesiyle başlıyor olaylar. oğullar, torunlar, teyzeler, amcalar, çingeneler, hayat kadınları, askerler... derken bir ailenin 100 yıllık tarihini mükemmel bir ustalıkla anlatmış marquez.
--spoiler--
ayrıca severek ve hayranlıkla okuduğum ihsan oktay anar ın üslubunu tamamen kendine ait ve benzersiz sanırken gördümki uzun ihsan efendi gabriel amcadan oldukça etkilenmiş.
ikizlerin kimlik değiştirme oyunu, yaşamlarının büyük bölümünde birbirlerine fiziki olarak benzememeleri ama ölürken yine beraber aynı anda ölüp, birbirlerine tıpatıp benzemeleri, diğerinde birşey yok iken, öldükten sonra aynı ölüm sebebiyle ölmüş gibi görünmeleri, (boğazın anne tarafından garanti olması için bıçakla kesilmesi) ve en sonunda tabutların karıştırılıp ters mezara gömülmeleri, insanın beyin hücrelerini yaktırır, sadece o ikisi için "acaba isimlerini karşılıklı değiştirerek okusaydım daha mı doğru olacaktı?" diye düşündürtür..