insanı zor duruma düşürür. herkes tip tip size bakar. sınıfta, otobüste, yolda yürürken hatta cenaze de bile başa gelebilecek talihsiz bir durumdur.
-geçenlerde otobüste başıma geldi. koltukları karşılıklı olan otobüste karşı tarafımda oturan bakımlı bir kadının muhtemelen domuz gribi nedeniyle maskeli olması, onun yanında oturan adamın tikli olması komiğime gitti. kötü şeyleri aklıma getirmeye çalıştıysamda olmadı, tutamıyorum kendimi. çareyi yerimden kalkmakta buldum...
iğrenç bir şeydir, şöyle ki: dikkat dağınıklığından tutun da sinirlerin bozulması ve kontrolünüzü kaybetmenize kadar giden oılkaylar zincirinin başlangıcıdır. matematik sınavında başıma geldiydi, oradan belledim.
çok çok kötü bir olaydır . gülerken o anda gülmemeniz gerektiğini aklınıza getirmeye çalıştıkça daha çok gülersiniz . sistematik bir krize dönüşür. bulunduğunuz ortamdan bi süre ayrılmak iyi gelicektir .
geride bıraktığımız 10 kasım da ki okulda yapılan anma törenleri esnasında istiklal marşı okunurken yanımda duran sınıf arkadaşımın başına gelmiş olaydır. duruma sebebiyet veren pinokyo kılıklı 1 öğretmen kişisidir.
normal 1 insanı hiç bi çaba sarfetmeden güldürebilme potansiyeline sahiptir bu sahış. akabinde arkadaş okulumuzun karadeniz li müdürü tarafından çevreye çaktırmadan kertilmiştir tören esnasında. duruma şahit olan bendeniz de kendimi zor dizginleyerek karadeniz li süper mario tarafından postu deldirmekten kurtulmuş idim.
durumu bi gözünüzün önüne getirin ahali...
istiklal marşı okunmaktadır. yanınızda ki 1.90 m boyunda ve takriben 100 kg olan arkadaş pinokyo kılıklı hocanın cazibesine dayanamayarak bıyık altından gülmeye başlar. okulun nerde ters bi durum varsa anında orda biten fırlama müdürü yine geleneği bozmaz. 600 öğrencinin arasından gider bulur bizim kini. başlar mıncıklamaya. 160 boyunda tıfıl bi adamın istiklal marşı sırasında 190 lık bi yarmayı esas duruş pozisyonunda yumruklaması haliyle sizi de gülmeye zerk eder her ne kadar hoş bişey olmasa da. sonra aynı muameleye maruz kalmamak adına dizginlersiniz kendinizi ne kadar zor olsa da.
diyaloglar şu şekildedir:
a (arkadaş)
m (müdür)
m : ne gülüyosun olm manda yavrusu.
a : (bi yandan yumruklanıp bi yandan gülmeyi kesmeye çalışarak ama başaramayaraktan) birazdan geçer hocam.
m : gesirezeim olm birazdan sen merak etme (giresun lu kendisi)
a : kik kih kih
m : mahvedezeim(mahvedeceğim) seni kereste.
şeklinde devam eder, bi hafta boyunca gülünür, muhabbeti yapılır.
insanı utandırır. ne kadar komik şeyler varsa o an aklınıza gelir ve krizi tetikler. eğer ortam aşırı ciddiyse, bu durum ölümünüze erken bilet almaktır.
çok profesyonel olmasa da yoga sınıfı buna güzel bir örnektir. herkes hûşu içinde kendi içlerine dönmüş, ruhlarını dinlendirir ve bedenlerine söz geçirirken siz hızlı bi rnefes verişi ile koyuverirsiniz kendinizi.
çok utanç vericidir. eğer gülecekseniz yogaya gitmeyin. *
liseye giderken gel bir çay iç diyen ülkücü arkadaşım beni ülkü ocağına sokmuştu, reis midir nedir herkese görev veriyordu. sen komşu okulun güvenliğini sağlayacaksın, sen okulda yasadışı iş yapanları engelleyeceksin, sen okulda düzeni sağlayacaksın falan. lan dedim n'oluyor film falan mı çekiyoruz. tabii ki içimden. arkada da kocaman bir poster, alparslan türkeş.
sandalyeye öyle bir oturmuşum ki güldüğüm belli olmasın diye, sandalyeden kalkamadım.
çok kötü bir şey. allah belamı versin de şurdan çıkayım demişliğim var.
bütün millet gayet ciddi dururken siz birden gerizekalı gibi sırıtmaya başlarsınız. *
herkes size bakar rezil olursunuz falan filan. kötü bir durumdur kısacası.
mevlüd okunurken şebeklik yapan arkadaşıma uyup krize girmiştim. dursun diye etli pilavdan bir kaşık aldım. durmadı.pilavın taneleri burnumdan gelmişti. iğrenç bir şey olmuştu kalkıp ta gidilmiyor, anneyle göz göze gelene kadar.
Kemal Sunal'ın böyle bi durum ile karşı karşı karşıya kalan bi adamın hayat hikayesini oynadığı bi filmi hatırlattı bana. Film o günün sosyal ve sosyo-ekonomik yapısına, siyasi gündemine ince göndermeler yapan kinaye veironi dolu bir dilmdi... Ona benzer bir durumda benim başıma geldi stajyer olduğum kurumda bir sunumda teknik ekipteydim ve sunumu yapan uyuzun peltek konuşması sonucu normalde hiç gülmediğim halde birden pızp mızp diye dudaklarımı kaplaı tutmaya çalışırken aniden gülmeye başladım sanırım içinde bulunduğum ortamın gergiliği böyle bi duruma gebe kalmıştı.... Ve az kalsın stajım yanıyordu.. Gülmek her zaman hoş olmuyo