kamuran bekçinin kulubesine girdi. Duvardaki küçük tıraş aynasında kendisine baktı. neredeyse bütün vücudu çürümüştü. fatmayı düşündü. Onu bu hâliyle görseydi oldukça ölü göründüğünü düşünürdü. acaba ne yapmıştı, unutmuş muydu kendisini? evlenmiş miydi yeniden? geri gelmek ona olağanüstü güçler kazandırsa da ondan vücudunu, organlarını kısaca insanlığını alıp götürmüştü. belki organları geri getirilemezdi,onlar olmadan nasıl yaşadığı tam bir muammaydı, ama dış görünüşünü yeniden kazanabilirdi. önce mezarlık yolundan geçen bir aracı durdurdu ve sürücüyü yiyerek karnını doyurdu, bekçi açlığını kesmemişti.midesi de yoktu nasıl acıkıyordu, yedikleri nereye gidiyordu anlamadı, açlık onun için bir histen ibaretti. arabayı kullanırken dev reklam afişlerini gördü. seneler pek çok şeyi değiştirmişti, reklamlar, binalar, yollar apayrıydı. afişlerden birinde dünyanın en iyi estetik cerrahlarından birini gördü.gün aydınlanmak üzereyken cerrahın özel hastanesinin otoparkına arabasını park edip beklemeye başladı. uzun bir bekleyişin ardından doktoru arabasından inerken gördü. Cerrahı bayılttı, arabasına bindirip alıkoydu. cerrah korkudan defalarca ayılıp bayıldı, altını ıslattı. gece olup da hastane kapandığında cerrah sabaha dek sürecek bir operasyon ile onu baştan yarattı. artık kamuran cerrahın frankeinsteinıydı ama roller değişmişti, canavar doktoru yönetmekteydi. kamuran aylarca tek başına yaşayan doktorun evinde kaldı. sargıları çıkarıldığında ikinci kez doğmuş gibiydi, zombiden mumyaya ve evrimin son basamağı olan insana, tırtılın önce koza sonra kelebek olması... Hatrında tutması gereken bir şey vardı, kelebekler az yaşardı.
gece vakti mezarlık bekçisi etrafta dolaşıyordu. mezar hırsızlığı arttığından özellikle yeni gömülenlerin kabirlerini kontrol ediyordu. bu kabirlerden biri de kamuranın kabrinin yanındaki kabirdi. bekçi ilk başta o kabirin bulunduğu yerden çıkan seslerden ürktü ve silahına sarıldı. bir karaltı gördü önce. ateş etti. dolunayın altında karaltının gölgesi git gide büyüyor, bekçinin üzerine geliyordu. bir el daha ateş etti. karaltı üzerine doğru hızla geldi ve tek hamlede kafasını kopardı. mezarlık köpekleri kesilen kafanın yanaklarını ve tek gözünü yemişti. kamuran geri dönmüştü...
aradan 10 sene geçti... fatma çocuğunu tek başına büyüttü, ona hem annelik hem babalık yaptı. almanyadan, türkiyeye döndüler ve yepyeni bir hayata başladılar.
35 ya$ındaki kadın erkeksiz ya$ayabilir miydi. yoksa yine kendisini ba$kasının koynuna mı atacaktı. kadın dediğin tek erkek sever, ve ona sadık kalırdı..
Koştu fatma elindeki sigarayı attarak. Eli titriyordu.
Elini tuttu kamuran ın gitme diyebildi yalnızca.
Kamuran bir şeyler söylemeye çalıştı duyamadı fatma.
Ambulans geldi.
Oradan geçen sade vatandaş iyice pembe diziye döndü deyip yoluna devam etti.
ilk darbeyi psikolog indirmi$ti. aldığı bıçak darbesiyle kamuran yerdeydi. seviyorum ulan diyordu fakat ne fayda. 57 ya$ındaki adamın a$kı en fazla bu kadar olabilirdi. anneydi fatma. yalçın bir baba. bir aile nasıl dağıtılırdı a$k uğruna...